33 8 0
                                    












Gözlerimi hiç bilmediğim bir odada açınca korkuyla yerimden doğrulmuştum. Dün yaşananlar tek tek aklıma dolarken nerede olduğumu anlamanın verdiği rahatlamayla etrafa bakınmıştım.

Gayet sade bir odadaydım. Büyük ihtimalle misafir odasıydı çünkü içinde birilerine ait olan herhangi özel bir eşya yoktu.

Yanımdaki komodinin üstünde duran kıyafetlerim dünden kalmaydı. Üzerimde büyük ihtimalle Taehyung'un olan bir pijama takımı vardı.

Yıllardır olan alışkanlığım yüzünden yumruk yaptığım ellerimle gözlerimi ovuştururken kapı açılmıştı.

Gözlerim henüz tam uyanamamış olduğumdan kısıktı. Odaya giren Taehyung benim uyandığımı görünce sessizce hareket etmeyi bırakarak aynı dün gece yaptığı gibi gelip yanıma oturmuştu.

"Günaydın Jungkook. Kendini nasıl hissediyorsun?"

Meraklı bakışları önce yüzümde gezmiş ardından bandajlı kanadıma kısaca bakıp geri yüzüme odaklanmıştı.

"İyiyim sanırım. Dün neler olduğunu hâlâ anlamış değilim. Ve üstümdeki yorgunlukta bana yapışmış gibi duruyor."

Şu an içinde hissettiğim duyguları basite indirgemiş bir şekilde Taehyung'a anlattığımda gerçekten pişman olmuş bir şekilde bakmıştı bana.

"Özür dilerim cidden Jungkook. O gördüğün halim öfkelenince açığa çıkıyor. Bir nevi benim gücüm de denebilir, henüz kontrol edemiyorum. Tırnaklarım zehirli o yüzden kanadını çizdiğimde bu kadar kanadı ve kötü oldun. Özür dilerim gerçekten."

"Benim de hatam var Taehyung. Seni kışkırtmamalıydım. Lütfen artık bu konuyu kapatalım çünkü ikimizde suçluyuz."

Bir süre sessiz kaldıktan sonra bir şey hatırlamış gibi hızlıca ayaklanmıştı.

"Aileni ve doktoru çağırıyorum hemen. Sen uzan." Demiş ardından hızlıca odadan çıkmıştı.




******





Odaya hızlıca dalan anne ve babamı ah bir de yoldaşım Minho'yu durduran şey doktor olmuştu.

"Lütfen hastayı muayene etmeme izin verin."

Üçü de meraklı bakışlarla yatağın ayak ucunda duruyorlardı.

Yanıma gelen doktor önce parmaklarıma ardından gözlerime bakmıştı. Daha sonra eli tuhaf bir şekilde yeşil yeşil parlarken pijamamın düğmelerini açmış elini kalbimin hizasına koymuş bir süre beklemişti. Ardından geri çekilip yaramdaki bandajı yenilemek için çıkarmış yaramı gözler önüne sermişti.

Açıkçası biraz kötü duruyordu. Daha yeni kabuk bağlıyor gibi görünüyordu.

"Merak etme evlat kısa sürede iyileşirsin. Cidden güçlü bir şeytan olacaksın. Ama daha hızlı iyileşmen için dinlenmen lazım."

Sızlanarak cevap vermekte gecikmemiştim.

"Zaten halsiz hissediyorum. Yani pek ayaklanıp bir şeyler  yapacağımı sanmıyorum."

"Vücudun zehiri atmaya çalışıyor. Bu yüzden yorgun hissediyorsun. Sana verdiğim ilaçları da kullanırsan daha iyi hissedeceğinden emin olabilirsin."

"Teşekkürler doktor."

"Önemli değil bu benim görevim. Ama şimdi yaranı sarmalıyım."

Yarama tuhaf bir kremimsi ama daha sıvı olan bir şey sürmüştü. Ah bir de rengi yeşilimsi bir şeydi. Canım yandığı için refleksen dişlerimi sıkıp gözlerimi sıkıca yumarak başımı başka yöne çevirmiştim.

Twins Wings|TaekookWhere stories live. Discover now