moonborn | taekook

40

bu fici okuyup nasıl yorumlarda bodyshaming yapabiliyorsunuz ya

ficte kullandığın fotoğrafların taehyung'un vücudu olmaması gerçek insanlar olduğu gerçeğini değiştirmiyor

bilmiyorum bu ficin biraz da olsa bakış açınızı değiştireceğini düşünmüştüm ben mi fazla büyüttüm acaba

-

"ne yapacağım?"

"taehyung-"

"ne diyeceğim ki? nasıl böyle bir şeyi derim ki ona?"

"önce sakin olman lazım." jungkook, odasının içinde sürekli kıpırdanıp duran sevgilisine bakarak konuştu. taehyung'un yaşadığı paniğin farkındaydı, paniklemekte haklıydı da çünkü birkaç dakika içinde evden gideceklerdi.

"annemle nasıl vedalaşacağım?"

elini yüzüne sardı ve derin bir nefes aldı. ne yapacağını bilmiyordu. ne diyeceğini bilmiyordu. jungkook ile tanışmadan önce hayatında annesi dışında kimse yoktu, çoğu zaman ona kötü davransa da sonuçta yanındaydı.

ve birazdan onu terk edecekti.

"ne demeliyim? sen olsan ne derdin?"

"senin karar vermen gereken bir şey bu."

"ama ne diyeceğimi bilmiyorum ki." dedi taehyung ağlamaklı bir tonda "onunla vedalaşmadan gitmek istemiyorum. evden kaçtığımı ya da onu terk ettiğimi de düşünmesini istemiyorum. sadece evden ayrılıyorum. öyle değil mi jungkook? evi terk etmiyoruz sadece ayrılıyoruz."

"eevt güzelim. sadece yeni evimize gidiyoruz."

"annem onu terk ettiğimi düşünmez, değil mi?" taehyung, o an belki de yüzüncü kez ağlamaya başladığında jungkook bir hata yapıp yapmadıklarını düşünmeye başladı. geri dönüşü olmayan bir şeye kalkışıyorlardı ve taehyung belki de buna hazır değildi?

"istemiyorsan bunu yapmak zorunda değiliz."

"bunu yapmazsak seni kovacak, senden ayrı kalmak istemiyorum."

"sırf benim için yapma bunu. bir yolunu buluruz."

"seni kovacak."

"bir yolunu bulurum ve burada kalırım."

"gitmek istiyorum." taehyung burnunu çekti "yeni bir hayata başlayalım istiyorum. sonsuza kadar annemin evinde yaşayıp onun zorlamasıyla hayatımızı yönetemeyiz. seninle ilişkimi açık bir şekilde yaşamak istiyorum. seninle dünyayı keşfetmek istiyorum, konserlere gitmek, hiç keşfetmediğim yerleri keşfetmek, gezip tozmak istiyorum. özgürce eğlenebilmek, seni istediğim yerde öpebilmek, istediğim zaman sevişmek istiyorum. bunların hiçbiri bu evde mümkün değil. gitmek istiyorum buradan."

jungkook gülümsedi. bir elini taehyung'un beline attı, diğer elini ise yanağına. taehyung'un sözlerinde konfor bulmuş ve evden gitme planlarının kötü olmadığına kendini bir kez daha ikna etmişti.

taehyung'a hak ettiği hayatı yaşatacaktı.

eğildi ve taehyung'un tebessüm eden dudaklarını kendi dudakları arasına aldı. duygu dolu, yavaş bir öpücüktü. tatlı ve yumuşaktı. bu odadaki son öpüşmeleri olduğu için ikisi de acele etmiyordu.

taehyung'un kolları jungkook'un boynuna gitti, daha sonra beyaz tenli ince beli sıkıca kendine çekti vücutlarını yaklaştırarak.

böylece kısa tutmayı planladıkları öpücükten ayrılamadılar.