🍂Bölüm~19🍂

1.3K 123 248
                                    

Medya: Leyal'in bölümde kullandığı elbise

🌾

Ey Gönül... Aşk; ateşten bir denizi, mumdan kayıkla geçmektir. Yanıp kül olmadan asla geçemezsin...

                                            (Mevlana)

Leyal'den:
***********

Gözlerimi yavaşça araladığımda kendime gelmeye çalışıyordum. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırmış, kuruyan dudaklarımı ıslatmıştım dilimle. Başımı hafif bir açıyla yukarı doğru çevirdiğimde başımın sevdiğimin adamın göğüsüne yaslı olduğunu, vücudumunsa neredeyse onun üstünde olduğunu anlayarak sertçe yutkunmuştum. Tabiri cazise adamın üstüne çıkmıştım. Sağ bacağımsa karnının üstündeydi.

İçten içe okkalı bir küfür savurdum. Evlilik teklifinden sonra geçen bu sürede biz artık birlikte uyumaya başlamıştık. Zaman geçtikçe karşı koyulmaz hislerimizin çoğalması bizi ateş ve barut benzetmesine doğru büyük bir hızla itiyordu.

Mirza'yı uyandırmadan üstünden kalkmanın planlarını kurarken onun çoktan hareketlenen yüz hatları uyanmak üzere olduğunun habercisiydi.

Saniyeler sonra gerçekten de gözlerini açmış, kucağındaki varlığımın hissiyle direkt olarak bana bakmıştı. Benim de başım ona dönük olduğu için şu an amaçsızca birbirimize bakıyorduk.

"Günaydın." Gergince boğazımı temizleyerek oluşan sessizliği bölmek amacıyla söylediğimde gözlerimi kaçırmamak için üstün çaba harcıyordum. 

"Günaydın güzelim." Diyen adam da benden farksız değildi. Zira ses tonu bu durumu çok belli ediyordu.

Garip ortamdan kurtulmayı hedefleyerek üstüne attığım ayağımı hızla geri çektiğimde Mirza'nın bir anda tüm vücudu kaskatı kesilmişti.

"Güzelim," diye dişlerinin arasından gergince söylediğinde ne yaptığımı fark etmenin şokuyla ağzım aralanmıştı. Aman allahım, adamın kasıklarının üstüne sürtmüştüm resmen bacağımı.

Bir anda Mirza'nın atik bir kıvraklıkla beni belimden kavrayarak sırt üstü yatırması ve kendisinin de üstümdeki yerini almasıyla gerilme sırası bana geçmişti. Feleğim şaşmıştı saniyeler içinde.

"Yine çok güzelsin. Doğan güneşe, batan aya haksızlık yapan bir güzelliğin var ay parçam." Etkili sesiyle konuştuğunda gözlerimi kapatmamak için direniyordum. O ise bir taraftan da baş parmağıyla alt dudağımı okşuyordu. 

"Aklımı başımdan alıyorsun. Sana hem dokunmak için yanıp tutuşuyorum hem de dokunmaya kıyamıyorum." dediğinde dudaklarıyla alt dudağımı kavramış, önce emmiş ardından öpmüştü.

"Mirza..." diye inler gibi fısıldadım. Daha çok ne diyeceğimi bilmiyordum. Açıkcası ne istediğimi de bilmiyordum. Bildiğim tek şey vücudunun her kıvrımını vücudumda hissetmek beni uçsuz bucaksız uçurumlara götürüyor, ayağımın yerle olan temasını kesiyordu.

"Ay parçam..." dedi boğuk çıkan sesiyle. Ardından dudaklarının rotasına boynumu almıştı. Boynuma derin bir öpücük kondurduktan sonra burnunu boynuma yaslamış kocaman nefeslenmişti.

"Gül müsün yoksa amber mi bilmiyorum ama kokunun güzelliği beni deli ediyor." Burnunu boynum boyunca sürttüğünde kirli sakallarının tenimde bıraktığı hisse kapılarak ellerimi ensesinde kavuşturdum. 

DİLEM  (Tamamlandı 🪻)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin