🍂Bölüm~22🍂

1.1K 98 283
                                    

🌾
•••

*Sevda: salıncak kurmak yıldızlara...

                           (Nazım Hikmet Ran)

*******************************

Leyal'den:
***********

Kulaklarımı dolduran cır sesle yüzümü buruştursam da göz kapaklarım asla açılmak istemiyordu. Sebebiyse çok belliydi. İliklerime kadar işleyen yorgunluk hissi!

"Kız, Leyal. Uyan hadi. Kış uykusuna mı yattın mübarek?" Halamın şu an bana işkenceden farksız gibi  gelen sesini duymak ne de güzel bir uyandırılma şekliydi değil mi?

"Yaaa, halacığımm, bir saat daha ne olur?" Diye mırıldandım gözlerimi açmadan. Üzerimdeki battaniyeye de iyice sokulmayı ihmal etmedim.

"Millet beş dakika diyor, bizim köyün delisi bir saat. Tövbe tövbe." Kendi kendine konuşan halamın beni uyutmaya niyeti hiç mi hiç yoktu.

"Kızım, bugün beni istemeye gelmiyorlar. Seni isteyecekler. Kalkıp hazırlıklara başlasana," diye ısrarlarda bulunan halamla oflayarak gözlerimi açtım. Kısa bir süre içinde kendimi toparlayarak gözlerimi duvarda asılı olan saate çevirdim. Saat sabahın sekiziydi. Gözlerime çarpan rakamla omuzlarım düştü. Her ne kadar istenecek olsam dahi dokuzda uyanmamda bir sorun yoktu bence. Ama halam!

"Eyvallah da sabahın sekizinden kalkıp ne yapacağım ben acaba, istemeye daha on iki saat var. Akşamın sekizinde ya isteme." Gözlerimi kocaman devirdiğimde halam hafifçe saçımı çekti.

"Yaşına başına bakmam terliğimle döverim seni. Daha bir sürü ikramlık falan yapılacak, ev düzene sokulacak, duş alınacak, hazırlanılacak. Kalk hadi kalk," diyen halamla az önce devrilen gözlerim bu kez şaşkınlıktan kocaman açılmıştı. Zira dün halam ben, Ceren ve Esma yengemin suyunu çıkarmıştı temizlik yaptırmaktan dolayı.

"Dün o kadar temizlik yaptık ya, daha neyini düzene sokuyoruz bu evin acaba?" Diye bir soru yönelttim saf şaşkınlığımla cadılık taslayan halama!

"Tabii siz gençler ne anlarsınız dip köşe temizlikle evi düzene sokmanın farkını. Kafanı sorularla doldurmak yerine dediklerimi yap yeter çırpı bacak. En geç yirmi dakikaya kahvaltıya inmezsen bu sefer terliğimle geleceğim ona göre." Başına bağladığı yazmasını büyük bir edayla düzelterek odadan çıkan halamı far görmüş tavşan misali izleyerek, dinlemiştim.

Derince iç çekerek başımı olumsuz anlamda salladım. Halam tek yeğenini isteyecekleri için heyecanlanmak olayını birazcık abartmıştı anlaşılan.

Uyuşukluğum yavaş yavaş gittiğinde istemsiz bir gülümseme çepeçevre sardı yüzümü. Bugün beni Mirza için isteyeceklerdi. Hayatımızın en önemli evresinin ilk temel aşaması gerçekleşecekti saatler sonra. Derince iç çektim. Yıllardır hayatımda olan, varlığıyla gücüme güç katan adam hayatımın en özel köşesine yerleşiyordu. Kalbi güzel adamım artık resmi şekilde eşim olacaktı Allah'ın izniyle.

Şükürler ettim içimden binlerce kez. Bana bu mutluluğu yaşatan rabbime çok şükürler olsundu. Sonra burukluk sarmaladı içimi aklıma gelen şeyle. Keşke dedim içimden birkaç kere. Keşke anne ve babam da böylesi özel anların şahitleri olsalardı. Kızlarının mutlu günlerini görerek mutlu olsalardı.

Düşüncelerime son vermek zorunda olduğumu hatırlayarak yataktan kalktım. Böylelikle büyük gün de benim için başlamış oldu. İlk işim yattığım yatağı toplamak, ikinci işimse banyo işlerimi halletmek oldu. Tekrar odaya döndüğümde şimdilik üstüme giymek için rahat bir şeyler bakındım. Seçimim gri renkli eşofman ve tişörtten yana olduktan sonra saçlarımı tepemde topuz yaparak tokayla tutturdum. 

DİLEM  (Tamamlandı 🪻)Where stories live. Discover now