17

2.8K 410 185
                                        

Minho'dan

Jisung gerçekten de marvel fanıydı. Bunu film izlemesinden çok rahat bir şekilde anladım. Kaç kere izlediğini bilmediğim bu filmi ilk defa izlercesine tepki verip bana kaçırdığım göndermeleri anlatıyordu.

Filmi uzun zaman önce bir kere izlemiştim o zamam fark etmedim ama şuan gerçektrn güzel olduğunu anlamıştım. Jisung biliyordu işini.

"jisung otursana koltuğa bitti işte film"

"credit sahnesi var bir tane bitmedi daha. Cahil misiniz abi. Artık şu marvel ın credit sahnelerini öğrenin. Bak bak başladı iyi izle sonraki filme gönderme var"

Creditten çok heyecanla izleyen jisung u izlemiştim. Bir insan film izlerken nasıl bu kadar ilgi çekici olabilirdi ki.

Son sahne de bitince kendisini koltukta hemen yanıma bıraktı.

"ohh çok yoruldum."

"evet film izlerken yorulan ilk insansın jisung"

"sus sen bi ya. Neyse benim uykum gelmedi bir film daha mı izlesek"

"acaba uykunun gelmesi için marvel dışında sakin bir şey mi izlesek."

"Tamam aç o zaman sen." dediği zaman kalkıp sessiz bir gerilim filmi açmıştım. Geri döndüğüm zaman jisung a bşraz daha yakın olucak şekilde yanına oturdum.

"sakin diyip gidipte gerilim filmi mi açtın süper gerizekalı seni"

"ne var izleriz işte gece gece iyi gider"

"iyi tamam sus artık başlıyor"

Pek korkucak bir tipe benzemiyordu ama en azından aramızda belki bir şeyler olur diye açtığım bir filmdi.

Yaklaşık bir yarım saat geçmişti dikkatle filmi izlerken omzuma değen bir şey ile irkilmiştim. Sağıma döndüğüm zaman jisung un kafasını görünce şok geçirmiştim. Önüne doğru eğildiğim zaman gözlerinin kapalı olduğunu ve sakince uyuduğunu görünce daha çok şaşırmıştım. Bu gerilim filminde cidden uyumuş muydu gerçekten çok garptı.

Yanımdaki kumanda ile televizyonu kapatmıştım. Ne yapıcağımı bilmiyordum bu yüzden kafamı öylece geriye yaslayıp gözlerimi kapattım.

Ne zaman uyudum haberim yoktu ama koltukta sırt üstü yatar bir şekilde uyanmıştım. Üzerimdeki ağırlı fark edince önüme baktığım zaman üzerimde uyuyan jisung u gördüm.

Kollarımın arasında tam bir kefi gibi yatıyordu. Çok tatlıydı ölüyorum galiba. Dur minho ne diyorsun. Kedi babası olduğum için böyle oldu heralde. Şuanda veterinerdeydiler kedikerim. Kesin boşluğa düştüm.

Hareket etmeden öylece jisung un suratına bakarken onun gözleri yavaşça açılmaya başladı ben ise hemen gözlerimi kapatıp uyuyor taklidi yapmıştım. Ne yapıcak çok merak ediyordum.

"siktir ben nasıl burada yatıyorum. Hayvan belimden de nasıl tutuyor bak şerefsize buldu fırsatı kaçırmıyor tabi"

Gülmemek için kendimi zor tutarken jisung kafasını bana doğru yaklaştırdı. "şerefsiz çokta yakışıklı. Haksızlık bu" kendi kendisine fısıldarken dediği şeyle şaşırmıştım.

Birden elleri yanağımda oynamaya başladı. Oradan burnuma ve oradan dudaklarımı geçince biraz oyalandı.

Hoşuma gitmişti. Tam konuşma zamanın geldiğini düşünüp ağzımı açıcakken dudaklarımın üzerinde hissettiğim baskı ile şaşırmıştım. Bu saniyelik baskı kalktığı zaman ellerim gevşemişti. Jisung hemen üzerimden kalkıp dışarı çıkarken ben şaşkınlıkla gözlerimi açmıştım.

Beni öpmüşmüydü o!

Jisung'dan

O gün yaptığım şeyle ilgili düşünüyordum hala. Üzerinden bir hafta geçmişti ve ben hala niye öyle bir şey yaptım bilmiyordum.

"kara kara ne düşünüyor bu HEEYY JİSUNG"  kulağımın dibinde bağıran hyunjin ile irkilmiştim.

"NE BAĞIRIYORSUN BE HAYVAN"

"sensin hayvan uzak dur hyunjinden"

"sende atılmasan şaşırırdım felix" dediğim zaman abartılı bir şekilde göz devirmişti bana.

"arkadaşlar bırakın kavgayı gözlerim kanıyor. Kaç saattir karşımda oturmuş ayakta sikişiyorlar resmen"

Chan ın yakarışıyla hepimiz oynaşan ın ve changbin e bakmıştık.

"ıyyy yeter artık gidin bi oda tutun"

"olmaz hyunjin, ın daha reşit değil" diye bağırarak ayağa kalmıştım. O an bütün yemekhanenin dikkatini çekmiş olmalıyım ki bana bakan gözlerle yavaş yavaş oturmuştum yerime.

"han sen kendine bak bi ya. In benim ın im sanane"

"kız bizim kız sana vermezsem görürsün ha"

"felix haklı istemeye de gelmedin daha öyle geziyorsunuz. Hani evlilik teklifi hani nikah."

Felix ve sungmin changbin i sıkıştırırken sol tarafımda oturan minhonun bacağıma dokunmasıyla bacağımı salladığımı fark etmiştim.

Ben ona bakarken bacağımı sallamayı bırakmıştım o ise benim bacağımı hala tutordu ve bırakmadan sohbete dahil oldu.

"changbin geri çekil  bence bir çiçek çikolata hallederiz."

"abi ın benim işte sizden izin almama gerek yok"

"UZAK DUR IN DEN VERMİYORUM SANA" felix hızla ayağa kalkıp ın in yanına giderken changbin bir pot kırmıştı.

"hyunjin sahip çık şu karına ya"

Hep bir ağızdan ne demiştik. En çok bağıran ise felix olmuştu.

"haha ne diyorsun changbin ya ne karısı."

"bana mı dedi o senin karın diye" felix saklayamadığı bir heyecan ve utanç ile sormuştu.

"yok be ağzı kaydı heralde yoksa niye sana benim karım diye hitap etsin demi changbin"

"he, hıhı aynen öyle ağzım şey oldu"

Bunun denmesiyle felix üzülmüştü. Yavaşça yerine otururken ın ortamı dağıtmak adına konuşmaya başladı.

"hepiniz benim adıma konuşuyorsunuz ama bana sordunuz mu hiç. Öncelikle arkadaş olarak beni desteklemeniz gerekirdi. Ve chanfbin hyung ben seninim ne demek ya eşya mıyım ben." diyip hiddetle masadan kaltı ın ve felix in elinden tutarak yemekhaneden çıktı.

" anlamadım ben niye bana kızdı şimdi"

"sen neyi anladınki zaten changbin"

"durun bi felix bana bozuldu mu şimdi"

"hyunjin saf mısın salak mısın. Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum ama felix in duygularını gerçekten fark etmedin mi? Sana olan davranışları falan hiç mi fark etmedin?"

"b-ben ne diceğimi bilmiyorum felix benden mi hoşlanıyor?"

"yok babandan hoşlanıyor aracı olarakta seni kullanıyor ya sabır kalk jisung gidiyoruz" sinirlenen sungmin hızla masadan kalkarken ben de onu takip etmiştim. Ne oldu burada öyle biranda yetişemedim resmen.

Aç Lan Kapıyı!Where stories live. Discover now