5•tedirginlikler•

315 39 63
                                    

***

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

***

İkizler uyuduktan sonra annemle balkona çıktık. Kahvesini bıraktım yanındaki sehpaya.

Serin bir yaz gecesi vardı fakat üşüttüğünü söyleyemezdim. Gül Yokuşu'nun her bir yaz gecesi günün yorgunluğunu alır cinstendi.

Ağrıyan, yol aşmaktan yorulmuş ayaklarınızı hani buz gibi sulara emanet edersiniz ya, ben de gönlümü Gül Yokuşu'nun gecesine güvenle bırakmak istiyorum.

"Yorulmuş çocuklar, belli," dedi kahvesinden bir yudum aldıktan sonra. Başımı salladım onaylayıp. "Baksana hemen nasıl sızdı ikisi de."

"Yarınki afacanlıkları için güç topluyorlardır."

Tembel bir gülümseme bir müddet misafir oldu yüzümde. Sonra aklıma benim pek de yaşayamadığım çocukluğum gelince o gülümseme de pılını pırtını toplayıp koşar adım ayaklandı.

Bende kalmaya pek de gönüllü değildi.

Başımın arkasını koltuğa yaslayıp gökyüzünü seyredaldım. Sonra istemsizce aklıma o geldi. Bayram Tahir. Birkaç hafta öncesine dek aklıma misafir olmaya yeltendiği her vakitte onu kovmayı pek tabii şekilde becerebiliyordum ama şimdi değil. Esasında onu kovmaya pek de niyetim yoktu.

Gönül eğlendirmiyorum ki ben. Makul sınırlar içinde onu düşünebilirim, sakıncası yok.

Yok değil mi diye sordum kendime. Var mı Ayşen? Buna iznimiz var mı?

Hayatta gerçekleştirmediğim ne var?

Hayatta gerçekleştiremediğim çok şey var.

Dışarıdan her şeyi kafasında halletmiş kız imajı verdiğimi söylemişti bir keresinde Verda. Oysa ben onun babasının Verda'ya verdiği avuç avuç sevgiye dahi içerlediğim zamanları biliyorum.

Kimse elindekinin kıymetini bilmiyor ne yazık ki. Herkes başkalarının hayatlarının penceresine aşık.

Başkasının aynasında güzel her şey, bizim kendi aynamıza bakacak cesaretimiz yok. Bunun gönüllü alıcısı değiliz. Çünkü daha kendi hayatlarımızın tutucusu değiliz en başta. Hiç kimse hayal ettiği hayatı yaşadığını iddia etmez, ama yaşadığı hayatın gerçekleri içinde mutlu olmayı da becerebilen çok az insan vardır zannımca.

Senin buradan çıkarımın ne diye sorarsanız bana, sanırım yaşadığım hayatın gerçeklerini kabul etmek derim. Yakmıyor mu ara ara canımı, yakıyor ama kendimi bu hayattan ayrı da görmüyorum.

Bu dünya benim gerçekliğim, ayaklarımı bastığım yer benim.

Ruhum tam da bu zamana ait, yaşadıklarım benim gerçeğim.

"Ayşen? Kızım duymuyor musun beni?"

Figüranlık demiştik değil mi? Gerçek dünyaya ikinci sert düşüş.

sitâreWhere stories live. Discover now