25.Bölüm

5.6K 299 48
                                    

Başımı hızlıca Cengavere çevirdiğimde bana göz kırptı başımı bu seferde Azad'a çevirdiğimde oda bana el salladı

Cengaver

Cengaver beni şikayet etmişti

Olduğum yerde ben tepinerek çığlık attığımda 2 asker yanıma gelip kollardan tutarak beni sürüklemeye başladı

Bense yere vurarak çığlık atıyodum, o sırada önümüze Sedat baba çıktı ama çok sinirliye banziyodu "Bırakın, bedelli askerlik ücretini ödicem" dediğinde şokla ona bakıyodum

Eğer burda kalırsam azıma sıçardı, Sedat babayı biliyodum..

Tek çaremiz vardı o zaman....

"Hayır, ben vatanım için köpek olurum. Kabul etmiyorum ve ben askerliğimi yapmak istiyorum" diye bağırdığımda Sedat baba sinirden kıpkırmızı olmuştu

Arkamı döndüğümde herkez beni alkışlıyodu ama bizim çocuklar kahkahalar atarak kendilerini yere atıyorlardı

Sedat baba bianda beni omzumdan tuttuğunda onunla göz göze gelmemek için bianda "En büyük asker bizim asker" diye bağırarak kendimi alkışlamaya başladığımda herkez toplanıp beni havaya atmaya başladılar

Biyandanda 'En büyük asker bizim asker' diye bağırıyorlardı, o sırada bianda yere düşmemle "Napıyosunuz ya" diyerek gözümün önündeki saçımı kenera ittirdim

Saçımmı

Peruğum bu kadar uzun değildiki

Saç

Peruk

Allahım sana doğru geliyorum

O sırada Şerife hanım ve Tarık bey aniden bağırınca herkez beni bırakıp onların etrafına dolaşmaya başladı

Çavuş biraz ileride arkası dönük olduğu burayı görmüyodu

Bida bu peruğu kafama düzgün takıcam

Diye içinden geçirirken biyandan koşuyordum, o sırada arkamda duyduğum kahkaha sesleriyle sinirlerim iyice arttı

Cengaver ve Azad

Onlar yüzünden böyle olmuştu, hepsi onlar yüzünden başıma gelmişi, şu askerlik işini atlatır atlatmaz onların icabına bakıcaktım

Hızlıca çavuşa seslenip kendimi arker arabasının içine attım

3 gün sonra;

Hiç kimse beni almaya gelmemişti ama bu çok umrumda değildi, bitek çocukların gelmedine biraz üzülmüştüm ama Sedat babanın gelmemesine çok sevinmiştim

Eğer gelseydi büyük ihtimalle azıma sıçardı

Biricik yazarınızdan;

Türkoğlu evinde herkez düşünmekten kafayı sıyırmıştı kız kardeşleri yaşıyordu

"Napıp kendimizi ona affettirebiliz" diye  soran Pamir aynı anda kafasını duvara vuruyordu

"Ben nasıl bir anneyim" diye ağlamakla meşguldu, kabullenemiyodu. Evkadına dediği o sözlerin ağırlığı altında eziliyodu

Cihan her zamanki gibi güçlü olmak zorundaydı, ağlayamazdı. Evin arkasını o toplardı her zamanki gibi yine o yüklenicekti bu yükü

"İlk önce alışverişe gidip birşeyler alalım

Alya'da Devamke:

Başımı hafifçe kaldırıp camdan dışarıya baktım, eğitimden gene kaçmıştım ama bu sefer bukunduğumda kesinlikle büyük bir ceza alıcaktım

Buraya gelen ayak sesleriyle nefes alış verişlerimi yavaşlattım, kendimi korku filminde gibi hissediyodum

Sanki gelip birisi masanın üstündeki örtüyü kaldırıcaktı ve beni baltayla kovalicaktı

Aklıma gelem şeylere sessiz bi şekilde gülerken buraya doğru gelen ayakkabı sesleriyle nefesimi tuttum

Kesinlikle acilen askerlikten kaçıp kayıplara karışmalıydım

Gözlerimi masanın altına doğru çevirdiğimde 2 tane kocaman ayak vardı

Tek sıkıntı ayakkabılar buraya doğru geliyordu, bulunuyordum

Aniden masa örtüsünün açılmasıyla kafamı yukarıya kaldırdığımda gördüğüm şeyle çığlık atarak koşmaya başladım

Elinde baltayla bir adet Cengaver!!!!

Cengaver!!!!

"Allahım sana geliyorum!!?!?"diye bağırarak kolidorda koştururken arkamı döndüğümde Cengaver bana yetişmiş olmuştu

Bianda biyere çarpıp yere yapışmamla kolidorda çığlık sesim duyuldu

Cengaver sinirle yanıma gelip "Seni öldırcemimi düşündün?!!" dediğinde ona ciddimisin diye bi bakış attım

"Durmadan beni öldürmeye çalışanda bendim zaten" diyerek ona sitemli bi bakış atıp ayağa kalktım

Sinirle ona bakarak "Ne için geldin buraya zaten senin yüzünden başıma gelmeyen kalmadı" dediğimde gülerek

"Derslerdende cezalardanda hep kaçıyomuşsun, herkezi illahlah ettirmişsin" diyerek sinirle konuştuğunda bende ona gülerek cevap verdim

"Hayrola aşıkmı oldun bana" dediğinde sinirle ifadesi yerine gülerek sen adam olamazsın diyerek başın salladı

Çok güzel gülüyodu be zalimin oğlu

Aman ne diyodum ben ya tekrardan kaşlarımı çatıp "Ne için geldin" dediğinde boğazını temizleyip

"Bu tarafta küçük bi işim vardı, sana haber vermez istedim" dediğinde kaşlarım dahada çatıldı

"Ne haberi?"

"Seninkiler toplandı seni almaya geliyolardı kazan mümarek olsun" dediğinde şokla ona baktım 

Affetmezdimki

Ama Sedat babada beni affetmeyebilirdi

Çocuklarda beni affetmeyebilirdi

"Beni kaçırmayamı gekdin yoksa" diye gülerek sorduğum soru karşısında gülerek

"Hayır tabikide" dediğinde ben ina şokla bakarken oysan beni unursamadan çoktan ilerlemeye başlamıştı

Elindeki balta ne alakaydı o zaman amk

Derin bi nefes alıp başımı havaya kaldırdım daha fazla saklanamazdım yada kaçamazdım yüzleşmem gereken seyler vardı

Cebimden askeriyeye gizlice soktuğum sigaramı çıkartıp bi dal yaktım, bi yandanda danışmanlıga doğru ilerliyordum nede olsa orada karşılaşıcaktık değilmi

Yada ilk orda olucaklardı

____________

Selam canlarım ben yeni bi aile kurgusu yazmaya karar verdim okursanız sevinirim

SAKAR Where stories live. Discover now