31.Bölüm

3.1K 192 43
                                    

Önemli lütfen oku !!!

Arkadaşlar kitap devam edicek elbette sadece kısa bir süreliğine ara verdik normalde bu bölümün gelmesine daha vardı fakat madem açıklama yayınlıyoruz kısa bi bölüm yazmamak ayıp olurdu

O yüzden 31. Bölüm sizlerle siz bölüm sayısına çok takılmayın kısacası kitap sezon finalinde

______________________

Yavaş yavaş gözlerim açılırken güzel bi uyku çekmenin rahatlığıyla gözlerimi tekrardan kapattım.

Aklıma gelen anılarla aniden gözlerimi açmam bir oldu

Kaçırılmıştım

Hemde aptal Cengaver tarafından

Hızlıca ayağa kalkıp bulunduğum odaya göz gezdirdim siyah ve altın işlemelerle döşenmişti

Kısacası huzili masraf, bi eve bu kadar özenilirmiydi tam aptal Cengaver'den beklenen hareketlerdi

Odanın içinde bi cam olduğunu farketmemle hızlıca adımlarımı oraya doğru çevirdim

Ormanın içinde olmalıydık her yerde ağaçlar vardı, aşşaya baktığımda etrafın korumalarla çevrili olduğunu farkettim

Hah benim lakabımı bilmiyordu demek

Kaçak

Bu evden çıkamayacağımı düşünmekle büyük bir aptallık yapmıştı, hızlıca kilitli olduğundan emin olduğum kapıya doğru ilerledim

Kapı deliğinden baktığımda bulunduğum konum bom boş duruyordu

Hızlıca ellerim saçlarıma gitti filmlerdeki gibi fakat filmlerden tek farkımız benim tel toka kullanmamamdı

Sinirle ayağa kalkıp odanın içindeki çekmeceleri karıştırmaya başladım, en alt çekmeceyi açtığımda bulduğum yıldız torna vidayla sırıtmaya başladım

Elbet buda bi işe yarardı, hızlıca elime alıp tekrardan kapının yanına doğru ilerledim

Çömelip yıldız torna vidayla anahtar sokulcak yeri karıştırırken bi elimle dengede kalabilmek için kapının kulpunu tutmamla kapının açılması ve benim yere yapışmam bir olmuştu

"Ha?!??, Kapı açıkmıydı yani" diye sinirle konuştuğumda şok içinde önümde açılan kapıya bakıyordum

Bu adam harbiden aptalın tekiydi

Merdivenlerden aşşa inmeden önce ilk etrafıma baktım etraf boş gibiydi, 3 kat aşşa indiğimde mutfaktan gelen seslerle kaşlarım çatıldı

Fakat birisi yemek yapıyor olmalıydı, bişeylerin doğrama sesi ve tencere kapağının sesini duyuyordum

Mutfak kapısından içeri baktığımda içerde 40,50 yaşlarında bir kadın yemek yapıyordu

Yüzüme sahte bi tebessüm kondurup "İyi günler telefonuzu alabilirmiyim" diye konuşmamla kadının bianda kalbini tutarak arkasını dönmesi bir olmuştu

"Kusura bakma hanım kızım bian konuşunca korktum" demesiyle onaylar anlamda başımı salladım

"Telefonunuzu alabilirmiyim" dediğimde kadın bi adım geriye gidip "Benden böyle şey isteme kızım Cengaver beyin kesin emri var" dediğinde yüzümdeki gülümseme büyüdü

Ben ona güzellikle teklifimi yapmıştım

Gülerek başımı etrafta gezdirdiğimde mutfak masasının ortasında duran çiçek vazosuyla gülümsedim

"Ah bu vazoları çok seviyorum" dediğimde kadın arkasını dönmeden "Bende çok severim kızım" dedi

Masanın üstündeki vazoyu ses çıkarmadan elime alıp içindeki çiçekleri çıkarttım, ardındansa çıkardığım çiçekleri masanın üzerine bırakmıştım

Sedat baba küçükken çiçeklere ve doğaya saygı duymamı söylemişti

Ve bende şuan gülümseyerek onlara gereken saygıyı gösteriyordum, elime vazoyu alıp yavaş ve sessiz adımlarla kadına yaklaştım

"Bişeymi oldu kızım" diye bana dönen "Hayır teyzecim vazoya su doldurucam" dediğimde gülerek işine devam etti

Elime dezgahın köşesinde duran sofrayı alıp arkadı dönük olan kadına doğru yaklaştım ve hiş ses çıkarmadan sofranın bi katını açıp yere attım

Ses çıkarmamaya özen göstermeliydik bide dışardakilerle uğradamazdım, yemek yapmayı bitiren kadının arkasını dönmesiyle vazoyu kafasına geçirmem bir oldu

Hızlıca düşmek üzere olan kadını tutarak düşüşünü yavaşlattım, ardındansa üstüne cam kırıkları dökülen sofrayı alıp önüne ilk gelen dolaplardan birine sokuşturdum

Yerde baygın yatan kadını sürükleyerek daha demin aşşa inerken keşfettiğim asönsere taşıdım

Asönsörde 3'e bastıktan sonra o yukarı çıkarken bende kadının telefonunu ceplemiştim

Asönsör durduğunda kadın sürükleyerek kendi kaldığım odaya götürdüm

Odanın içinde lağabo olduğunu düşündüğüm yerin kapısını açtığımda cidden öyleydi kadını lağaboya koyup kapısını kapatıp camdan tekrardan dışarı baktım

Görünürde Cengaver yada bi araba yoktu bitek korumalar dört dönüyordu

Hızlıca şifresiz açılan telefondan aramalara girip Sedat babanın telefonunu çaldırdım

Çaldı, Çaldı, Çaldı

Fakat Sedat baba her zamanki gibi tanımadığı insanlara bakmıyordu ve şuan aklımda tek bi kişinin numarası vardı

Şerife hanım

Hızlıca aklımdaki numarayı girdim, biraz bekledikten sonra açılan tekefonla heyecan tüm bedenimi iyice sarmıştı

"Alo kimsiniz" diye duyduğum sesle yutkundum

"Şerife hanım ben Alya size ihtiyacım var" dediğimde karşıdan bi süre ses gelmedi

"Kızım noldu" diye en sonunda duyduğum telaşlı sesle derin bi nefes verip konuşmaya başladım

"Şerife hanım sadece bu akşamlık birlik olmaya ne dersiniz"

Yazardan;

Cengaver ve Azad şirketteki işlerini bitirmiş napmaları hakkında konuşuyorlardı

"Abi burda durarak hata yapıyoruz ya kaçarsa" dediğinde Cengaver Alyayı çok hafife alıyordu

"Bahçedeki o kadar korumaya rağmen kaçabileceğini düşüncek kadar aptalsın" dediğinde Azad tekrardan konuştu

"Ya Sevim abladan birisine ulaşırsa" dediğince Cengaver önündeki evraklardan başını kaldırıp

"O uyanana kadar Sevim abla çıkar, bugün erken gidicek" dediğinde Azad arkasına yaslanıp karşısındaki adama laf anlatmayı bıraktı

Cengever'in insanları bu kadar küçümsemesi bir gün başına bela olucaktı

SAKAR Where stories live. Discover now