kesik

5 0 0
                                    

hani insan yok olur ezilirya işte ben alazın altında öyle eziliyordum iyi değildim çok kötüydüm altına girdiğim çocuğun abisinin evinde duruyordu bu ayrı yana kaçırılmıştı zaten sinri hastası olan bir çocuktu sürekli mutsuz hiisederdi bu yaşına kadar kımseden destek görmemeşşti durduk yere ağlama kırizleri tutardı o an karşısında kım varsa ona heşeyi anlatırdı çünkü bir yerden sonra patlardıya insan çok doluydu oda ihtiyacı oluyordu bazen ama sanki bunlar isteği dısşında luyordu çünk

 o anı sonradan hatırlamazdı sarhoşkemde aynıydı kafasını dağıtırdı sarhoşken ama hemen ağzı açılırdı 

emreyede açıldı o ağzı her anlamda emre bilirdi onun içini arkadaş gibilerdi bazen buluşup sadece gezerkerdi bezende birlikte olurlardı ama araları güzeldi birbirlerinin sırlarını bilirlerdi

kaan emrenin abisine onu anlatmasını istemezdi sırları vardı kaanın emrede kaanın anlatmasını istemiyordu

ikiside farkında olmadan aynı şey için kafayı yiyorlardı

kaan duştan çıkıp dolaşömaya başladı amacı emreyi bulmaktı çünkü odası olarak bildiği yerde yoktu 

kaan etrafa bakınarak dolaşmaya devam etti arkasından bakan onlarca gözün farkındaydı her adımını izliyorlardı 2. kat uzun koridorlu bır yerdi az oda vardı az ve öz odalar alazın odasu-ı emrenin odası fazladan lavabo banyo dev gibi bir giyinme odası vardı kendi odalarında olmasına rağmen tablolar vardı güzel tablolar yerde asla halı yoktu herkes ayakkabıyla eya terlikle geziyordu bu yüzden üşümüştü biraz çıplak ayakları yukarıda iki kat daha vardı ama ilk önce bahçede gördüğü emrenin yanına gitmek istedi merdivenden koşarak inince etraftakiler hareketlenip kaanın kollarına yapıştı şokla duran kaan 

"noluyo be " "neden koşuyosunuz böyle kaçmak bile mantıksız" oflayarak göz devirdi kerem " kaçacak olsam behçeye kapıdanmı çıkarım ben bırak bahçeye çıkıcam " dediğinde adamlar hemen bıraktı aynı hızla bayçeye çıkan kerem ayağında bişey olmadığını tamamen unutmuş koşuyordu  

emre sakince oturup sallanırken yandan gelen kişiyle ayaklandı " emre " dedi kaan sessizce " kaan "diyebildi çocuk eğer abisi konuştuğunu görürse kızardı ve kendisine değil kaana zarar verirdi  " ulan çıkart beni burdan şu halime bak " "saçmalama ben nasıl çıkartayım "dediğinde ofledi kerem "abine bişey söyledinmi sakın bana söyledim deme " emre aklına gelen şeyle tekrar çivilendi " ben söylemedim hiçbişey ama sen " "ben ne söylicem be pataklamaktan ağız açtırmıyor" emre mahcup bir ifadeyle baktı arkadaşına " bak biliyorsun anlattım sana beni bitirir bunu öğrense beni bitirir abim kimseyi eve sokmaz demekki sende bişey var yada bilimiyorum abimi ama söylersen ikimizde öldürür ben bile ozaman arkama bakmadan kaçar giderim ben onun yerine özür dilerim yemin ederim seni nasıl nerden buldu bilmiyorum ama aramızı bilmediği kesin hiçbişeyden haberi olmasın sei burdan çıkaramam ama güzel yaşamanı sağlarım hem ben varım bak burda takılırız dev gibi ev abimden uzak tutarım seni nolur söyleme derken emrenin gözleri dolmuştu ağlamaya başlmıltı" kaan arkadaşını kollarının arasına sardı herzamanki gibi ona senle ilgili bişey söylemedim söylemem bundan sonrada hiçbişey olmicak sadece arkadaşız bu konuşma ne kadar bana saçma sapan gelsede yapıyorum lanet ollsun altına yattığım çocukla yaşadığım şeye bak " emre bunu sesli söylemesiiyle hopladı direk etrafa bakındı " ya sen salkmısın ben az önce ne dedim ya niye anırıyosun " kaan bunu söylemesiyle salıncağa yöneldi ama ayağını derinden acıtan şeyle durup çığlığı bastı 

anında arkasına donen emre kaanı yerde görünce üzerine koştu "noldu imdaaat " " ayağıma cam battı " dedi kaan emre kaanı yavaşca iktirip küçük küfürler etti ulan " ulan gerizekalı şerefsiz bende sandım vuruldun bişey oldu belli olmaz bizim evde ölen ölene yemin ederim aklım çıktı bunun içinmi deli bibi bağırdın kerem şimdi herkes burda olcak derken arkasına çoktan geçmiş kalabalıktan bir haberdi kaan dikkatlice arkasına bakarken şaşkındı bu kalabalığa bu kadar insan bir anda nerden geldi anlmasada emreye kafa işaeti yapıp arka tarafı gösterdi emre döndüğünde alışkın olduğu manzarayı gördü arkadan gelen abisiyle ikiside derin nefes aldı koşarak gelen adam direk kardeşıne kapandı "noldu" dedi kalın ama aşırı sakin bir sesle "bana bişey oılmadı " "ozaman niye bagırdın " ben bağırmadım " emre bırak dalgayı kim bağırdı derken arkada yerde duran çocuğu yeni görüyordu önce umursamayıp kafasını çevirdi ardından aklına gelen şeyle tak diye ona geri döndü "ulan sana ne oldu daha bu gün bir " kaan cevap vermeyip elini kanayan ayağına götürdü "allahım yarqbbim herdeli bana denk gelir zaten " kaan azını büzüp "hor dolo bono golor zoton " diyip yanağından akan yaşı sildi " offf ağlama çocuk gib i " gel peşimden dedi alaz " kaan arkasını dönüp giden adama ağzı açık baktı "hayır bende mafyalar zeki olur sanardım ben niye eyrde yatıyorum sence ya " alaz bir kez daha yavaşca arkasını döndü ama bu sefer sinirliydi bu belli oluyordu eğilip kaanı kucakladı


acı eşiği gerçekten düşük olan genç ayağının sızlamasıyla inledi alaz ise baktıktan sonra ayağının aşırı olmasada can yakıcı şekilde kesildiğinin farkına vardı kucağında taşıdığı mınıt bedendeydi gözleri kafasını gögsüne gömmüş ağlayan beden hala yaraları geçmemişti çünkü tüm yaralarına krem sürmemişti yeni aklına gelmesiyle sinirlendi biraz 


bu çocuk alazın dikkatini ilgisini çekmişti kaan onu kaldırabilecek birisi değildi elbet farkındaydı en baştan kaan sürekli ağlardı alaz en son ne zaman ağladığını hatırlamıyordu kaanın başı hep eğk olur anlık cesaretle saldırırdı alazın ise başı herdaim dik olurdu mantıklı ve yavaşca saldırırdı alazın kaana hissettiği aşk veya başka bişey değildi alaz ne olduğunu asla bilmiyordu çünkü daha önce aşık olmuştu yada öyle sanmıştı bir kızla çıkmıştı daha 18indeyken ama ona böyle hissetmiyordu onla beraber olmuştu zevk almıştı ama bu çocuğun şu an onun kucağında olması bbile onu ısıtıp zevk veriyordu kaan farklıydı inceydi yaşına göre daha minik gösteriyordu sakalı yoktu suratı pürüssüzdü bembeyaz bir teni vardı inceceik beli kısaca güzel diye geçirdi içinden alaz 


odaya geldiklerinde kucağındaki bedeni hiç istemeyerek yatağa bıraktı alaz olması gerekenden çok daha büyük yatakta çok hoş durdu kaan yavaşca kafasını kaldırdı ve kırmızı gözlerle alaza baktı kaan içten içe onu suçluyordu buraya glmese olmazdı diye düşündü hep alaz kendisine bakan çocuğa arkasını dönüp tekrar başka nbir oadaya girip elinde bir çantayla çıkı

kaan 

"sende açıp açıp sarıyosun nasıl yapıcaz onu " alaz bunu söylemesiyle tebessüm etti " hepsini ben yapmadım sen sakarsın insan ayağını kesermi hiç "insanın bahçesinde kafam kadar cam olurmu hiç" değilmi ama yol ortası olsa anlarım da bahçede ne işi var tamam olabilir ama olmasın yanı lanet olsun "yani cam bahçede olmicakta nerde olucak güzellik" bu adam beni delirtecek diye geçirdi alaz içinden oda aynı şekilde gözlerini pörtletip" olm sen delimisim bana sıraylamı gönderiliyosunuz " doğru herkesin altına girdiğin iiçin her manyak seni bulur normal bu " kaanın yüzü düşü ve duymazlıktan geldi alazda tekrar ses çıkartmadı 

elindekilerle çocuğa doğru ilerledi ellerini karşısındakının ince beline koyup dik oturmasını sağladı ardından uzerindeki tsortu çıkarttı kaan şaşkında ona baktı "ayağım kesildi gövde kısmım sağlam kısmen " dedi üzerine bastırarak " kinci " dedi alaz kaan bu lafın üzerine kahkaha attı ama alazzın onu ayağa kaldırmasıyla duraksadı " morarnış hertarafın bide iz falan kalır güzelliğin gitsin istemem derken eli çocuğun pantalonun daki kemere gitti defalarca tekmelenen çocuğun bacakları mosmerdu ilk geldiğinde bacaklarını tutmasından anlmamıştı alaz kaan bu hareketine karşılık "ben kendi yaramı kendim sarabilirim hep öyle yaptım çık ben yaparım " dedi net bir sesle alaz aldırış etmeden gencın düğmesini ve fermuarını açtı alaz farkında olmasada kalbinin hızlı atışı onun iç sesinde kendine ulaşmayan bir şeydi (bu nasıl tanım oldu amk anlayın işte ) alaz gencin oantolonunu hızlıca çıkartıp yandaki sandalyeye ırlattı alazın dikkatını çeken en saçma şey boxerının calvın klein olmasıydı " demmekki gerçekten o kadar kötü bir hayatın yokmuş dedi eli kreme giderken " bunu iç çamaşırımdan çıkartman beni ayrı şaşırttı ayrıca yaşıyodum zaten sen beni alana kadar kaşlarını kaldırdı alaz "hala yaşıyorsun " sesli bir kahkaha attı alaz " bumu yaşamak tutsak oldum resmen dövüldüm yalnızım bumu yaşamak " alışırsın yalnız değilsin ayrıca ben varım " dedi alaz kaan sabır çekerek konuştu " ne istiyosun söyle yapayım sonra bırak gideyim bak ben yemin ederim yapamam böyle iyi değil burası boğuluyorum ev büyük diyeceksin daral-" kaan aklına gelen şeyle anında durdu biraz daha konuşursa patlar heşeyi anlatırdı kaanın gözleri tekrar şiddetle doldu farkına varan alaz elindekini kenara bırakıp kendisinden miik bedni kolları arasına aldı kaan ne kladar istemesde koları rahat hissettiriyordu yavaşca rahatlayan çocuk tutmadı kendini " ben boğuşurumö burda sevmem evleri sıcak hem burası haketmem ben sıcağı bir evi layık görmediler bana haketmiyorum ben hiçbişeyi ölmeyi bekledim hep sen neden geldin korkmuyodum ben hiç orda tamam ağlamış olabilirim çünkü cok tozluydu etraf hem soğuktu ondan titredim ben hem hiç canım acımadı benim kocaman adamım ben birkaç adammı yakcak canımı " durakladı biraz alaz çok dikkatlice onu dinledi saatlerce dinlerdi bunu onun kendini açmasını sevdi alaz "acıtmaz demi alaz " dedi biraz daha alaza sığındı " artık acıtamaz yavrum ağlama gitmiceksin burdan en güzelini hakediyosun herzaman üzme kendini canın acıyo biliyorum tatlı senin canın " sessizce "çok acıyo " dedi genç alaz kaanı yavaşca yatağa bıraktı yavaşca kremleri sürerken iç çeke çeke uyuya kaldı alaz işini bitirdikten sonra çocuğun üzerini örttü ve kalktığında giymei i,çin rahat kiyafeler çıkarttı 

Mafya'nın KüçüğüTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang