10. Bölüm: ECEL

30.8K 1.5K 705
                                    

10

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


10. Bölüm: Ecel.

Lütfen yıldıza basmayı unutmayın!😘

Keyifli okumalar!!

Ne zaman yumruk yaptığıma farkına varamadığım ellerime, tırnaklarımın derimde bıraktığı derin sızıyı hissettiğimde açtım. Yerdeki perişan bir görünümde bedeninin yarısını gözüken adamdan bakışlarımı zorlukla ayırabildim.

Korkum yüzünden şu an bu depoda çığlık çığlığa bağırmamak için kendime hakkim olamaya Çalıştım. Yaptığı zalimliğinin pişmanlığını zerresini harelerinde barındırmayan ama burda olmamalıydın, beni böyle görmemeliydin diye haykıran gözlerin sahibi olan adama diktim. Yaşların istila ettiği bakışlarımı.

Urfa'da ki okula başlayalı bir ay olmuştu. Devrim, ve arkadaşlarının halı sağda futbol maçları vardı, her ne kadar gelmeyeceğimi söylesem de o kadar ısrar etmiştiki, kendimi ona "Geliceğim" diye söz verirken bulmuştum.

Okulun çıkış saatine yakın sağanak bir yağmur felaket derecede yağmaya başlamıştı. Bir an gitmemeyi düşünmüş olsam da Devrim'in ısrarı aklıma gelince onun kırmayı göze alamayıp gitmeye karar vermiştim.

Okulun arkasındaki cadde dört yolla ayrılıyordu. Burda çoğu zaman tırafik sıkışık olurdu. Hatta teyzemin söylediğine göre bir kaç sene önce iki kız kardeşe aynı anda bir kamyon çarpmış, biri yaşarken diğeri ölmüştü, diye söylemişti beni uyarırken. Teyzem beni hep tembihlerdi bu yolu kullanmamam için, korkuyordu benim için kendi önerdiği yol uzun olsada aklı kalmıyordu en azında. Bende tehlikeli bir hamilelik dönemi geçirdiğinden onu kırmamak için istediği yolu kullanmayı tercih ederdim. Gökhan'da futbol oynayacakların arasındaydı, kızlarla yeni tanışıp arkadaş olmuştuk. Zana'nın işi vardı gelemeyecekti ama Livan'la orada buluşacaktık.

O gün uzun yolu göze alamamıştım yağan yağmurdan dolayı, arabalar caddeden vızır vızır geçerken bir insan evladı da çıkıpta şu kıza yol verelim demiyordu.

Kırmızı ışık yandığında hızla karşı kaldırıma geçmek için koşmaya başladım.

Yerde sık yağan yağmurdan sebep, küçük çukurlar birrer su göletlerine dönüşmüştü. Her attığım adımda üzerime çamur rengini almış sular sıçrıyordu.

Ama benimde pek umursadığım söylenemezdi.

Karşıya geçtiğimde ani bir fren sesi cadde de yankılandığında öyle iğrenç bir ses lastikten çıkmıştıki birine bir şey oldu endişesiyle hızla arkamı dönüp baktığımda, güçlü bir çığlık atamadan kendimi durduramamıştım. İşaret parmağımı eğri bir şekilde dişlerimin arasına alıp ısırdım, yoksa avaz avaz bağırmaya devam edecektim çareyi böyle bulmuştum. Ben birisine çarptıklarını sanmıştım ama gördüğüm manzara benim açımdan oldukça mide bulandırıcıydı.

Kalbimdeki TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin