III

291 75 60
                                    

nightmare || aynadaki kedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

nightmare || aynadaki kedi

Karşımda bir ayna var.

Karanlık odada var olan tek şey karşımdaki ayna ama kendimi göremiyorum. Sadece beyaz tüylü, siyah yüzlü bir kedi var aynanın içinde bana bakan.

Gözleri parlıyor, tırnakları uzayıp duruyor. Tırnaklarını sürttüğü yerlerden rahatsız edici bir ses çıkıyor.

Kuyruğunu sallayarak aynanın içinde dolanan kedi, patisinin değdiği her yere siyah izler bırakıyor.

"Gel pisi pisi pisi..."

Aynaya yaklaşıyorum ve kedi miyavlamaya başlıyor ama miyavlamasının çığlıktan farkı yok. Susması için aynaya vuruyorum. Ben vurunca daha cırtlak oluyor çığlığı.

Sonra aniden duruyor. Beyaz tüylerin içindeki siyah yüz yok oluyor yerini siyah bir boşluğa bırakıyor. O karanlık boşlukta iki göz beliriyor ve ağzının olması gereken yerden kırmızı bir sıvı akmaya başlıyor.

Kedinin kara deliğinden kanı ve kırmızı hayat özü akmaya başlıyor. Midem bulanıyor, kusmak istiyorum ama yine de elimi aynaya uzatıyorum durması için. Ben dokununca kedi de dokunuyor elimin olduğu yere ve aniden camlar değişiyor.

Şimdi aynanın içinde ben varım.

Kedi bana bakıyor, yüzüm kara delik oluyor ve kan kusmaya başlıyorum. Avuçlarım vıcık vıcık kırmızı suyla dolarken çığlık atıyorum.

Aynanın dışından kedi bana bakıp fısıldıyor.

"Gel pisi pisi.."







Son cümleyi de yazdıktan sonra defterimi kapatıp derin bir nefes aldım. Rüya defteri tutma fikrini kabusları görmeye başladığım ilk zamanlarda görmüştüm. Neden böyle rüyalar görmeye başladığımı anlamadığım için internetten araştırma yapıyordum ve bazı insanlar da gördüğümüz rüyaları yazmanın oldukça faydalı olabileceğini söylüyordu. Ben de o zamandan beri yazıyordum ve şu anki kullandığım üçüncü defterim falandı.

Babamla antika dükkanına bakmaya gideceğimizden hazırlanmak için kalkıp kıyafet seçmeye başladım. Geldiğimizden beri birkaç günü evi düzene sokmak için harcamıştık bu yüzden dükkana bakmaya ancak fırsat bulabilmiştik.

Jeongguk'u evi taşıdığımız günden beri hiç görmemiştim ve karşı dairemizde oturduğu halde bir kere bile karşılaşmamıştık. Garip hisler veren biri olsa da buna çok takılmamıştım çünkü bu şehire dair her şey geldiğimizden beri o garip hissi veriyordu.

Evimiz deja vu hissini yaşatan tek yerdi. Sanırım beynim evimiz dışında her şeyi cidden bulanıklaştırmıştı. 

Nayeon ile her gün mesajlaşıyorduk ve benden sürekli neler yaptığımı anlatmamı istiyordu ama evden market dışında çıkmadığımdan Jeongguk dışında anlatabileceğim ilginç hiçbir şeyim olmamıştı. Bu yüzden genelde o anlatıyordu neler yaptığını.

blood, sweat & dreams | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin