Kısa Bölüm -1

7.2K 437 42
                                    


17/01/2010~

BARLAS'IN GÖZÜNDEN-

Günler hızlı geçiyordu son zamanlarda.

O gün telefonuma gelen mesaj içime şüphe tohumlarını ekerken kız kardeşimin yaşama ihtimaline tutunup geçmişi araştırmaya başlamıştım. Henüz bir şey bulamamıştım fakat bulacağımı umuyordum.

Ulaş ile Ilgaz'da arasında bir gelişme yoktu. Ulaş onu fark etsin diye büyük çabalar sarf etsede bu Ilgaz'da pek işe yaramıyordu. İçinde yaşadığı sorunlarla baş etmye o kadar çok kendini veriyordu ki bu yüzden Ulaş'ı fark etmesi mümkün olmuyordu. Ulaş'ta bu durumun farkındaydı ve sabırla Ilgaz'ın kendi iç meselelerini çözmesini bekliyordu. 

Ilgaz ile bana gelecek olursak, garip bir ilişkimiz vardı. Ulaş'ın ona aşık olduğunu bildiğimden kendimi ondan olabildiğince uzak tutmaya çalışıyordum ama bu çoğu zaman işe yaramıyordu. Bana "Barlas ağabey." Dediğinden içim bir nebze rahatlasa da genelde onunlayken içimi bir huzursuzluk kaplıyordu.

Şu zamana kadar Ilgaz'ın her derdine vakıf olmuştum çünkü sorunlarını bana anlatmaktan çekinmiyordu. Dertlerini dinleyip ona tavsiye vermem işe yarıyor olmalıydı.

İki ay önce Ilgaz ile bir ortaklık anlaşması yapmıştık ve bu iki şirket için de büyük kazanç sağlamıştı.

Bir de tabi Güneş vardı. Sürekli tesadüfen karşılaşıyordum kendisiyle. Farklı bir kızdı. Onun hakkında hala daha net bir fikrim yoktu.

Ve kızım Sare. O tam bir buçuk yaşındaydı. Benim minik kızım her geçen gün biraz daha büyüyordu ve bazen onun hızına yetişmekte zorlanıyordum bile.

" Babaa paştaaa" Sare'nin mutfaktan gelen sevinç çığlıklarını duyduğumda yüzümü bir gülümseme kapladı.

Sare yerinde durmayan oradan oraya koşuşturan daha doğrusu emekleyen ve yaramazlıkta sınır tanımayan bir çocuktu. Henüz yürümeye başlamamıştı ve bunu inadına yapıyordu. Evet doğru duydunuz inadına. Sare'nin ileri düzey bir inadı vardı ve bu bazen çok yorucu olabiliyordu.

Aslında yürüyebilecek olmasına rağmen sırf ona yürürüme alıştırmaları yaptırdığım için yürümüyordu. Bir şeyleri çalışmaktan nefret ediyordu, bunu bir başkası olmadan kendisinin yapacağına inanıyordu. Yürürse ona oyuncak alacağımı söylememe rağmen yürümüyorsa ne yaparsam yapayım o istemedikten sonra yürümezdi zaten. Bu yüzden onu son günlerde kendi haline bırakmıştım.

" Geliyorum babacım." Hızlı adımlarla mutfağa doğru yürüdüğümde gördüğüm manzara ile hemen Sare'yi koltuk altlarından tutup havaya kaldırdım.

( Barals'ın gördüğü manzara hdksjdk)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( Barals'ın gördüğü manzara hdksjdk)

" Sare pastayı öyle yemiyoruz ama babacım. Hem akşam yiğeceğiz pastayı şimdi değil."

Babasının kızı / FİNAL/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin