Mücevher Gibiyim Çünkü

254 38 35
                                    

Ekrana bakmaktan ağrıyan gözlerini ovuştururken Chan boynuna dolanan kolları hissetti.

"Konuşmak istediğiniz bir şey var mı Bay Bang? Kişisel psikoloğunuz Seo Changbin sizin için her zaman burada." Chan hafifçe gülüp başını geriye yatırarak Changbin'in göğsüne yasladı.

"Kişisel psikoloğum olmasa ben çoktan kendimi yakmıştım."

"Sonra Seo Changbin ve memeleri çalılardan çıkıp senin amına koymuştu çünkü Seo Changbin'in memeleri çok güzel ve herkesin bunu bilmesi lazım." Changbin onun saçlarını karıştırdı. "Ciddi soruyorum, anlatmak istediğin bir şey var mı?"

"Hayır, iyiyim. Ya sen? Son zamanlarda kişisel psikoloğuma ilgi gösteremiyorum." Changbin onun yanındaki sandalyeye oturdu.

"Pek bir şey yok, sanırım. Sadece özlüyorum işte." Changbin derin bir nefes alıp başını Chan'ın omzuna yasladı, o sırada kapı açılmıştı.

Minho odaya girdikten sonra hiçbir şey demeden Chan'ın dizinin dibine oturdu ve Changbin'in de ayağını sarılmak için kendine çekip gözlerini kapattı.

"Uyuyamadın mı?"

"Jisung çalışıyor, yatağa gelmeye ikna edemedim. O yüzden Changbin'i edeceğim." Minho onun alt bacağını ısırınca Changbin irkilerek ayağını çekmeye çalıştı.

"Ay cidden... Bıraksana lan!"

"Bırakmam, benimle bir gece geçirmeyi kabul etmezsen asla. O kasları görmem lazım."

"Hyung bir şey desene şuna!" Chan hafifçe gerileyip ikiliye alan tanıdı.

"Odamda hiçbir şey yapamazsınız."

"O zaman Changbin'in odasına, hadi bebeğim." Minho ayağa kalkıp zorla Changbin'i çekse de Changbin gelmeyince her zamanki göz devirmesiyle bir süre bekledi, sonra Changbin'in kucağına oturdu. "O zaman böyle uyurum." Changbin onu itmek yerine sarıldı.

"Hyung, bu evde temas sevmeyen tek kişi sensin."

"Doğru, olsundu. Ben sarıldığımda sinir oluyorsun."

"Hayır sonunda sana sarılabildiğim için mutlu oluyorum." Minho anından Changbin'in kucağından kalkıp odadan çıkınca Changbin kıkırdadı. "Bu hyungu anlamıyorum ama bunu anlıyorum." Chan'ın yanağına parmağını bastırdı.

"Bu hyung da seni anlıyor." Chan da aynı şekilde yanağına dokundu Changbin'in. "Neyse, geç uyu sen hadi."

"Ama uyumak istemiyorum." Changbin ona yanaştı. "Seungmin nerede?"

"Hyunjin ile beraber uyuyacakmış."

"Harbi mi? Biz de yapmalıyız."

"Hayır yapmamalıyız." Chan derin bir nefes aldı. "Hyunjin ile sadece arkadaş olduklarını biliyorum ama Changbin beraber uyuyorlar!"

"Bunda neden bir sorun görüyorsun? Seungmin'i odanda yatırdığında sen de Felix ve Jisung'un yanında uyudun, ayrıca biz de çoğu gece seninle beraber uyuyoruz ama Seungmin bunları tahmin ediyor olmasına rağmen tepki vermiyor. Seungmin'i Hyunjin'den mi koruyacaksın?" Chan bakışlarını tekrar ekrana çevirdi.

"Hayır, onu Hyunjin'den korumam için bir sebep yok."

"Aynen öyle, bu yüzden Seungmin'in Hyunjin ile olan ilişkisine karışma yoksa Minho hyungun önceden her sabah seni götünü ısırarak uyandırdığını Seungmin'e söylerim, ve gece beraber uyuduğumuzda hep çıplak olduğunu. Sence kıskanması gereken kişi kim?" Chan derin bir nefes aldı.

"Yürü uyuyalım."

"Heyuu, olur~" Changbin hemen tişörtünü kenara fırlatıp yatağa yerleşirken Chan istemsizce gülerek onun yanına uzandı ve arkasını döndü ona, Changbin her ne kadar bir süre onun dibine girse de uykuya daldıktan sonra Chan'dan uzaklaşmıştı.

Pyromania\ChanminWhere stories live. Discover now