4. Bölüm: Lunapark (Part 2)

909 36 7
                                    

Kunt, Derin'i yakaladığında Derin gülerek güçlü bir çığlık attı. Kunt kucağında Derin'le ilerleyip balon vurma oyununun tam önünde durdu. Görevli ile bir şeyler konuşurken yanlarına varmıştım.

Görevli dört tane dart oku verdiğinde Kunt okları Derin'e verdi, boyu yetmediğinden dolayı hâlâ Kunt'un kucağındaydı. Ben balonların patlama sesinden korktuğum için biraz geri çekildim.

Derin ilkini attığında balonu vuramamıştı. Yüzü düşsede hırsla diğer oklarıdan birini daha attı ve yine tutturamadı.

Diğer oka geçmek üzereyken Kunt elini tuttu. "Ne bu sinir küçük aslan? Eğer sinirle okları atarsan hedefi tutturamazsın," dedi bir abi edasıyla. "Sakin ve yavaş olmalısın, odaklan ve öyle at."

Derin onu dinleyip sakinleşmek için biraz bekledi ardından hedefe uzun uzun baktı. Elini kaldırdı ve gözlerini kapatıp açtı. Oku attığında balonu patlatabilmişti. "Gördün mü Kunt? Vurdum," dedi sevinçle.

Kunt'un arkasında durduğum için yüzünü göremiyordum ama gururlandığı kesindi. "Aferin sana küçük aslan," deyip Derin'in saçını karıştırdı. "Hadi diğerini de at."

Derin son okuda attığında yine yavaş davranmış ve başarmıştı. Kunt, kollarını kaldırarak haykıran Derin'i yere bıraktı, bir yandan etrafımızda koşuyor bir yandan sevinç çığlıkları atıyordu.

Kunt bir süre gülümsemeyle Derin'i izledi. Bakışlarını bana çevirdiğinde gözlerimiz buluştu. "Sen de denemek ister misin?" diye sorduğunda Derin kazandığı küçük oyuncak arabayı almış kaldırım kenarında sürüklüyordu, dikkati artık tamamen arabadaydı.

Başımı iki yana salladım. "Ben balon sesinden korkuyorum," dediğimde bana tuhaf bir varlıkmışım gibi baktı.

"Nasıl yani?"

Herkesin aynı tepkiyi vermesi canımı sıkıyordu ama Kunt'un aynı tepkiyi vermesi ayrı bir üzmüştü. "Eskiden daha kötüydü, balonu görünce bile kaçıyordum." Omuz silktim. "Ani şeyler beni korkutuyor. Aniden gelişen olaylar, aniden çıkan sesler... Kısacası planlanmamış şeyler beni korkutuyor çünkü ne yapacağımı şaşırıyorum."

"Ani gelişen olaylar..." Kunt yanıma yaklaştı ve Derin'in duymayacağı bir ses tonuyla "O halde doğru kararı vermişim," dediğinde ne demek istediğini anlamamıştım. "Eğer tanışmadan seninle birlikte olsaydım çok ani olmaz mıydı?" Diye açıkladı.

Yanlış anlamıştı. "Hayır, ben seni neredeyse bir yıldan fazla bir süredir istiyorum. Sana seni istediğimi gösterdiğimde her şeyi planlamıştım zaten, bütün ihtimalleri düşünerek sana geldim." Plansız hareket etmek bana göre değildi. Bu yüzden pişman olduğum zamanlar nadirdi.

Başını sağa yatırıp gülümsedi, yorgun bir gülümsemeydi, içindeki yaşanmışlığın izlerini görebiliyordum.
"Hayat sen planlar yaparken başına gelenlerdir derler. Duymadın mı hiç?"

Evet bu doğruydu ama ne kadar çok planın varsa o kadar az hata payın vardı. Yine de sesiz kaldım çünkü bu da bir ihtimaldi, hazırlıksız yakalanacağım zamanlar olabilirdi.

Devam etti. "Mesela sevişirken oldukça sert davranabilirim, bu planların arasında var mıydı?"

Haklıydı bunu düşünmemiştim ama geri döndüğümde aklıma gelmeyen ihtimalleri bile göze alarak gittiğimi hatırlar ve yine pişman olmazdım. Bunu ona söylemeden tek bir noktaya takıldım. "Hard seks mi seviyorsun?" diye sordum hayretle. Eğer böyle yapılı bir adam hard seks seviyorsa o yataktan kesinlikle sağ çıkmazdım.

Gece AteşiDonde viven las historias. Descúbrelo ahora