Gece Ateşi

5. Bölüm: Bi' Bitmediler Be!

Ayaklarımı yere vura vura bağırıp çağırmak istiyordum. Ekmek almak için bir insan neden uyandırılırdı? Ya da benim neden benden büyük bir kardeşim yoktu?

Hamurdana hamurdana bakkala girdiğimde Fatih abinin sirke satan suratını gördüm. Bu adamdan nefret ettiğim kadar hiçbir mahalleliden nefret etmemiştim.

Ekmekleri poşete koyup yanına gittim. "İki ekmek," dedim sadece. Uzatıp canımı sıkmaya gerek yoktu. Bir şey söylemeden parayı aldı ve telefonuna geri döndü.

Suratsız!

Geldiğim yoldan geri dönerken ellerim ceplerimdeydi. Boş bakışlar ve bıkkın bir yüzle yürürken  karşıma Yasemin çıktı.

Her zamanki gibi egosu ve mutlu ifadesiyle yürüyordu. Bu güvenin nerden geldiğini bilmiyordum. Tüm mahalle onu konuşurken o hala umursamaz tavırlarını sürdürüyordu.

Asık suratım daha da asılırken kimseyi görmemişim gibi yürümeye devam ettim. Ta ki bana omuz atana kadar. Sabrımın sınırlarındayken durup birkaç adım geri geri yürüyerek göz göze gelmemizi sağladım. "Ne istiyorsun?" Başımı yana eğip gülümsedim. "Seni burda ağlatana kadar laf sokmamı mı?"

"Ne istediğimi biliyorsun," dedi ve benim gibi sırıttı. "Ve sen bunu bilmene rağmen hala bana kafa tutuyorsun."

Biliyordum ama yinede ondan duymak istedim. "Derdin Kunt değil mi?"

"Aynı senin derdin gibi," dedi istediğimi vererek. "Kunt benim Deren, o senin gibi küçük kızlarla ilgilenmez. O benim gibi kendi yaşıtlarıyla ten uyumu ister ve benimle olan ten uyumundan da gayet memnun."

Kaşlarım çatılırken onu boğmamak için kendimi zor tutuyordum. Kunt onunla yatmış mıydı? Sinirlerime hakim olmalı ona istediğini vermemeliydim. Hem bunu Kunt'tan duymak daha doğru olurdu. Yasemin'in bir cümlesi yüzünden Kunt ile aramı bozmayacaktım. "Aynı şey için yarışıyoruz yani?" dedim sakin bir tonda.

Sırıttı. "Beni güldürme Deren," dedi ince sesiyle. "Sen bana rakip olamazsın."

Çenemi dikleştirip daha da yaklaştım. Söylememek için her ne kadar kendimi tutsamda dayanamıyordum. "Doğru, senin rakibin genelde senin gibi alt seviyedeki insanlar." Alayla güldüm. "Ne yapıyorsunuz Yasemin? Hanginizin kaç erkekle yattığını hesaplayıp en çok yatanı birinci mi ilan ediyorsunuz?" Geri çekilip ona acır gibi baktım. "Haklısın böyle bir konuda asla sana rakip olamam. Malum, sen uzun zamandır zirvedeki yerini koruyorsun."

Gözleri büyüdü, ağzı birkaç defa açılıp kapandı. Yüzü kırmızıdan mora geçerken konuşamayacağını anlayıp onu orada bıraktım ve  yürümeye devam ettim. Buna beni o zorlamıştı, şimdi zoruna giden neydi?

Evin önüne geldiğimde Kunt'u arabasına yaslanmış telefonla konuşurken buldum. Mavi oduncu gömleği ve içine giydiği siyah tişört ile oldukça havalı dururken siniri yüzünden okunuyordu. Konu neydi bilmiyorum ama dişlerini sıktığını buradan bile anlayabiliyordum.

Öyle öfkeliydi ki beni bile fark etmemişti. Omzuna dokunup bana bakmasını sağladım. Şaşkınlık yüz hatlarını gevşetse de telefondan gelen sesin artmasıyla yine kasıldı.

Telefondaki adam her ne dediyse sesini yükseltti. "Nereden bulayım ben amına koyayım!" Karşı taraf yine bir şeyler dediğinde telefonu suratına kapattı.

Onun bu hali beni ürkütmüştü. "Ne oldu?"

Bıkkınlıkla nefesini verdi. "Ev sahibi saçmalıyor işte."