13

1.7K 108 20
                                    

Taehyung'dan

Yemin ederim çok az kalmıştı.

Şu kadar falan kaldı 🤏🏻

Neye mi?

Tabii ki de Jungkook'u ısırmaya.

Bakmıyordu yüzüme. O güzel anlardan sonra yüzüme 1 kere bakmadı.

Ne zaman çenesinden tutup yüzüme bakmasını sağlasam gözlerini gözlerimden kaçırıp yüzümdeki benlerde geziyordu gözleri.

Ve bu hikayenin sonu hep onu öpmemle bitiyordu.

Daha sonra Jungkook'un utanması ve bir şekilde hep bir tavşan gibi kaçmasıyla...

Şimdi ise yine kaçmış ve "aa yemek. Evet ben yemek yapayım." Diyerek mutfağa girmişti.

2.5 saattir mutfaktaydı ve ne yapıyordu bilmiyordum...

Sessizce mutfağa girdiğimde fırına doğru hafifçe eğilmiş dikkatle içine baktığını gördüm.

Beline kollarımı sardığımda ilk baş sıçrasa da daha sonra kendisini tamamıyla bana bırakmıştı.

"Napıyormuş benim güzel bebeğim burada? 2.5 saat olunca merak ettim güzelimi."

"2.5 saat mi Teyung? Um.. şey-"

Boynunu koklayıp öpmemle ellerim arasında tiremiş ve vücudu gevşemişti.

"Hm?"

"T-teyung ş-şey işte-"

Boynunu öpmeye devam ederken ellerim arasında resmen erimiş ve kafası geri doğru omzuma düştüğünde gülümseyerek bana yer açmış gibi olduğu boynuna daha sert bastırmıştım dudaklarımı.

"T-teyung k-kurabileri b-boşverelim. S-sen beni ö-öpmeye devam et."

Ellerin belinde, karnının üzerinden daha da sıkılaştığında bedenini kendime yaslamış ve dudaklarımı kayan tişörtü üzerinden açılan omzuna sertçe bastırmıştım. Daha sonra ise kulağının altına ve arkasına doğru çıkmıştı öpmelerim.

Bu sırada ise elleri karnının üzerinden kendisine sarılan ellerim üzerine kapanmış ve minik minik okşamaya başlamıştı.

Ah... Jungkook beni deli ediyordu.

Ellerimi sıkıca tuttuğunda geri geri gitmiş ve kalçam tezgah ile buluşunca yaslanarak bedenime yaslı bedeni öpmeye devam etmiştim.

"T-teyung~"

"Hm~?"

Boynundayken konuşmama ya da mrıldanmama bayılıyordu.

"Teyung~"

"Hm??"

Tavşan dişleri dudakları ardından gözükene kadar gülümsediğinde kıkırdamış ve dudaklarım hâlâ boynunda mekik dokurken bir eli enseme gitmiş ve oradaki saçları okşayarak kıkırdamıştı. Minik kıkırdaması devam ederken yanağını yanağıma sürtmüştü usulca.

"Teyuung~~"

"Hmmmm???"

Kımırdaması yükselmiş ve ensemdeki elleri biraz da olsa gevşemişti.

Mayışmış ve uykusu gelmişti...

"Teyung~ kurabiyeler~~"

O minik ama baştan çıkarıcı sesi ile kıkırdadığında saniyesinde durmuştum.

Yanık kokusu....

"Teyung! Bırak beni! Kurabiyeleri unuttuk!"

Beline arkadan bağladığı mutfak önlüğü ile fırına doğru, önümde eğildiğinde gözüm ister istemez minik, dolgun kalçasına kaymıştı.

Siktir... çok güzeldi.

"Ya Teyung! Beni öpüceksin diye yakmışız kurabiyeleri baksana!"

Dudak büzerek tepsideki kalp şeklindeki sarı kurabiyeleri gösterdiğinde kıkırdadım.

Kıkırdamam ile daha da sinirlenmiş ve tepsiyi tezgaha bırakarak önlüğü yere fırlatmış, sonra kollarını boynuma dolamıştı.

"Neden gülüyorsun? Kurabiyeleri seninle yiyişicem diye yakmam bu kadar mı komik?"

Siktir... nefesi dudaklarıma çarpıyordu.

Ellerim belindeki yerini bulduğunda dudaklarına atılmış ve alt dudağını biraz çekiştirerek emdikten sonra ayrılmıştım.

Bedeni resmen bedenime önden yaslıydı...

"Neliymiş bakalım bu kurbiyeler?"

"Muzluydu."

"Hm. Peki neden kalp şeklindeler?"

"Çünkü sana yapmıştım Teyung."

"Ama bebeğim ben çilekli severim."

"Şey Teyung. Şekli sana özeldi. Içeriği de bana aslında..."

"Yerim seni."

Nefesim, dudaklarından içeri sızdığında gülümsemesine karşılık ben de gülümsedim.

"Yer misin cidden?"

"Hm. Yerim istersen."

"Şey Teyung. Geçen gün sen işe gidince ben biraz televizyon izledim ve iki çift bir şeyler yapıyorlardı. Çıplaklardı. Sonra da kadın adama "beni her gece böyle yemeni istiyorum sevgilim" dedi. Öyle mi yersin Teyung? Öyle yer misin beni? Sana sevgilim dersem yer misin beni Teyung?"

"Sen bana sevgilim dersen ben seni sonuna kadar yerim güzelim."

Ve, dudaklarından o kelime döküldüğünde bana öyle çok yakındı ki cümlesi bittiğinde dudakları dudaklarıma değmişti,

"Şey... o zaman yer misin beni sevgilim?"

MY BABY |+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin