Merhabalar! Bölüm atma niyetim yoktu ama atdım çünkü neden olmasın?
Keyifli okumalar...♡
🦋
Şaşkınlıkla birbirimize bakarken ablam ardındanda eniştem Mert girmişti içeriye. Bizim şaşkın hallerimizi görünce ikiside anlamayarak birbirlerine baktı. O sırada Harun amcada banyodan çıkıp yanımıza gelmişti.
"Eniştemin kuzeni sen misin?!"diye sordum Çilenay'a.
"Sende Dilek ablanın dillerden düşülmeyen kardeşi olmalısın?"
"Evet, evet benim o!"
Tamam Sefa, heyecanlanma Sefa, sakin ol Sefa!
"Peki ya Güneş?"diye sordu meraklı gözlerini Güneş'e çevirerek Çilenay. "Arkaba mısınız?"
"Hayır. Ben şu karşıdaki evde oturuyorum."dedi Güneş ve daha sonra sadece benim duya bileceğim tonda 'malesef' diye fısıldadı. Biz bayılıyoruz sana inanır mısın?!
"Siz tanışıyor musunuz?"diye sordu Harun amca.
"Tanışıyoruz amca."dedim. "Sınıfımıza yeni öğrenciler geldi demiştim ya biri Güneş diğeri Çilanaydı."
Harun amca 'anladım' anlamında başını salladı. Hepimiz oturduktan sonra Çilenay her kesle tanışmaya başladı. Bir azdan Vefa ve Reyhan da gelince sofraya geçtik. Çilenay benim önümde oturmuştu. Güneşde onun yanında oturmaya gitdiğinde kolundan kavrayıp çekiştirerek kendi yanıma otutdurdum. Acıyla inleyip kolunu benden çektiğinde şaşkınlıkla ona bakmışdım.
"O kadar sert tutmadım kolunu abartma!"
"Ben buraya oturmayacaktım! Ne yaptığını zann ediyorsun?!"
"Beni burda terk edip başka yere oturmaya utanmıyor musun sen?!"dedim sırıtarak. O sinirle bana baktığında Çilenay'ın bize baktığını fark edip önüme döndüm ve sırıtışımdan ödün vermeyerek yüzüne baktım. Sanarım ona öyle bakınca utanmışdı çünkü gözlerini kaçırıp gülümsemeye başladı.
Sen var ya sen ne yere bakan yürek yakan bi' kızsın bir bilsen!
"Demek öve öve bitiremediğin kuzenin Çilenaymış öyle mi Mert?"dedi ablam. "Anlatdığın kadar tatlıymış!"
"Utandırıyorsunuz beni..."dedi Çilenay kızarmış yanaklarıyla.
"Utangaçtır bir az."dedi Mert eniştem gülerek.
"Olsun, utanıncada ayrı bi' tatlı oluyor..."
Her kes gözlerini kocaman açıp bana baktığında ağzımdaki lokmayı sertçe yutkunup boğazımı temizledim.
Allah belamı vermesin ben az önce sesli mi düşündüm?
"Tatlı!"diye bağırdım. "Ya abla hani tatlı yapmıştın onu niye koymadın?!"
Ablam tatlıyı hatırlayıncı panikle mutfağa doğru gitdi. Daha sonra elinde tepsideki tatlılarla gelince her kesin odak noktası olmaktan çıkmıştım. Bundanda böyle sıyrıldım.
"Bir kaç ay önce yurt dışından gelmişsin öyle mi?"diye sordu Reyhan Çilenay'a.
"Evet, öyle. Teyzemlerin yanına tatil için gelmiştim aslında fakat annemle babamda zaten İstanbula taşınacaklarını söyledikleri için burda kalma kararı aldım. Annemle babam işlerini toparladıktan sonra bir kaç aya buraya gelirler. O yüzden artık okulumuda buraya yazdırdık."
"İyi ki yazdırmışsınız..."dediğimde yine her kes şaşkınca bana bakmaya başlamıştı. Güneş'in içtiği su boğazına kaçınca hemen ayağa kalkıp panik yaratmaya başladım.
"Vah vah! Öldü çocuk! Kendisini çok agresif- pardon çok iyi bilirdik!"diyerek sırtına vurmaya başladım Güneş'in.
"Sefa öldü çocuk!"dedi Vefa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'ın Futbol Hali
Action"Nerden bile bilirdim ki Amerikaya gitmek için aldığım o biletin beni hayatımın aşkına uçuracağını?" Aslında her şey Sefa'nın kalp hastalığı olmasına rağmen arkadaşlarıyla futbol oynayıp fenalaşmasından sonra başlamıştı. Yurt dışında çalışan annesi...
