11.bölüm: Güven sorunları

75 42 170
                                    

Kumsal'ın anlatımıyla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kumsal'ın anlatımıyla...

"Takımda tamam olduğuna göre geriye sadece formalarımızı tasarlamak kaldı!"

Elimde müsabakalar için gerekli olan şeylerin listesine bakarak kendi kendime konuşuyordum. Sınıf yine coşuyordu bu yüzden kendi sesimi bile zor duyuyordum. Kalemimin kapağını dişlerimin arasında ezerken gözüm en arkada uyuyan Güneş'e kaydı fakat yine elimdeki listeye göz atmaya devam ettim.

"Takım forması için aklımda bir şeyler var ama güzel çizim yapamadığım için ortaya hiçbir şey çıkmıyor.."

Yine kendi kendime konuşmuştum ve kimse beni tınlamamıştı. Sefa, Bulut, Onur, Ufuk ve Yusuf birbirlerine sıra fırlatarak şakalaşırken Vefa yine müzik dinliyor, Güneş uyuyor, Burçin ayı armuta bakar gibi Bulut'a bakıyor, Sidelya ise tahtaya bir şeyler yazıyor, Çilenayda onu izliyordu. Dersimiz boştu.

Derin bir iç çektim. Elimdeki defteri katlayıp sırama doğru yürüdüm. Bir kalem çıkarıp formayı tasarlamak için bir şeyler karalarken tam önümde uyuyan Güneş bir şeyler mırıldandı ardından yavaş yavaş uyanmaya başladı. Zaten bu seste nasıl uyulur ki? Gözlerini sınıfta gezdirip en son bana baktı.

"Ne karalıyorsun?"diye sordu yeni uyandığı için boğuk çıkan sesiyle. Gülümsedim.
"Günaydın."dedim. "Takım forması için bir şeyler düşünüyorum fakat bir türlü aklımdaki şeyi çizemiyorum."

"Versene bana şu kalemi."

Elini kaleme uzatdığında kalemimi ona verdim. Defteri önüne çekip benim karaladığım tasarıma baktı ve tıpkı ona benzer bir forma çizmeye başladı. Ağzım açık onu izliyordum çünkü mükemmel çiziyordu. Benim günlerdir üstünde uğraştığım fakat çizmesini beceremediğim şeyi şimdi o en güzel haliyle çiziyordu.

"Bitti."dedi kalemi sıraya bırakarak.
"Çok güzel oldu.."dedim. Sesimden bile ne kadar hayran olduğum belliydi. Bir şey demeden önüne döndü ve ayağa kalktı. Sınıftan çıkarken defteri çantama saklayıp bende peşinden gittim.

"Bu kadar güzel çizmeyi nerden öğrendin?"diye sordum ona yetişerek.

"Onu söyleyemiyoruz malesef."

Bahçeye çıkıp banklardan birine oturduk.
"Neden geliyorsun peşimden? Ne istiyorsun?"diye sordu.

"Onu söyleyemiyoruz malesef."

Hafifçe dudakları kıvrıldığında gülümsemesini eliyle gizlemişti. Bende gülümsedim.

"Teşekkürler, fotoğraf için."dedim. Yüzünü buruşturup bana baktı ve alaycı bir şekilde sesini inceltip konuştu.

Aşk'ın Futbol HaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin