13.bölüm: Amerikadan Türkiye'ye

34 17 90
                                    

Merhabalaar! Naber??

Keyifli okumalar...♡

                              ⚽️
 

Çilenay'ın anlatımıyla...

Bugün okul vardı ve beklenen o büyük gün gelmişti. Bugün o çok hazırlandığımız müsabaka vardı ve hepimiz çok heyecanlıydık. Hazırlandıktan sonra kahvaltı yapıp çantamıda alarak evden çıktım.

Okula geldiğimde hızlı addımlarla merdivenlerden çıkıp sınıfa girdim. Gözlerim ilk Sefa'nın sırasına kaydığında henüz gelmemiş olduğunu görüp iç çektim. Burçin aniden arkadan sırtıma atlayıp kulağımın dibinde bağırmaya başladı.

"Heyecanlı mıyız gençler?!"

"Eğer sırtımdan inmezsen sakat kalacağım ve maça çıkamayacağım!"dediğimde Burçin hızla sırtımdan indi.

Bu sefer Yusuf'un sırtına atlayınca ikiside kavga etmeye başlamışlardı. Bu hallerine gülüp sırama doğru yürüdüm. Tam oturacakken sınıfın kapısında duran Güneş eliyle beni çağırınca onun yanına gitmiştim.

"N'oldu bir şey mi oldu?"dedim yanına gidince. Omuz silkti.

"İlla bir şey mi olması gerekiyor konuşmamız için?"

"Hayır tabii ki! Sen öyle çağırınca..."

"Sana söylemem gereken bir şey var."dedi arkasındaki duvara yaslanarak. Başımı salladım.

"Tamam söyle seni dinliyorum."

"Bak Çilenay. Ben öyle bir şeyleri içimde tutan biri değilim. Birine karşı hissettiğim duyguları onun yüzüne söylemekten çekinmem. Çünkü o insana eğer içimdekini söylemezsen 'neden söylemedim?' der kendimi yıpratırım. Ve şu dünyada hiç kimseyi kendimden daha değerli görmüyorum bu yüzden hissettiklerimi söylemekten çekinmiyorum."

Dikkatle onu dinliyordum. Lafı nereye getirdiğini merak ediyordum.

"Sana karşı da bir şeyler hissediyorum. Senden hoşlanıyorum."

Duyduğum şeyle şaşkınlıkla gözlerimi kocaman açıp Güneş'e baktım.
"Ne?"diyerek tepki verdiğimde az önceden beri baktığı kalidordan gözlerini çekip bana baktı.

"Ama Güneş benim hoşlandığım biri var zaten!"dedim. "Ve o kişi sen değilsin.."

"Sefa'dan hoşlanıyorsun değil mi?"

Söyledikleri ikinci kez beni şaşkına uğratırken bunu nerden anladığını çözmeye çalışıyordum.
"Bunu nasıl anladın?"dedim fakat bunu itiraf ettiğim için kendime kızarak sinirle gözlerimi kapatıp açtım.

Yaslandığı duvardan ayrılıp ellerini cebine koydu ve karşımda dikildi.

"Sefa'yı her gördüğünde ağzının kulaklarına ulaşmasından, sınıfa girer girmez Sefa'nın sırasına bakmandan, onun sadece ismini bile duyunca hayallere dalmandan anladım."

Zeki.

"Doğru anlamışsın."dedim mavi gözlerine bakarak. Alayla gülümseyip gitmeye kalkıştığında kolundan tutarak onu durdurdum.

Aşk'ın Futbol HaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin