0.2

61 27 33
                                    

"Hoş geldin hayatım

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

"Hoş geldin hayatım."

Yorgun geçen günün sonunda çaldığım kapının ardından yükselen neşeli sese aldırış etmeden içeri girdim.Boğazımı sıkan ünüformamın düğmelerini açtım hızla.

"Sana kaç kez  bana böyle seslenmemeni söylemiştim Yeji."

Çıkardığım gömleğimi dolabımdaki askıya astığım sırada bana sarılan kollardan bıkkınlıkla sıyrılmış yatağın üzerine bırakmıştım kendimi.

"Burası askeriye değil,bizim evimiz
ve sende benim nişanlımsın!"

"Lütfen başlama yine,
fazlasıyla yorgunum."

"Her gün yorgunsun!yaptığın tek şey akşam eve gelip yatmak!NİŞANLIN OLDUĞUMU UNUTUYOR GİBİSİN!!"

Ayaklanıp çıktığımda
arkamdan konuştu.

"Anca gitmesini bilirsin zaten.."

Dışarı çıkıp sigaramı yaktım.Yakınlarda oturan
arkadaşım Jiminin evine gittim.

Kaçıncı yaktığımı bilmediğim sigaramı söndürüp attım.

"Tanrı aşkına kaçıncı sigaran?!"

"10."

Göz devirip sigara
paketimi kenara koydu.

"Jungkook şu kızla anlaşmalısın biliyorsun ki babası general.."

"Sikeyim Jimin..artık katlanamıyorum!.Nefes
alamadığımı göremiyor musun?!
beni darlamasından..babasının tehtittlerinden bıktım artık!."

Başını olumlu anlamda salladı.
"Bunu bir şekilde halletmeliyiz."

"Uykum var Jimin
sonra konuşsak?"

"Peki,peki ben yatağı
hazırladım.Geçip yatabilirsin."

Burda olan pijamalarımı üzerime geçirip kendimi yatağa attım.

cebimden çıkardığım telefonumdan alarm kurup gözlerimi yumdum.Sonrası derin uyku..

..

Gözlerimin alarmdan önce açıldığı yeni bir gün daha.Burnuma gelen kokuyla Jiminin çoktan uyanmış olduğunu anlamam uzun sürmemişti.

Zorlukla kalktım yataktan ve adımlarımı banyoya yönelttim,hiç beklemeden soğuk suyun altına girmiştim.

Tenime nüfuz eden her damla gözlerimi açmama,ayılmama yardımcı olurken işimi fazla uzun tutmayıp vücudumu saran köpüklerden arınarak çıktım.

Ünüformamı üzerime geçirip düğmelerini iliklemeye başladım.Sonra kemerimi ve kol saatimide takıp saçlarımı düzelttim.

Yansımamı gördüğüm aynada.Günlük rutunimi tamamladıktan sonra adımlarımı mutfağa yönelttim.masadaki bardağa doldurduğum suyu içip çıkmak için hareketlenmiştim.

"Kahvaltı yapmayacak mısın?."

Omuzumun üzerinden baktım.

"Yeni tabur gelecek bugün,erkenden orada olmalıyım.Akşam görüşürüz."

Bir süre sonra kampa gelmiştim.Ağır adımlarla odama çıkmış kapımın önündeki askere her gün olduğu gibi kahvemi sipariş ederek masama geçmiştim.

Gelen kahvemle dudaklarımın arasına yerleştirdiğim sigaramla eşlik etmiş,kenarda duran radyoyu açıp dinlediğim sırada çalan kapıya çevirmiştim bakışlarımı.

"Gel."

İçeri giren askere ve elindeki
dosyaya bakmıştım.

"Efendim yeni tabur ve doktor geldi."

Yanan sigaramı taşan küllüğümde söndürüp ayaklandım.

"Söyle toparlasınlar buraları."dedikten sonra elindeki dosyayı alıp incelemeye başladım.

" Evet durum nedir?."

"Efendim 50er birde 2doktor var."

Kapının önünde hazır olda bekleyen askerlere uzaktan bir bakış atmış,elimdeki dosyayı yanımdaki askere verip.Karşılarına geçmiştim hizada duran askerlerin arasında yürürken yüksek ve tok çıkmasına özen gösterdiğim sesimle konuştum.

"Ben yüzbaşı Jeon Jungkook.Kurallara ve emirlere uyduğunuz müddetçe hiçbir sıkıntı yaşamayız.Beni istemediğim şeyleri yapmak zorunda bırakmayın.Şimdi RAHAT!."

Askerler. "EMREDERSİNİZ KOMUTANIM." dediğinde tekrar konuşmaya başladım.

"Üsteğmen Yeonjun sizi
bölüklerinize götürecek,eğitime
yarın başliyacaksınız."Dedikten sonra
Yukarı revire çıktığımda ağır ilaç kokusu tadımı kaçırmaya yetmişti.

Gözlerimi yatakların üzerindeki kutularda gezdirdikten sonra sorgulayıcı bakışlarımı doktora çıkarmıştım.

"Durum nedir?herhangi
bir şeye ihtiyaç var mı?"

"Şimdilik bir eksik yok
teşekkür ederiz Yüzbaşı."

Konuşmalarımızın arasında arka tarafta hissettiğim hareketlikle oraya döndüğümde hızla kendi beyaz tenli doktoru kendime çekip sol kolumla siper ettim.

Üzerimize yığılan kutulardan kurtulup kediye benzeyen beyaz tenli doktora ilişti gözlerim.

Korkudan gözlerini sımsıkı yummuş kollarını belime sarmıştı.Sırıtarak benden kısa olan doktora baktım.

"Geçti doktor."

Gözlerini araladığında
çekinerek bana baktı.

"B-ben şey.. Teşekkür ederim.."

Gözlerimi nedenini bilmediğim şekilde ondan almak istemiyordum.

Kollarını belimden çekti.Gerçekten utanması bile tatlıydı.

"Sorun değil ba-"

"Min Yoongi." deyip gülümsedi.

"Ben Yüzbaşı Jeon Jungkook.Bir ihtiyacınız olduğunda çekinmeden gelebilirsiniz odam 3.katta karşıda görürsünüz zaten."

"Emredersiniz Yüzbaşı Jeon."

Bu haline başımı sallayıp üzerimize düşen kutulardan birini elime aldım.

Gözümle nereye koymamı söylemiştim doktor Minin parmağıyla işaret ettiği yere koydum.

"Gerisini biz hallederiz Yüzbaşı yardımınız için teşekkür ederiz." dedi yüzü V harfli esmer çocuk.Bir şey demeden odama çıkıp masamın üzerindeki dosyayı elime aldım.

"Doktor Min Yoongi."

Gülümseyip sigaramı yakarak koltukta geriye doğru yaslandım.

"Gülümsemeyi unutan adamı gülümsetiyorsun doktor Min."

•○●º•○○º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º
Ehe kurgu tutar mı bilmem ama tutsun ya jjkbtstxtdjs

SAUDADE YOONKOOK  サウダージ Donde viven las historias. Descúbrelo ahora