11. bölüm

17.3K 1.2K 629
                                    

[Jungkook]

Pencereden yansıyan güneş ışığının yüzüme vurmasıyla istemeye istemeye gözlerimi kırpıştırarak açmıştım.

Öncelikle nerede olduğumu ilk saniye hatırlamasam da dün akşam yaşananlar yavaş yavaş beynime akın etmişti.

Arkadan belimi kollarıyla kemer gibi saran Taehyung ise mışıl mışıl uyuyordu. Uyurken bile belimdeki kolları sımsıkıydı, bırakmak istemiyormuş gibiydi.

Dün gece fazlasıyla ateşli gece geçirmiştik ve ben onun yüzüne nasıl bakacağım diye düşünüyordum. Utanıyordum sanki dün gece onu kışkırtan ben değilmişim gibi.

Ağrılarım vardı. Her yanım sızım sızım sızlıyordu. Dün gece yorgunluktan uyuya kaldığımız için yıkanmamıştık da. Kirliydim, kirliydik. Bedenimde hâlâ kurumuş tükürük ve meniler vardı. Seviştiğimiz anda bunlar beni rahatsız etmese de şimdi ediyordu.

Taehyung'u uyandırmak istemiyordum, ancak onun kollarından nasıl kurtulacağımı da bilmiyordum. Sözünü tutup beni tamamile mahvettiği için güçten düşmüştüm.

Kollarından kurtulamayacağımı anladığımda ona taraf dönmüştüm. Dönmemle arka tarafımdaki sızı kendini aşırı şekilde belli ettiğinde acıyla tıslamıştım. Dün o kadar çok içimde olmuştu ki deliğimin yırtıldığını düşünüyordum şu an.

Galiba fazla ses çıkarmış olmalıydım ki Taehyung gözlerini açmaya başlamıştı.

Algıları tamamen açıldığında belimdeki ellerini çeker diye düşünürken o aksini yaparak daha da sıkılaştırmış ve beni kendine çekmişti dikkatli bir şekilde.

O kadar yakındık ki nefeslerimiz bir birine karışıyordu.

"Tavşancık neden uyanmış bakalım?" yeni uyandığı için boğuk ve normalden daha da kalın çıkmıştı sesi.

"Ağrıyor." demiştim kısık sesle. Öyle ki ben bile sesimi zar zor duymuştum. Ancak onun bakışları dudaklarımda olduğu için ne dediğimi anlamıştı.

Yüzüne müzip bir sırıtış yerleştirerek "Neresi?" diye sormuştu. Bu sırada ise elleri belime hafif hafif masaj yapmaya başlamıştı. Beni rahatlatıyordu.

Sorduğu soru karşısında yüzüm kızarmış ve dudaklarımı ısırarak gözlerimle odayı turlamıştım. O ise biranda kahkaha atmış ve "Hadi ama tavşancık! İkinci ve diğer turları sen başlatmamışsın gibi birde utanıyor musun?" demişti alayla.

Onunla sevişmek muhteşem bir şey olduğu için utanmayı bir kenara fırlatmıştım dün gece. Lakin sanki varlığını belli etmek için yine vücudumu esir altına almıştı. Utangaç olmamam sadece o gece içindi.

"D-Deliğim sızlıyor."

Sanki bunu dememi bekler gibi ben daha ne olduğunu anlamadan beni kucağına alıp banyo olduğunu düşündüğüm yere doğru ilerlemeye başlamıştı.

Kucağının içinde küçücük kalmıştım resmen. Türünden dolayı aşırı heybetliydi ve bu bile yükselmemi sağlıyordu.

Banyoya girdiğimiz gibi suyu ayarlayarak jakuzini doldurmuş ardından ben kucağında olacak şekilde jakuzinin içine girip oturmuştu.

Suyu sıcak ayarladığı için şimdiden mayışmıştım.

"Az da olsa rahatlamanı sağlayacağım Gguk." diyip bacaklarımı aralamış ve baş parmağıyla deliğimi yavaş yavaş okşamaya başlamıştı.

Dudağımı ısırarak başımı onun omzuna yaslamıştım. Masajı iyi hissettiriyordu.

"İyi mi?" diye sormuştu, ben ise sadece mırıltılar çıkararak onu onaylamıştım.

OPPOSİTE - TAEKOOKWhere stories live. Discover now