20. bölüm

10.1K 963 452
                                    

[Jungkook]

Heyecanlıydım.

Sevgilimin ailesiyle tanışacaktım. Onları kendime sevdirmeliydim, çünkü onların nefretini kazanmak istemiyordum.

Kaplan soyundanlardı, beni istememelerinden çok istemeleri garipti. Bu yüzden Taehyung ailesinin beni sevdiğini söylediğinde çok şaşırmıştım.

Üstün türler çocuklarını zayıf türler ile evlendirmekten nefret ederler. Çünkü doğacak çocuğun zayıf türün genini taşıması ihtimali onları hep korkutuyordu.

Belli ki ne Taehyung ne de ailesi bunu sorun ediyordu.

Dün Taehyung'a evime gelmesini söylemiştim ancak ne zaman geleceği meçhuldu. Umarım geç gelmezdi.

Kahvaltımı ettikten bir kaç saat kadar sonra kapı zilim çaldı. Sevgilim olmalıydı!

Hızla gidip kapıyı açtım. Taehyung kocaman sırıtmasıyla bana bakıyordu. İki elinde de poşetler vardı.

Kuyruğunu belime sararak beni kendine doğru çekip yanağımı, burnumu, dudaklarımı sırasıyla öpmeye başlamıştı.

"Özlemişim." dün görüşememiştik, çünkü Taehyung bende kaldığı günün sabahsı gitmesi gerekmişti ve onun ardından arkadaşlarım gelmişti. Bütün günümü Jimin ve Seokjin'e ayırdığım için dün sadece mesajlaşmıştık.

"Ben de seni çok özledim." diyip ellerimi boynuna dolamış ve ince dudaklarımı dolgun dudaklarla sertçe birleştirmiştim. Onun öpmesi yeterli gelmemişti.

Onu öpmemle de belimdeki kuyruğunu daha da sıkılaştırmış muhtaç bir biçimde öpücüğüme karşılık vermeye başlamıştı.

Tam dudaklarımdan ayrılıp boynuma gömüldüğü sırada saçlarından sertçe asılmıştım. Hayır bugün sevişemezdik.

"Sevgilim durmalıyız." beni duyduğundan emin değildim, çünkü boynumu emmekle meşguldü. "Ahh hayır dur."

Saçlarından tutup geri çekmemle boğukca inlemiş zevkten kısılmış gözleriyle boynumu izlemeye başlamıştı aç bir kaplan gibi. Boynumdaki ıslaklığı hissediyordum.

Boynuma o kadar sert asılmış olmalıydı ki hafif sızlamaya başlamıştı.

"Jungkook seni gördüğüm her an kendimi kızgınlıktaymış gibi hisediyorum." yakınlığımızdan dolayı hissettiğim sertliği bunu tasdikleri nitelikdeydi. "Hadi odana gidip aşk yapalım." cilveyle söyledikleri karşısında sadece gülümsemiştim.

"Olmaz aşkım. Unuttun mu bugün ailenle tanışacağım." kapıda kaldığımızı farkettiğimde ise onu içeri doğru çekiştirip kapıyı kapamıştım. Kuyruğu ise hâlâ kemer gibi belimdeydi.

"Seviştikten sonra da gidebiliriz." diyip bana sırnaşmaya çalışmasıyla kafamı iki yana sallamıştım olumsuz anlamında. Bu adam biz seviştikten sonra benim haraket edebileceğimi düşünmesi komikti.

"Ah pardon sen gidemezsin. Biz seviştikten sonra yataktan kalkacağını pek sanmıyorum."

"Sus."

"Tavşanım ne derse o."

Salona geçtikten sonra elindeki poşetleri kanepeye koyup kendi de bacaklarını açarak oturmuştu. Ben de onun yanına oturmuştum hemen. Anında elleri belime dolanmıştı.

Hafif eğilerek poşetleri açıp baktığımda birinde abur cubur diğerinde ise kiyafet vardı. "Bu kiyafet kim için?"

"Ben giyeceğim. Senin yanından direkt ailemin yanına gideceğiz. Bir daha kendi evime gitmeye üşendim, bu yüzden burada giyineceğim."

OPPOSİTE - TAEKOOKWhere stories live. Discover now