02

658 57 25
                                    


BİZ GELDİKKK

daha erken gelicekti ama bayramdı falan geciktik affedin

bana gore uzun bi bolum oldu bastaki sarkiyi acarak okuyabilirsinizz🧚‍♀️🧚‍♀️

KEYİFLİ OKUMALAR🐬

--------------------------------

skz,time out🤍

birtakım mızmızlanmalar,utanıp sıkılmalar sonucu tamda chaeyoung'un planındaki gibiydi her şey.sahile inmiş, taehyung ve diğerlerini bekliyorduk.eğer onlar gelecek olmasaydı muhtemelen şezlonguma yaslanıp maznarayı izlerdim;batmaya başlayan güneş,turuncu gökyüzü,dingin deniz ve hafiften esen rüzgar.bazen huzur sadece bu kadar kolay olabiliyordu.

yaşadığımız yer-dongcheon-merkez şehir olan seul'den farklıydı.büyük binaları yoktu,insanları büyük şirketlerde çalışan asık yüzlü kişiler değillerdi.sessiz,sakin,saygılı ve huzur doluydu.kasabamızın her köşesinde anılarım vardı;ilk kez yüzdüğüm sahil,ilk kez gondola bindiğim lunapark,ilk kez arkadaş edindiğim okulum.

her şeyiyle özeldi burası.benim ilklerime sahipti.

ve şimdi ilk aşkıma da sahip olabilirdi.

"geldiler!" lisa olaya biraz fazla kendini kaptırmış olacak ki bunu biraz yüksek sesle söylemiş ve eş zamanlı olarak onları parmağıyla göstermişti.hepimiz şok olmuş bir şekilde ona bakarken o da yaptığını anlayarak elini indirdi ve "acı durumdaki gülümseme"sini ortaya koydu.planımızda onların yanına gitmek yoktu,jungkook'un haberi olduğu için jimin,taehyung ve namjoon'u o yönlendirecekti.fakat şu durumda,pekte bunu gerçekleştirecek gibi duramıyorduk.hepimiz birbirimizin yüzüne bakıp adeta konuşmadan anlaşırken sonunda jisoo çantalara uzandı ve başa gelen çekilir düşüncesiyle hepimiz arkasından ilerlemeye başladık.

kim taehyung,saklı bir hazine gibiydi.onu veya arkadaşlarını hiçbir zaman "popüler" olarak tanımlayamazdınız.ama okuldaki herkes,onun gülüşünü görmek için beklerdi,hakkında minik fısıldaşmalar duyulurdu,onun bu gizemli kimliği ve dışardan pekte sıcak durmayan tutumu yüzünden bundan öteye geçilmezdi.her teneffüs sadece belirli şeyler yapardı;ilk teneffüs kantin,öğlene kadar bahçe,öğlen teneffüsünden sonra ise arkadaşlarından ayrılarak kütüphaneye geçerdi.lisedeki çoğu kişinin aksine her dersin kitabını defterini yanında getirir,not tutardı.hoca önemli bir konu anlatmaya başlayacağı zaman siyah çerçeveli kemik gözlüklerini takar,elini çenesinin altına koyup hafif öne eğilerek dünyadaki en önemli şeyi dinleyecekmiş gibi dururdu.

şimdi karşımda,bizi beklemiyor olmanın şaşkınlığı ve ne yapacağını bilmez ifadesiyle duruyordu.hafif esen rüzgar üstündeki beyaz bol ipekten gömleği dalgalandırıyor,vaktim olsa da snow on the beach  dinleyerek onu izlesem hissi uyandırıyordu.gözlerini yüzüm dışında her yerde gezdiriyordu,dikkatli bakarsanız gergin olduğunu da fark edebilirdiniz.

chaeyoung gidip jeongguk'a sarıldıktan sonra bizde diğerleriyle aramızda selamlaştık.kimse ne yapacağını bilmiyor gibiydi.sonunda namjoon bu sessizlikten sıkılarak üstündeki beyaz tişörtü bir çırpıda çıkardı ve suya girdi.

hey,jisoo bu çocuğa neden öyle bakıyordu?

bu da bir başka günün konusu olacak gibi duruyordu,diğerleri fark etmiş miydi bilmiyordum ama ben görmüştüm ve bu sherlock'a dönüşmek için yeterli bir sebepti.

before sunriseTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang