Çünkü Seni Seviyorum

709 161 76
                                    

İyi Okumalarrr














Jimin






"Evet doktor Park- pardon doktor Min Jimin, şikayetleriniz nedir?"

"Seokjin, hasta falan değilim. Bir şikayetim yok."

"Öyleyse neden Yoongi deli danalar gibi koşturarak seni yanıma getirdi?"

Kapalı kapıyı işaret ederek konuştuğunda, kocamın dışarıda beni beklediğinin bilinciyle gülümserken Seokjin devam etmişti.

"Yine de bir check-up yapalım, ilk önce MR'a girersin-"

"Olmaz! Radyasyon alamam!"

Ani çıkışım karşısında meslektaşımın kaşları şaşkınlıkla havalanırken, ses tonumu alçaltarak sözlerime devam etmiştim.

"Yanına gelmek istedim çünkü sana sormam gereken bazı şeyler var Seokjin."

"Peki, seni dinliyorum."

Oturuşumu dikleştirerek derin bir nefes aldığım gibi karşımdaki adama bakmıştım.

"Sen kalp doktorusun."

"Evet."

"Merak ediyorum da, ailesinde kalıtsal kalp rahatsızlığı olan birinin, bunu çocuğuna aktarma ihtimali yüzde kaçtır?"

Seokjin sorum üzerine arkasına yaslanıp başını öne eğerek biraz düşünmüş ve sonrasında beni yanıtlamıştı.

"Eğer bu hastalık ilk olarak ebeveynin direk kendisinde baş gösterdiyse yüzde ellilik bir ihtimal düşünülebilir ama ebeveyne de onun büyüklerinden geçmişse bu yüzdelik oran yirmilere kadar düşer."

Aldığım cevapla birlikte rahatlarken gülümsemiştim.

Kalp rahatsızlığı Yoongi'ye annesinden geçmişti.

Yani çocuğumuzun hasta doğma olasılığı düşüktü.

"Peki ebeveyn karnındaki bir bebeğin kalp rahatsızlığı olup olmadığını anlamak mümkün mü? Veya hastaysa müdahale etmek?"

"Günümüz teknolojisiyle tabiki mümkün, bebek bir buçuk aylık olmuşsa kalp ritmini dinleyebiliriz de, sen neden bunları merak ediyorsun Jimin?"

Karşımdaki doktorun sorusuyla birlikte gözlerimi ondan kaçırdığımda anlamıştı.

"Hamile misin!?"

"Şşt! Sessiz ol Yoongi duyacak."

"Ona söylemedin mi?"

"Hormon aşılaması yaptırdığımı bile bilmiyor, pat diye hamile olduğumu söylersem ne düşünür?"

"Tabi ki mutlu olur!"

"Seokjin, bunu bir süre saklayamaz mısın? Ona söyleyeceğim ama şu an yeri ve zamanı değil. Açıkçası bizim ilişkimiz biraz karmaşık."

Sözlerim üzerine anlayışla başını salladığında, derin bir soluk bırakarak arkama yaslanmıştım.

"Öyleyse, önce Junior Yoongi'nin kaç aylık olduğunu öğrenelim mi?"

Gülümseyerek hevesle onu onayladığımda, odaya hemşireyi çağırmış ve bir tüp kan almıştı.

Sonuçların on beş dakika içerisinde çıkacağını öğrendikten sonra eşime bakmak için dışarı çıksam da onu görememiştim.

"Afedersiniz eşim buradaydı da acaba nereye gittiğini biliyor musunuz?"

"Ah, otopsi birimine uğrayacağını söylemişti."

Danışmadan aldığım cevapla birlikte kaşlarım çatılırken, içime kurt düşmüştü ve çoktan bodrum kattaki otopsi biriminin yolunu tutmuştum.

Merdivenleri başlarda ağır ağır insem de saniyeler geçtikçe adımlarım hızlanmış ve kendimi yaklaşık beş dakika sonrasında otopsi biriminin önünde bulmuştum.

Aralık kapıdan içeriye baktığımda ise Yoongi'nin önüne koyulan dosyayı incelediğini görmüştüm.

"Bu rapor işime yarayacaktır. Bir kopyasını alabilir miyim?"

Eğer düşündüğüm şeyse şu an muhtemelen o otopsi raporu Yoru'nun annesine aitti.

"Tabi ki alabilirsiniz Bay Min."

Eşimin ardında duran görevli kadının çatallı sesini işittiğimde ise, bana bir yerlerden tanıdık geldiğini hissetmiştim.

Dikkatle yüzündeki cerrahi maskeye odaklanırken, elini önlüğünün cebine attığını ve sonrasında sıvının renginden tek bakışta anladığım potasyum dolu bir serumu çıkardığını gördüğüm anda beynimde resmen şimşekler çakmıştı.

Ve kulbunu tuttuğum kapıyı gürültüyle açmamla, Yoongi'ye arkasından sarılmam bir olmuştu.

Böylece kadın, onun şah damarını hedef alıp, kalbini durdurmayı planladığı potasyumu benim sırtıma enjekte etmiş ve hemen ardından koşarak uzaklaşmıştı.

"İyi misin? Yoongi iyi misin!?"

Hızla önüne geçip endişeyle vücudunu kontrol ederken, o ise şaşkınlıkla önce yerdeki boş seruma sonrasında ise gözlerime bakmıştı.

"Serumda ne vardı?"

"Aptal mısın sen!? O potasyumu sana damardan enjekte etseydi ne olurdu hiçbir fikrin var mı!? Ah!"

Haykırışımın ardından iyi olduğuna kanaat getirdiğimde, olduğum yere çöküp hıçkırarak ağlamaya başlamıştım.

Beni böyle korkutmayı ne zaman bırakacaktı?

Ya gelmeseydim?

Bu ihtimali düşünmek bile istemiyordum.

"Tehlikeli işleri bırakacağını söylemiştin! Neden hala uğraşıyorsun? Kendi başına iş yapmayı ne zaman bırakacaksın!?"

"Peki sen ne zaman kendini benim yüzümden tehlikeye atmayı bırakacaksın? İğneyi sana enjekte etti! Kalk acilen müdahale edilmeli!"

Kendisine gelmiş gibi hızla yerdeki bedenimi kaldırmaya çalışırken, ona karşı direnerek bağırmaya devam etmiştim.

"Neden yapıyorsun bunu bana Yoongi!? Sen-"

"Seni sevdiğim için!"

Sözlerimi, haykırışıyla bıçak gibi kestiği anda ise, yaşlı gözlerim titremişti.

"Seni sevdiğim için yapıyorum Minie. Korku ve endişe dolu bir hayatın olmaması için, her gece elin yüreğinde yarın ne olacak kaygısıyla yaşamaman için yapıyorum."

"Beni böyle korkutmaya hakkın yok! "

"Bende bunun için uğraşıyorum ama en sonunda yine kendini riske atıyorsun. Senin beni korkutmaya ne hakkın var peki!? Sen neden yapıyorsun bunu bana-"

"Çünkü seni seviyorum aptal! Beni sevdiğin gibi bende seni seviyorum!"













38 bölüm süründülten sonra gelen ilan-ı aşk yeeey

Love In Scars - YoonMinDonde viven las historias. Descúbrelo ahora