33.Bölüm " kelebek"

69 8 2
                                    

Aileler bazen çocukların hayatlarında derin izler bırakır.
Önce iz olmaz, önce yara açılır , yara kurur ve kabuk bağlar bazen o kabuk tekrar kanar bazen kopar daha büyük bir yaranın ortaya çıkmasına sebep olur. Yaranın derinliğine göre, bir zaman sonra geriye izini bırakır.
İzler kalır.
Öyle kolay kolay unutulmaz.
Aileleler, çocuklarının çocukluklarının katili olur. Çocuk ise büyüdüğünde anlar bazı şeyleri. Zaten büyümesi için çok fazla da zaman verilmez. Ondan yetişkin gibi davranması beklenir. Maddi ihtiyaçlarını karşılarlar bunun doğrultusunda istekleri doğrultusunda hareket etmelerini beklerler.
Sevmek para gibi kazanılacak bir şey midir mesela? Onların istediği gibi olabilmek mümkün müdür mesela?
" Biz büyümedik, büyük zorunda bırakıldık artık yetişkin çocuklarız, alışsan iyi olur Leya." Abimin söyledikleri o an zoruma gitmişti ama haklıydı. Onu şu sıralar daha iyi anlıyordum. Babamın üzerimizdeki mükemmeliyetçiliği sadece bundan ibaret değildi. Altında pek iyi şeyler yattığını sanmıyordum.
Burnuma gelen kötü kokular, bu gece olanlarla iyice artmıştı.
Evin içinde dört dönmektense abimin peşine takılıp Yağızla aralarındaki sırrı öğrenmek istiyordum. Naz tanımadığı bir adamlayken elim kolum bağlı bir şekilde beklemek istemiyordum. Derin bir nefes alarak kendimi yatağa attım. En azından bugün aile evinde olmak zorunda değildim. Babamın iğneleyici bakışlarını annemin devirdiği gözlerini görmek zorunda olmamak iyi taraftan bakabileceğim tek şeydi.
Boş, beyaz tavana bakarken elim yavaşça dudaklarımda gezindim. Bakışlarım beyaz tavana kayarken dudaklarımın kırılmasına engel olamamıştım.
"Bu aşk mı şimdi? Öğret bana."
Cümleleri beynimin içinde dolanıyordu. Göz kapaklarımın kapanmasıyla açılması bir oldu. Kapıya sertçe vurulması ve arda arda basılan zille birlikte zıplayarak uyandım. Başımı tutarak ayağa kalktım ve hızlı adımlarla kapıya yöneldim. Kalbim küt küt atarken delikten kimin geldiğini kontrol etmeyi ihmal etmedim. Abimi görmemle derin bir nefes alarak kapıyı açtım. Uykusuz gözler ve kırışmış kıyafetleriyle duvara yaslanmış öylece duruyordu. Ona kızgın bir bakış atarak "Neden bana haber vermiyorsunuz? Naz iyi mi? Onu buldunuz değil mi? diye arda arda sıraladığım sorularla gözlerini devirecek içeriye geçti. "Öncelikle beynine oksijen gitmesi için arada nefes almanı öneririm abicim. "diye ukala bir tavırla yanağımdan makas aldığında sinirle önüme gelen saçlara üfledim. "Abi, sinir etmesene insanı." diye hayıflandığımda "Merak edecek bir şey yok, Naz'ı bulduk, Yağız kendi evine götürdü. Annesi sizin birlikte kaldığınız sanıyor, pot kırma yeter." dediğinde onaylayan bir mırıltıyla başımı salladım. "Kahvaltı hazırlayayım mı yoksa okulda mı yapalım?" dediğimde gülümsedi. "Bugün pazar Leya." diyerek yanımdan geçnesiyle aptal aptal arkasından baktım ilk başta. Hala üzerimdeki parti elbisesini görmemle sızıp kaldığımı anlamam çok uzun sürmedi. Odama girip kısa bir duş aldım. Ardından günlük bir kombin yaparak odamdan çıktığımda abim de salonda bilgisayarla uğraşıyordu. Onun da duş aldığı hafif nemli saçları ve değişen kıyafetlerinden belliydi. Saçlarımı taramakla uğraşırken gözleri kısa bir an üzerime değdi. "Saçlarını kurutmayı unutma." dediğinde gülümseyerek arkasından sarıldım. "Kardeşini de düşünürmüş oy oy." deyip yanağını sıktığımda silik bir tebessüm belirdi dudaklarında. Bilgisayar ekranına baktığımda şirket işleriyle uğraştığını anlamam uzun sürmedi. "Bu kadar zor sınavları olan ve bir çok etkinliğe katılmamız gereken bir lisede omzuna bir de şirket işlerini yükleyerek ne yapmaya çalışıyor." dediğimde sesli bir nefes verdi. "Alışkınım Leya'm. Zaten küçüklüğümden beri benim bunun için yetiştiren de o. Sorumluluklarım var ve yapmalıyım hepsi bu." dediğinde onaylamaz bir bakış attım. "Robot değilsin ya. Bu kadarı da fazla senin istediğin hiçbir şeyin önemi yok mu? Hangi bölüme gideceksin mesela?" dediğimde bıkkın bir nefes verdi. "Senin istediğin şeylerin önemi var mı Leya? Karşı gelmen işe yaradı mı? En sonunda babamın istediği oluyor o yüzden zorlamaya gerek yok. Bölüm meselesine gelince de şirketle alakalı babamın istediği bir bölüme geçip işletme çapı falan yaparım herhalde." dediğinde bir şey söylemedim. " Hayatımızdaki her şey gibi bu da planlı olsun zaten." diye öfkeli bir nefes verip odadan çıktım.

SiyalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin