16

147 13 18
                                    

2 ay evden çıkmamıştık, beraber vakit geçirmeyi seviyorduk, şimdi ise diğerleri de gelmişti ve salonda oturuyorduk.

Taehyung gülerek yeni boyattığı saçlarını gösteriyordu

"2 gün önce boyattım, mavi yakışmış dimi"

Gülerek kafamızı salladık, jin

"Çok güzel olmuşsun tae"

"Biliyorum ehehe, jinnie mor boya görünce aldım, senin saçın için, jimin'e de turuncu aldım, boyayalım bu gecee, açıcılar da var"

Jimin gülerek

"Bize sorsaydın bari tae ama güzel fikir, boyatalım, dimi jinnie"

Jin kafa sallayarak onayladığında taehyung kalktı

"Çantada, hadi boyayalım, jungkook, namjoon ve yoongi gidin gezin dışarıda, sevgililerinizi yenileyecem"

"Saçmalama sevgilimi bırakmam ben"

"Neden?"

"Zor buldum zaten bir de dışarıdaki kuşlar kapsın dimi"

Yoongi gülerek belime sarıldı

"Hoseok saçmalama"

"Ne ya"

"Dolaşıp gelicez, fazla evham yapıyorsun"

"Banane"

Göz devirdiğinde kaşlarımı çatarak geri çekildim, ne yapayım çok yakışıklıydı, taehyung kalktığında bende kalktım, yukarı çıktığımda yoongi kalktı

"Git o zaman"

Söylenerek odaya girdim, kıskanmak suçtu sanki, evham mış, sinir ile telefonu aldım, aklımda saçma sapan senaryolar dönsün  istemiyordum, kapı açıldığında takmadım, yanıma oturdu

"Hoba"

"Git dolaş, bir şey demedim"

"Özür dilerim"

"Evhamlıyım biraz, seni de sıktık kusura bakma"

"Hoseok lütfen"

"Git yoongi, gez de gel"

"Tanrım"

Sinir ile kalkarak çıktığında gözlerim doldu, sinirlenince dilim durmuyordu, kendimi durduramıyordum ve bu huyum dan nefret ediyordum.

Taehyung çağırdığında kalkarak yanlarına gittim, 3 saat te saçlarımız anca bitmişti, benim saçımı pembe aralarına da gri eklemişti, güzel olmuştu.

Taehyung saçlarımıza baktı

"Olum on parmağımda on marifet var amk"

Gülerek kafamızı salladık, jin gelmelerini söylediği bir mesaj attığında aşşağı indik, tekli koltuğa oturdum ve telefon ile uğraşmaya başladım, hala sinirli ve kırgın dım.

20 dakika sonra geldiklerinde kafamı kaldırmadım yoongi de yanıma gelmemişti zaten, diğerleri takılırken kalkarak odaya gittim, çantadan evin anahtarını aldım, kıyafet almalıydım, çantayı da alıp aşşağı inerek evden çıktım.

Karşıda olan evime girdim, odama çıktığımda kapı çaldı, göz devirdim  2 dakika da ne oldu amk, aşşağı indim, kapıyı açtığımda yoongi vardı, kaşlarımı çattım

"Ne oldu"

"Gelicek misin"

"Kıyafet almaya geldim yoongi"

"Özür dilerim, öylece gitmemeliydim"

"Boşver, gelirim beş dakika ya"

"Hoseok lütfen konuşalım"

Geri içeriye döndüğümde arkamdan geldi, odama çıktığımda yatağıma oturdu, elimi tutarak oturttuğunda ona baktım, ellerine bakıyordu

"Özür dilerim hoseok, konuşmalıydık ve ben gittim, gerçekten üzgünüm, lütfen böyle olmayalım"

"Hayır, ben sinirlenince bir den söyledim, ben özür dilerim, sinirlenince dediklerime dikkat etmiyorum, seni kıran benim"

Sarıldığında gülerek kafamı omuzuna yasladım, anlımı öptü

"Çok güzel olmuşsun"

"Teşekkür ederim"

Geri çekildik, yanaklarımı tutarak okşadı, anlıma dudaklarını bastırdığında güldüm, burnunu saçlarıma dayayarak derin bir nefes aldı

"Seni seviyorum, bir daha tartışmayalım"

"Bende seni seviyorum"

Geri çekildiğinde çantam daki kıyafetleri kirli makinasına attım ve yeni kıyafetler koydum, çantayı alarak aşşağı indik, anahtarı da alarak  evden çıktık.

Kapıyı çaldığımda namjoon açtı, içeri girdiğimizde yemek kokuları geliyordu, jungkook güldü

"Jin yine döktürüyo"

Bizde güldük, yukarı çıkarak çantamı bıraktığımda yoongi belime sarıldı

"Biraz uzanalım"

"Olur"

Yatağa uzandık, diğerleri bizi çağırana kadar uzanarak konuştuk.

/

sope : mikaWhere stories live. Discover now