15.Bölüm "Ruh hayvanı"

1.8K 126 19
                                    

İyi okumalar dilerim :)))

🍀

Albertin kucağında Merdivenleri çıkarken,rosenin korku dolu sesini duymuştum.

"Uyanadı,yeniden doğdu." dediği olmuştu.

Ama başımı kaldıracak gücüm yoktu.

Kim uyandı,kim doğmuştu?

Aklımda binden fazla soru vardı.

Hepsininde cevabını alacaktım.

Sadece dinlenip güç almam lazımdı.

Ne ara odama girdiğimi anlamamıştım.

Albert sakince beni yatağıma uzandırdı.

Yüzüme inceleyip, "Aç mısın yada su ister misin?" dedi merakla.

Başımı iki yana salladım.

"Bir şeye ihtiyacın var mı güzelim?" dedi ve saçımı okşadı.

Başımı salladığımda etrafa bakıp konuştu.

"Neye ihtiyacın var?" dedi saf saf.

Gülümseyip saçımı okşayan elini tutup konuştum.

"Sana ihtiyacım var." dedim utanmayarak.

Genelde utanır yerin dibine girerdim.

Artık kıskançlık hormanı nasıl salgıladıysa,herşeye yapacak güce gelmiştim.

Albert anında bana dönüp şaşkınlıkla bana baktı.

Bakma öyle ya,kalpten gidiyorum ama!

Mavi gözleri hem mutluluktan parlıyor hem de şaşkınlıktan açılmıştı.

Yatağımda yana kayıp,gözümle orayı gösterdim.

"Gitmesen şimdi olmaz mı?,yanıma yat ben uyuyunca gitmek istersen gidersin." dedim sona doğru kısık sesimle,gitmesini hiç mi hiç istemiyordum.

Giderse belki o yelloz pat diye yapışır falan sonra yine üçüncü dünya savaşı yaparız hiç gerek yok!

Albert Başını yukarı kaldırıp gür bir kahkaha attınca irkilidim.

Noluyor şimdi buna?

Tek kaşımı havaya kaldırıp hayırdır der gibi baktım.

"Merak etme bu dakikadan sonra yanımdan geçmesini geç gözümüze görünmez olivia." dedi hala sırıtırken.

Aniden kalkmamla başımı üsteki mayanın yatağına vurmam bir oldu.

Acıyla inlerken albert telaşla yanıma geldi.

"İyi misin, bu kadar sakar olmak zorunda mısın?" dedi azarlayarak.

Başımı ovalarken o da üflüyor ve birşey olup olmadığına bakıyordu.

"Yalnız ben başımı vurdum yakmadım." dedim alayla.

Öfkeli bakışları beni bulunca anında bakışlarımı kaçırdım.

O bakışları göreceğime bin yıl soğuk ve sessiz duvara bakarım!

"Demek öyle?" dedi albert sorgulayan sesiyle.

Ona dönüp,"Ne öyle mi?" dedim anlamayarak.

Üzerime eğilip ellerini iki yanıma koymasıyla kapana kısılmıştım.

Ben başımı geriye atarken o daha fazla yaklaştı.

Nefeslerimiz birbirine karışıyor,kalp ritimlerimiz bile düzensiz ve hızlı attıyordu.

ANKA KUŞU'NUN KIVILCIMI(BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin