44.Bölüm "Lanet"

1K 77 10
                                    

İYİ OKUMALAR DİLERİM :)))

❤️

Duyduğum öfkeli sesle hemen arkama döndüm.

Bakışları sinirden ve öfkeden kararan bir Albert vardı karşımda.

Güldüm.

"Hey hey! Sakin ol! şaka yaptım." dedim gülerek.

O ise siniri geçmiş onun yerine şaşkınlık almıştı.

Mia ve maya bile şaşkındı.

"Gülünücek birşey göremiyorum elena?" dedi Albert kaşlarını çatarak.

Omuz silktim ve etrafa baktım.

"Herşeye güler geçerim,sadece ciddiye aldığım an bitmiştir demek." dedim.

Çeneme konan ele,elin sahibine döndüm.

Albert'in kırgın bakışlarıyla karşı karşıya geldiğim an yine ve yine içimde birşeyler savaşmaya başladı.

Kalbimin gümbürtüsünü duyuyordum,umarım o duymuyordur.

"Yok elenacım ne duyulması adetta mikrofon dayatılmış gibi ses çıkıyor!" dedi aria sona doğru bağırarak.

Hadi ya!

Bu kadar hızlı atmak zorunda mısın,hem niye hızlı attıyorsun?

"Bana bir soğuk bir sıcak davranmayı kes.Dayanamıyorum,sensiz yapamam.O gün söylediğim şeyler ben söylemedim." dediğinde şuh bir kahkaha attım.

Herkesin bakışları bize döndü.

Elimi dizlerime koyup gülmemi durmasını bekledim.

Albert ise ağzı açık kalmış şeklide bana bakıyordu.

"Sizi affederim ama bir kere güvenirim.Güven olmayan bir ilişki de ne bekliyorsun Albert?" dedim soğuk sesimle.

Az önce gülerken şuan çok ciddiydim.

"Sana en iyisini diliyorum ama en iyisi bendim zaten." dedim ve sahte bir gülümsemeyle arkama döndüm.

Albertin mavileri dalgalandı ve gözleri dolmuştu.

Miayla göz göze geldiğimde sırıttım.

"Neden bunu yapıyorsun elena! Tamam kırgın olabilirsin,ama bu kadarı fazla. Biz bu elenaya alışık değiliz yapma." dedi ağlayarak.

Herkes bize bakıp fısıldaşıyordu.

Onlara bakıp,"Sayın millet! Bu mia kız kardeşim dediğim kız,bu da Albert sevgilim olacak erkek.Bir olmuş beni kırmışlar.Lütfen onların o küçük beynine şunu sokun.'Ben ciddiye almadığım kişilere kırgın olmam'." dedim.

Mia ve Alberte döndüm.

Mianın gözü ağlamaktan parlıyordu.

Dudağını ısırmış hüzünle bana bakıyordu.

Albert'in soğuk ve buzdan mavi gözleri erimiş içinde terk edilmiş bir çocuk vardı.

"Yaptıklarımı sorgulamadan önce hayatımda yerinizi ve sizi ne kadar sevdiğimi bilin.Sevmiyorsam ciddiye almam.Bilmem anlatabildim mi?" dedim başımı omzuma yatırarak.

Albert titreyen dudağıyla yanıma geldi ve elimden tutu.

"Seni sevmiyorum de,gözümün içine bak ve sevmiyorum de söz veriyorum gideceğim." dedi kararlı sesiyle.

Maya ve miadan farklı nidalar çıktı.

Gözünün içine baktım.

Elim ve alnım yine terlemeye başlamıştı.

Zar zor nefes alıyordum.

Niye söyleyemiyorum!

Kalbime çöken ağırlıkla iki büklüm olmamak için çaba sarf ettim.

"Ben..." dedim ve duraksadım.

Hayır! Daha az önce çok güzel konuşuyordum.

"Elena kendine gel! söyleme o sözcükleri! İçindeki canavarı dinleme!" dedi aria.

Diğer yanıma ise söyle gitsin diyordu.

"Ben seni..." dedim ve yine duraksadım.

Bedenimde ki gücün aniden çekildiğini hissettim.

Gözlerim karardı.

Geriye sendelenip sola savruldum.

Geriye ise albertin  bağırarak Elena diyişi vardı.

(...)

"Nap et! Onların birleşmesini engelle." dedi genç kız büyülü küreden aşık iki gence bakarak.

"Olmuyor! Kızın duyguları çok ağır! Büyüyü bastırabiliyor." dedi kahin.

Sonra elinde ki kara büyüye bir işaret yolladı.

Aşık olan kızın duyguları o kadar ağır ve yoğundu ki hiç bir büyü bu duyguları ve aşkı bastıramıyordu.

"Şuanlık sadece bir süreliğine bastırabiliyorum.Aniden tekrar çıkması muhtemel." dedi kahin ve alnında ki terleri eliyle sildi.

"Güzel bir gelişme olursa haber ver.gidelim mi kayın validem?" dedi genç kız gülümseyerek.

Yaşlı kadın ise sırıtarak başını salladı.

İkisi çıkınca kahin telaşla büyülü küreye baktı.

Hemen kızın içindeki lanetin görünmesini sağladı.

"Umarım faydası olur sana küçük hanım." dedi kahin buruk tebessümle.

❤️🍓

SON.

OY VE YORUM.

ANKA KUŞU'NUN KIVILCIMI(BİTTİ)Where stories live. Discover now