39.Bölüm "Uyandı"

1.2K 117 21
                                    

İYİ OKUMALAR DİLERİM :)))

🍂

"Neyse bana müsaade ben bir elenaya bakıp odama geçeceğim." diyip ayaklandım.

Michael başını sallayıp konuştu.

"Artık bir sıkıntımız kalmadığına göre, yarın derslere katılıyorsun." dediğinde tamam diyip odadan çıktım.

Koridorda ise beni görenler kendine çeki düzen verip selam veriyorlardı.

Şaşırsamda fazla aldanmadım,bugün yaşanan şeyler yüzündendir.

Odamın kapısını açacağım an ismimi çağıran kişiye döndüm.

"Albert!" diyen oliviaya baktım.

Hadi ya!

Göz devirdim ve ona baktım.

"Efendim?" dedim umursamazca.

O ise gülümsemeye devam ederek konuştu.

"Nasılsın?" dedi ve sarı saçıyla oynamaya başladı.

Üzerine giydiği mini etek ve bluza bakıp umutsuzca başımı iki yana salladım.

"Cuma günü parti var ve bugün pazartesi.Tüm okul istediği bara gidicek.Orada dans edecekler. Yani partnerim olur musun?" dedi şirin sandığı bakışlar atarak.

"Üzgünüm, ama vaktim yok.Elenayla giderim." dediğimde az önce ki gülümsemesinden eser kalmamıştı.

Gözleri öfke saçıyor gibiydi.

Sanki sinirli.

"Ama o öldü!" dedi bağırarak.

Yumruğumu sıktım ve sakinleşmek için gözümü kapattım.

Ben asla bir kıza el kaldırmam veya saygısızca konuşmam.

"Ölmedi. Öldü diyenlere söyle turp gibi diye.İşlerim var,görüşürüz." diyip odamın kapısını açtığım gibi içeri girdim.

Banyodan yeni çıkan Adrian bana baktı.

"Hayırdır ne bu surat?" dedi ve saçlarını havluyla kurutuyordu.

"Olivia işte ya! Boş ver." diyip giyis dolabıma gittim.

"Vay! Demek hayranların seni salmıyor.Acaba ben kaçıncı sıradayım?" dedi alayla.

Elimdeki tişörtü sertçe sırtına geçirdim.

"Kes saçmalamayı!" dedi sinirle.

O ise acıyla sırtını ovaladı.

"Ama acıdı be!" dedi sitemle.

Kıyafetlerimi aldığım gibi kendimi banyoya attım.

Duş aldıktan sonra saçımı kurutum.

Banyodan çıkıp boynuma biraz parfüm sıktım.

Saçımı ise gelişi güzel tarayıp odamdan çıktım.

Prensesimi görecektim.

Odasının önünde durduğumda derin bir nefes alıp içeri sessizce girdim.

Bu sefer yan yatmış vaziyette uyuyordu.

Yüzü huzurluydu.

Yüzüne renk gelmişti.

Yanına gidip ona uzun uzun baktım.

Varla yok arası bir buse bıraktım saçına ve geri çekildim.

"İyi uykular uyuyan güzel." diyip son kez bakıp odasından çıktım.

Odama girdiğim gibi kendimi yatağıma attım.

Gelmeyen uykum en sonda bana uğrayıp uyudum.

(3 gün sonra...)

Her günüm aynı ve sıkıcıydı.

Elena ise hala uyanmamıştı.

Sesini çok özlemiştim.

Günümün sıkıcı geçmesinin nedeni olivianın sürekli sümük gibi bana yapışmasıydı.

Oturuyorum yanımda,kalkıyorum yanımda bir an lavaboda bile onu göreceğim diye korkuyordum.

Yani ne bilim,istenmediğim yerde durmazdım ben olsaydım.

Bugün ise yine derste eski konuları tekrar ediyorduk.

Eski büyüleri de tekrar ediyorduk.

Elimde bir rüzgar büyüsü yaptım.

"Hocam! Büyüyü yapamıyorum.Acaba Albert yardımcı olabilir mi bana?" dedi cilveli sesiyle.

Anında ona döndüm.

Rose ise bana baktığında hayır diyen bakışlar attım.

O ise yapacak birşey yok bakışı attığında umutsuzca omuzlarım çöktü.

"Tamam." dedi rose duygusuzca.

Olivia ise mutlulukla yanıma gelip tam dibimde durdu.

Mavi gözlerini gözüme dikip Gülümsedi.

"Nasıl yapabilirim,bir türlü öğrenemedim de." dedi.

Of of! çatık yaho!

"Önce elinde rüzgar olduğunu hayal ediyorsun sonra büyülü kelimeleri söylüyorsun bu kadar anlamayacak ne var?" dedim bıkkınlıkla.

"Ya! Yine anlamadım." dedi gülümseyerek.

Anlama özürlü müsün demek istesemde diyemedim.

"Albert! Elena uyandı!"

🍂

SON.

🍂

aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz?

OY VE YORUM.

Artık yeni bölüm yarın atarım...

ANKA KUŞU'NUN KIVILCIMI(BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin