İNTİKAL (+18)

17. Bölüm Köşe Bucak

Askeriye koridorlarında  Aybüke ve Asya ile sohbet ede ede nizamiyeye çıktık.

"Dün kü operasyondayız komutanım, Feyzullah komutanım şey diyor," güldü Aybüke, gülmekten anlatamadı. Asya ve ben sabırla gülmesini bitirmesini bekledik. Gülmesi bittiğinde devam etti. "Teröristin tekinin omzuna çıkıp HK16 ile diğerlerine ateş ediyor. Altında ki adamsa Feyzullah komutanımdan kurtulmaya çalışıyor çırpınarak ama nafile" Anlattıkça daha da gülüyordu.

Asya ve bende gülmeye başladığımızda Feyzullah'ın o görüntüsü gözümde canlandı.
Asya'da da öyle olacak ki o da katıla katıla güldü.

"Ay dur Aybüke karnım ağrıdı şu banka oturalım." Dediğimde ikisi de onayladı beni.

Banka doğru yürürken yanımda ki Aybüke'nin acılı sesi duyuldu. Asya ve ben ona doğru döndüğümüzde yaralı,sargılı bacağını tutuyordu. Biz ne kadar ona yürüme desekte ısrar etmişti. Dikişleri patlamış olabilirdi.

"Aybüke dedim ben sana yürüme bir şey olacak diye." Dedi Asya.

"Asya, Zülfikar'ı ve Ateş'i ara arabayı hazırlasınlar, hastaneye götürelim revir ile olacak şey değil bu." Dediğimde Asya lafımı ikiletmedi.
O Zülküf'ü ararken bende Aybüke'yi kucağıma aldım.

🤍

Hastaneye girdiğimizde Zülfikar bizden biri değilmiş gibi ona bakıp derin nefes veren kızlara göz kırpma peşindeydi! Çapkınlığın bu kadarı. Anladık en çapkın sensin.

"Zülfikar gittiğimizde sana bütün nizamiyeyi temizletirim önüne bak." Diye ufak tehditimi Zülfikar'a ilettim.
Şaka yapmıyordum.

Kafamı olumsuzca sallarken hastane gürültüyle kaplandı.
"Ne demek rapor yanlış!" Diye adamın biri,kadın doktora bağırıyordu. Sakin Melo sakin. Sadece sabret.

"Sakin olun beyefendi bir hata varsa düzeltelim. Buyurun." Diye nazikçe konuştu kadın doktor.
Ama adam laftan anlamaz hödüğün tekiydi. "Ne hatasından bahsediyorsun. Sizi şikayet edeceğim!" Diye bağırdı elinde ki raporu buruşturup top halinde kadına fırlatırken.

Top halinde ki raporu kadına fırlattığında artık sakin kalamıyordum. Besmele çekip hızla olduğum yerden kalktım.

Ateş, Zülfikar ve Asya'nın seslenmelerini dinlemedim,cevapta vermedim. Sinirden bir şey duyacak ne de konuşacak halim vardı. Gözlerim sadece o kadın doktora bağıran göt veren pezevenkteydi.

Adama olduğunca yaklaşıp, "Ne yapıyorsun lan sen? Doktora rapor fırlatmakta ne?" Dediğimde alayla sırıttı adam.
"Birde elinin hamuruyla kafa tutmaları yok mu?" Dedi gülerek.
Aha,artık tutmayın beni. Elinin hamuruyla dedi duydunuz mu?

"Elimin hamuruyla öyle mi?"

"Öyle."

"O zaman al sana elimin hamuru." Dediğimde sağ elimin avcuma tükürdüğümde sağlam Osmanlı yumruğunu adamın yanağına geçirdim. O Osmanlı tokadıydı ama biz yumruğa çevirelim onu.
Kendi exeni etrafında bir tur döndü. Elimi açıp konuşmaya başladım. "A benim elim bu kadar sert miydi be? Adama bir şey olursa senden bilirim."

Adam bana bir hamle yapacağı sıra seri bir şekilde sağ ayak bileğimi adamın sol omzuna yerleştirdiğimde sol bacağım ile kafasına vurduğumda adamın boynu dönerek burkuldu ardından arkasında ki buzlu camı olan kapıyla kırılarak yeri  boyladı. "Kadın lan o orospu çocuğu!" Diye bağırdım yerde baygın yatan şerefsize doğru eğilip.