Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın inci tanelerim. 🦪
Jetta - Hangin'Paris Paloma - Village Song
8.Bölüm: YALAN KADAR TEMİZ GERÇEK KADAR KİRLİ
Elimdeki kanlı kâğıdı inceliyordum. Kâğıdın üstündeki kan elime bulaşmıştı. Eskiden kan midemi bulandırırdı, bakmaya dayanamazdım. Ancak ailemi kanlar içinde gördüğümden beri kan benim için mide bulandırıcı değildi.
Kan benim için bir hatırlatıcıydı, acılarımı ve benden alınanları hatırlatıyordu. Elimde kağıtla sanki az önce kapımın önünde bir ceset değil de bir kedi yavrusu görmüş gibi evimin kapısını geri kapattım.
Salona yürürken kâğıdın üstündeki iki kelimeyi inceleyip duruyordum.
Arslan Kırahanlı.
Kimdi bu adam?
Benden ne istiyordu?
Yorgunca koltuğa çöktüğümde vücudum titriyordu, neyin içine düştüğümü bilmiyorum ama dik durmam gerektiğini biliyordum.
İstediği şey için benimle oynamaya devam edecekti, hatta sürekli oynuyordu. Gözlerimi yumdum.
Çok acıyordu. Ben onları hatırlamıyordum çünkü zaten ben onları hiç unutmuyordum. Ben sadece en iyi yaptığım şeyi yapıyordum, kendimi kandırıyordum.
Kanınca geçer mi sandım?
Belki de geçerse kanardım.
Ben kendini zeki sanan koca bir aptal mıydım? Yoksa aptal sanılan ama her şeyi ortaya çıkaracak zeki miydim? İkincisi olmam gerekiyordu, olmam gerekiyordu da nasıl dayanacaktım? Nasıl sabredecektim?
"Kapı mı çaldı?" Kılıç'ın sesiyle başımı kaldırdım parmaklarımdaki karttan.
Uykusundan yeni uyanmış gibiydi, üstü çıplaktı ve altında da sadece gri bir eşofman vardı. Saçları birbirine girmiş, gözleri tam açılmamıştı.
"Evet, kapı çaldı."
Elimdeki kanı ve kartı fark ettiğinde kaşları derince çatıldı.
"İyi misiniz?" dedi ama bu sorunun cevabını beklemeye gerek duymadı çünkü cevap belliydi.
Hızlı adımlarla salondan çıktı, kapının açıldığını duydum bir süre ses gelmedi. Ardından kapı geri kapandı ve Kılıç salona geri girdi.
"Neler oluyor İnci Hanım? Biri mi geldi?"
"Kapının önü boş mu?" dediğimde başını olumluca salladı.
"Dolu olması mı gerekiyordu? Biri mi geldi?"
"Az önce kapımda bir ceset vardı." dediğimde bakışları tekrar elimdeki kâğıda kaydı.
"Ne cesedi?"
"Adam cesedi, ölü adam yani." dediğimde bir süre yüzüme baka kaldı.
"Aynı isim mi?"
"Evet, aynı şerefsiz." dedim avcumda buruşturduğum kâğıdı salonun ortasına fırlatırken. "Benimle oynuyor yavşak."
"Kimsenin sizinle oynadığı yok İnci Hanım." Birkaç adımda yanıma gelip başımda durdu. "Buna izin vermem."
Başımı kaldırıp onu izledim, iri vücudu çıplakken daha da göz dolduruyordu, bakışları kısık, yüzü gergindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK İNCİ
Action"Sadece seni yok etmek istiyorum." dediğinde dudaklarımda kışkırtıcı bir gülüş oluştu. "Öyle mi?" dedim dudaklarına doğru fısıldayarak. "Daha çok beni nefesimi kesene kadar öpmek istiyormuş gibi bakıyorsun." dedim ama bakışlarını hiç değiştirmedi, b...