3. Bölüm: Gerçekler ve Kalbe Batan Kıymıklar

6.3K 375 114
                                    

Selamlar herkese 🎔♡

Bu bölüm biraz uzun bir bölüm oldu lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin ve satırlarımızı yıldıza dokunarak aydınlatmayı unutmayın!

Tetikleyici Unsurlar: Şiddet, taciz, ölüm.

İyi okumalar dilerim!

"Bu hikayede yazılan her paragrafta yazardan parçalar saklıdır..."

3

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

3. Bölüm: Gerçekler ve Kalbe Batan Kıymıklar

Herşey yalandı ve ben bu yalanın içinde acımasızca kurban ediliyordum...

____

"Nevâ, önündeki kitabın kırk ikinci sayfasını açıp paragrafı okumaya başla. Acele et, biliyorsun zamanımız kısıtlı."

Kemal hocanın sesiyle birlikte irkildim ve oturduğum yerde dikleşip yorgun bakışlarımı önümde duran kitaba indirdim. Hayatını yaşayan akranlarım çok şanslıydı. Güzel veya kötü olsun dışarıdaki okullarda okuyorlar ve hem özgürce arkadaş ediniyorlar, hem de öğrenmeleri gereken şeyleri öğreniyorlardı. Bense eğitimime son iki yıldır, on altı yaşımdan beri, bu lanet villanın ücra bir odasında devam ediyordum. Ve açıkçası karşımda duran Fransızca Hocası Kemal Kulata'dan hoşlandığım pek söylenemezdi.

"Teknik olarak sen kimseden hoşlanmıyorsun Nevâ..."

Sanırım iç sesim haklıydı.

Masanın üzerinde duran kalın kitabın kırk ikinci sayfasını açıp lacivert harelerimi satırlarda gezdirmeye başladığımda Kemal Hoca'nın sesini yeniden duydum.

"Paragrafı okuduktan sonra o kısmı kelimesi kelimesine çevirerek bana anlatacaksın. Aksanına ve metnin çevirisini doğru yapıp yapmadığına göre not alacağım." Halsiz gözlerim ona çevrilirken merhametten uzak bir şekilde gülümsedi. Lüzumsuz herif.

"En ufak hatanda sana verilen cezayı biliyorsundur herhalde?"

Yüzümde ruhsuz bir gülümseme oluşurken umarsızca başımı salladım söylediğine. Onu başıma öğretmen diye diktikleri için kendini bir halt sanıyordu ama onun da içi tıpkı diğerlerininki gibi çöptü. Ciğerlerim iğrenç kokusundan nefret ediyordu.

"Biliyorum hocam... Sizde bir tercümandan daha iyi olduğumu biliyorsunuzdur sanırsam? Keza geçen sefer karşıma rakip olarak çıkarttığınız tercüman, bana oldukça ileri seviye olduğumu söylemişti." Yüzü bana ne cevap vereceğini şaşırdığı an kızarırken, onun karşısında ona böyle cesur cevap veriyor olmam onu kızdırmış olmalıydı.

KAN ÇANAĞI Where stories live. Discover now