Those ocean eyes

938 58 82
                                    

Şarkı - Ocean Eyes

"Can't stop staring at those ocean eyes."

---

Gözlerimi açtığımda kapkaranlık bir odadaydım, kendimi bile zar zor görüyordum. Odanın sağ üst köşesinde küçük bir pencere de olsa sadece bir bölmeyi aydınlatıyordu.

Yatakta doğruldum ve üzerimdeki pikeyi ittirdim. Neredeydim ben?

Etrafıma bakındım, çok karanlıktı, en son toplantıdaydım ve...

Aklıma gelen düşünce ile gözlerim açıldı, demir kollu adam!

Ne olmuştu, neden ben de ölmemiştim? belki de ölmüşümdür?

Ben düşüncelerimde kaybolmuşken kapı açıldı ve içeri demir kollu adam girdi, gözümün önünde bir sürü kişi katletmişti ve haliyle korkuyordum.

Adam içeri girdi ve kapıyı ardından kapatarak öylece dikilmeye başladı.

Yatakta iyice geri giderek yatak başlığına yapıştım ve bacaklarımı kendime çektim, umarım yanıma gelmezdi.

Adam saldırı sırasında giydiği şeyleri çıkartmış, onun yerine vücuduna yapışan bir tişört ve bir eşofman giymişti. Yüzünü inceledim, gözlerine baktığımda ise gördüğüm tek şey yorgunluktu...

Adam biraz beni inceledi ve yavaş adımlarla yanıma gelmeye başladı.

"Kimsin sen?" dedim sesimdeki korkuyu gizlemeyerek.

"Bak, korkmak için her türlü sebebe sahipsin ama-"

"Yaklaşma!" dedim bağırarak, bağırmam onu nasıl durduracaktı ki?

"Bak bağırma, burada olmam zaten yasak, yakalanacağız!" dedi adam telaşla.

Bir kaç saniye daha adamın yüzüne baktım ve avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım.

"YARDIM EDİN!!!" Diye bağırdığım sırada adam koşarak yanıma geldi ve üzerime eğilerek eliyle ağzımı kapadı.

"Sus dedim sana gebertecekler ikimizi de!" dedi adam eliyle ağzımı kapatıp beni sustururken.

Elinden kurtulmaya çalıştım ama beni kollarıyla sarmıştı ve hareket etmek hayli zordu.

"Burada sana yardım edebilecek tek kişi benim, anladın mı beni?" dedi dişlerini sıkarak.

Eli ağzımda olduğu için konuşamadığımdan kafamı aşağı yukarı salladım ve adam elini geri çekti.

"Şimdi, beni iyi dinle. Kaçmaya çalışma, kaçamazsın." dedi parlayan mavi gözleriyle, odaya küçük pencereden vuran ay ışığı doğrudan yüzündeydi.

Sustum ve gözlerini incelemeye devam ettim, çok güzellerdi.

"Üstün düzeyde korunan bir yerdesin, bu yüzden denesen de başaramazsın." dedi tüm ciddiyetiyle.

Başımı aşağı yukarı salladım ama her fırsatta kaçmayı deneyecektim.

"Ve son olarak, yaşamak istiyorsan emirlere karşı gelme tamam mı?" dedi ve bana bakmaya başladı, inceliyor, anlam vermeye çalışıyor gibiydi.

Go back to sleep doll / Bucky BarnesWhere stories live. Discover now