Questions without answers

734 46 59
                                    

Şarkı - Olsun

"Olsun demek de zor artık, çocuk düşlerimiz yok artık."

—-

Uyandığımda yine karanlık odamdaydım, her seferinde rutubetli duvarları görmekten bıkmıştım.
Pierce bana elektrik verdiğinden beri baygındım, vücudumdaki ağrı ise hala vardı.

Yatağımda doğruldum ve ellerimi şakaklarıma götürdüm, ne yapmıştım bunları haketmek için?
Sahi Bucky neredeydi? Onu son gördüğümde üzgün görünüyordu.

Boş duvara bakıp düşündüğüm sırada kaşlarım çatıldı, neden ona acıyordum ki? Her şeyin sorumlusu Bucky'di.
Aklıma Bucky gelince vücudumu ele geçiren sinir ve çağresizlik duygusu hissettiğim fiziksel acıdansa ağır basmaya başladı.

Göğsümdeki baskı her geçen saniye artıyordu, kalbim çıkacak gibi atıyordu.
Sonra nefes alamamaya başladım, çarşafları kavradım. Odanın sadece bir köşesini aydınlatan pencereye ulaşmaya çalıştım.

Başaramadım.

Ben nefes almaya çalışırken kapım açıldı ve içeri elinde yemek tepsisiyle bir gardiyan girdi, nefes alma çabalarımı gören gardiyan hızlı hareketlerle tepsiyi masaya bıraktı ve maskesini çıkararak yanıma geldi.

Gardiyan Bucky'di.

"Rina neler oluyor!?" Dedi Bucky sesindeki korkuyu saklamadan.

"N-nefes" diyebildim sadece, Bucky gergince etrafına bakındı ve elini saçlarına geçirdi.

"Tamam bak, Rina sadece... lanet olsun bilmiyorum sadece nefes almaya çalış!" Dedi yüzümdeki saçlarımı geri çekerken.

Derin derin nefes alma çabalarımla beraber Bucky'nin koluna tutundum.
"Hadi beraber yapalım tamam mı? Nefes al, nefes ver." Dedi Bucky bana nefes egzersizi yaptırırken.

İşe yaramıştı, nefesim düzelmişti fakat bu sefer de göz yaşlarım bana tuzak kurmuşlardı.

Ağladığımı gören Bucky dolu gözleriyle beni göğsüne çekti, hala kendini suçluyordu.
"Geçecek Rina" dedi Bucky kısık bir sesle.

"Sana inanmak istiyorum Bucky." Dedim çatallaşmış sesimle.

"Ama yapamıyorum." Dedim ve hıçkırıklara boğuldum.

"Özür dilerim." Dedi Bucky göz yaşlarının arasında.

Sonra bir anda vücudumu kaplayan sinir duygusuyla ayağa kalktım ve Bucky'nin önüne geçip eğilerek yüzüme bakmasını sağladım.

"Neden Bucky?" Dedim ağlarken,

"Neden buradayız şu an, neden yaşıyoruz bunları!?" Dedim dizlerine vururken.

Bucky en iyi yaptığı şeyi yaptı, sustu.

"Lanet olsun Bucky istediğim tek şey bir cevap!" Dedim yalvarırken, kendimi açıklamaya çalışmaktan bıkmış usanmıştım.

"Bilmiyorum" dedi Bucky gözlerinden akan yaşlar soğuk zemini ıslatırken.

Buckynin kollarından çekiştirdim ve onu ayağa kaldırdım.

Go back to sleep doll / Bucky BarnesWhere stories live. Discover now