Look for the light

529 39 53
                                    

Şarkı - Wicked Game

"The world was on fire, no one could save me but you."

---

Sabah gözlerini açan ilk ben oldum, Bucky'e baktığımda ise hala uyuyordu. Bucky kollarını bana sarmıştı ve başı da göğsümdeydi.

Huzurlu görünüyordu, uyandırmak istemedim ve onu izlemeye başladım.

Onu ilk kez bu kadar yakından inceleyebiliyor, keşfedebiliyordum.

HYDRA'da kesemediği saçları, buraya gelince kestiği ama çoktan uzamaya başlamış sakalları, hafif kemerli burnu ve açık olmamasına rağmen okyanus mavisi olduğunu bildiğim gözleri.

Her zerresi mükemmeldi.

İçimden gelen saçlarını okşama isteğini geri çevirmedim ve elimi saçlarına götürdüm, bu kadar yumuşak olmasını beklemiyordum.

Elimi yüzüne koydum ve yanağını okşadım, oradan koluna inip daireler çizdim.

Ona yakın olmak hoşuma gidiyordu.

Ben Bucky'nin her bir yanını keşfederken kapım çaldı. Bucky'i uyandırmamaya çalışarak yatakta doğruldum.

"Gel!"

"Günaydın Rina, kahvaltı edicez aşağı gelsene." Natasha kapımı açtı ve kafasını uzattı.

"Tamam hemen geliyorum."

Natasha gülümsedi ve gözü yatağımda yatan Bucky'e kaydı.

"Barnes neden burada?"

"He o şey ya, uzun hikaye anlatırım sonra."

Natasha anlamayan bir yüz ifadesi takındı ve kapıyı kapatırken konuştu.

"Tamam uyandır hadi gelin."

Ona kafa salladım ve gözden kayboldu.

Natasha gidince yatağa geri uzandım ve Bucky'nin saçlarını okşamaya başladım.
"Bucky"

Seslendim ama uyanmadı, sadece biraz kıpırdandı.
"Bucky!"

Bu sefer sarstığımda gözlerini açtı ve gözlerime baktı.

"Günaydın." Dedi Bucky gülümserken.

"Günaydın, hadi kalk aşağıda bekliyorlar."

Bucky başını salladı ve ayağa kalktı, ikimiz de kişisel ihtiyaçlarımızı giderdikten sonra aşağı indik.

"Günaydın"

Avengers çoktan masada toplanmış tabaklarını dolduruyorlardı, Bucky ve ben de bir sandalye çektik ve tabaklarımızı doldurmaya başladık.

"Günaydın uykucular, iyi uyudunuz mu?" dedi Steve.

Ben tam cevap verecekken Natasha konuşmaya atladı.

"Yaa çok iyi uyumuşlardır." dedi Natasha sırıtırken, Clint de bıyık altından gülüyordu.

Ne ara yetiştirdi diye düşündüğüm sırada kaşlarımı çattım, Bucky ile aramızda bir şey yoktu ve bunu bir ara Nat ile konuşacaktım.

Go back to sleep doll / Bucky BarnesWhere stories live. Discover now