18

2.9K 328 193
                                    


-senin tüm renklerini görmek istiyorum

+18 cinsellik!!!

2022

⋆ ˚。⋆୨♡୧⋆ ˚。⋆

"Akıllıyım, kararlıyım ve inatçıyım." diyerek son attığım tweeti içimden tekrar ettim. Asla yenilmeyecektim bu gece Jeongguk'a karşı.

Jeongguk yaklaşık bir saat önce gelmişti eve. Geldiğine zile bile basmasını beklemeden kendimi ona kapıyı açarken buldum. Bunun dışarıdan nasıl gözükebileceğini önemsemeden istediğim gibi davranmayı seviyordum. İsterse onun için heyecanlandığımı bile düşünebilirdi, ki zaten heyecanlanıyordum da.

Kalbim küt küt atarken yerinden çıkmamasını umarak Jeongguk'u geride bıraktım ve meridvenleri çıkarak odama doğru ilerlemeye başladım. Son günlerde ona trip attığımdan "Hoş geldin Vampişim." diye seslenemiyordum. Fakat Jeongguk onu çoktan affettiğimi zaten biliyordu. Ona kıyamayacağımı da çok iyi biliyordu, bu yüzden arada üzüntüsünü abartılı bir biçimde bana gösteriyordu. O hâlleri acayip sevimli bulsam da büzülen dudaklarını öpemiyordum henüz.

Nihayet odaya geldiğimde kapıyı arkamdan açık bırakarak yatağa oturdum. Ellerimi geriye doğru yaslayarak Jeongguk'un gelmesini bekledim. Normalde hemen arkamdan odaya girmesi gerekirken şimdi gelmesi normalden uzun sürmüştü.

Bedenimin ağırlığını ellerime verdiğimden dolayı geriye doğru eğik bir şekilde duruyordu ve şortun açıkta bıraktığı kısımlar sayesinde esmer tenim iyice gözler önüne seriliyordu. Jeongguk hâlâ gelmediğinden yanaklarımı şişirip nefesimi tuttum, ben sıkıntıyla yere değmeyen bacağımı sallarken bir süre sonra oflayarak bıraktım nefesimi. Nihayet gelebilmişti odaya.

Elinde kırmızı bir kutu vardı. Onunla birlikte içeri girmiş, ardından kapıyı kapatmıştı bile. Yüzünü bana döner dönmez yatakta oturan beni baştan aşağı süzmüş, gözlerini edepsizce vücudumda gezdirmişti. Jeongguk'un bana karşı kendisini tuttuğunu biliyordum. Ve bu şekilde onun tüm ayarlarını bozduğumu da biliyordum ama ben artık kendisini tutmasını istemiyordum. Her şeyiyle benim olsun, her şeyimle onun olayım istiyordum.

Mesajlarda da bahsettiği gibi her zerremi ezberlesin istiyordum. Kafamı biraz yana eğdiğimde gözlerimiz buluştu, elindeki kutunun ne olduğunu merak ettiğimden dolayı sormak istiyordum ama gözleri bir an olsun bedenimden ayrılmıyordu. Bu gerçekten çok fazla heyecanlanmamı sağlamıştı. Kalbimin her temasımızda ilkmiş gibi ağzımdan çıkmak istemesi yetmiyor, bakışlarıyla da kalbimin ritmini bozuyordu.

Nihayet bana doğru yaklaşarak kutuyu gözlerimin önüne getirdi, kapağını açtı. Zarif, tatlı bir kolyeydi bu. Görür görmez olduğum yerden doğruldum ve kutuyu uzatan ellerine temas ederek elime aldım. Baş parmağımla kolyenin ucunu okşadıktan sonra ayağa kalkarak benden epey uzun olan bedene baktım.

"Sana layık değil ama..."

Cümlesini devam ettirmesine izin vermeden gözlerinin içine kocaman gözlerle bakarak "Benim için takabilir misin?" dedim heyecanla. Başını hafifçe salladıktan sonra kolyeyi eline aldı. İkimiz de odamdaki aynanın karşısına geçtikten sonra kolyenin klipsini açarak boynumdan geçirmesini izledim. Oldukça sakindi hareketleri, tenime temas ederek yavaşça yapıyordu tüm her şeyi.

"Bu kolyeyi senin için yaptırdım. Seni bütün kötülüklerden koruması için Jimin'den özel olarak yapmasını istedim. O da seve seve kabul etti yapmayı. Seni çok sevmiş."

"Ben de onu çok sevdim."

Kolyeyi taktıktan sonra ellerini tenime değdirerek hareket ettirmeye başladı. Gözlerim, aynaya yansıyan ellerinde gezinirken istemsizce gözlerimi kapatmıştım bile. Mesajlardaki tavırlarımın, onun yanındayken onda birini bile gösteremiyordum çünkü üzerimdeki baskısı öyle hafife alabileceğim türden bir şey değildi.

mindblow ✓Where stories live. Discover now