Bölüm 32: Tanrının Affı

1.1K 74 19
                                    

Hemen bölüm attııım. Siz de lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayınn.✨✨

İyi okumalarr

🖤⚔️🖤

Gilbert duyduğu haberle sinsice sırıttı. "Demek gizli anlaşma ha? Hem de Jones'larla. Hunter'ları karşıya almak cesaret ister."

"Kes artık sırıtmayı. Elindeki tüm kanıt dediğin şeyleri vereceksin."

"Yollayacağım ama sonra, şimdi sevgilini de alıp gitmen gerek." dediğinde ilk başta anlayamayıp kaşlarımı çattım. Gilbert kafasıyla kapıyı işaret ettiğinde kafamı çevirip baktım. Ethan ciddi ifadesi ve hızlı adımlarıyla yanımıza geliyordu.

Kapıya doğru ilerleyerek Gilbert'a ulaşmasına engel oldum. Kapıda karşılaştığımızda beni geçmeye çalışarak Gilbert'a "Ne dedin yine, ne istiyorsun? Rahat bırak artık bizi, yoksa senin rahatını kaçırırım." dedi. Ellerimi göğsüne koyarak "Boşver, saçmaladı yine. Hadi gidelim şuradan." dedim.

Arabamın arkasında duran arabasına kadar onunla yürüdüm.

"Ne diyor o piç kurusu?" diye sorduğunda "Bir şey demiyor. Yok arkadaşının ölümüne ben sebep olmuşum yok peşimizi bırakmayacakmış... Hep aynı şeyler işte. Hiçbir şey yapamayıp anca konuşuyor." dedim.

Sesli bir nefes verdi. "Hadi gidelim güzelim yoksa girip sıkıcam-" dedi ve ekledi. "şnun canını."

"Tamam tamam, hadi gidelim." dedim ve arabama ilerledim. Eve gitmek istemiyordum. Zaten benim evime veya Ethan'a giderdik muhtemelen.

°°°

Önümdeki kırık beyaz kahvaltı tabağımda duran domatese çatalımı geçirip ağzıma attım.

"Hunter'ların derdi ne bilmiyorum ama Gilbert'ı kullandıkları kesin. Gilbert'a destek veriyor, onunla aramızdaki sorunu kendilerine perde ediyorlar ama bizimle olan başka bir sorunları var." dedi Ethan.

"Ben bizimle olan sorunlarını biliyorum." dedim ve ekmekten bir parça kopardım. Normal çiftler kahvaltı sırasında gününü nasıl geçireceğini falan konuşurlardı, en azından normal dünyadan gördüğüm buydu. Bizse düşmanımızın diğer düşmanımızla olan ilişkisini konuşuyorduk.

"Neymiş?" diye sordu Ethan.

"Koltuk tabi ki. Oğulları Victor ve kızları Samantha'yı yönetime sokmak istiyorlar ama herkes gibi onlar da biliyor ki Morris ve White'ların çocukları geliyor. Hunter'la direkt senin ve benim aileme düşmanlar ama bunu açıkça belli edemiyorlar. Neden sen ve ben onu bilmiyorum. Sanırım Brendon ve Jack henüz küçük geliyor. Konstantin ise... Tanrım kimse onunla uğraşmak istemez. Biz, uğraşılmaya açığız sanırım."

"Zeki gün ışığı." dediğinde gururla gülümsedim.

Midemin dolduğunu hissettiğimde tabağımı hafifçe öne ittim. "Ne yapacağız bugün?"

"Seni bir yere götüreceğim."

Merakla "Nereye?" diye sordum. Bütün heyecanımı kaçıran ise Ethan'ın "Kiliseye." demesi olmuştu.

"Ne kilisesi, gitmek istemiyorum ben." diye itiraz ettim. Ethan sandalyesini iterek kalktı. İşaret parmağını burnumun ucuna dokundurdu. "Hiç boşuna itiraz etme, gidiyoruz."

"Beni kaçırıp evleneceksen önceden söylemelisin." diyerek dalga geçtim.

"Seni kaçırıp evlenecek olsam önceden söylemem gün ışığı. Bir gün kocan olacağım ama o gün bugün değil. Bugün Tanrıyla barışma zamanı."

Gün Işığı (Diaboli serisi) +18  TamamlandıWhere stories live. Discover now