23

4K 299 105
                                    

Çoğu şeyi zamanı gelince hissederdiniz. En çok da öleceğiniz anı. Peki bir gün öldürülecek olsanız bunu hisseder miydiniz? Sizce sizi kim öldürürdü?

Dikenler tüm kalbinizi sarıp nefes alamadığınız an anlardınız. Siz o an ölüyordunuz. Ve tam olarak kalbiniz kanamaya başladığınız da gözünüzün önüne katiliniz gelirdi. Yani bu dünyadaki en sevdiğiniz insan.

Sizi öldüren kişi en sevdiğiniz insan olduğunda hem en sevdiğiniz hem de en çok canınızı yakan ölümünüz gerçekleşirdi.

Bir katili sevebilir misin?

Bir katili sevebilir miydim? Ben bir katili sevemezdim. Sevdiğim biri katil olursa ne olurdu? İşte bunu hiç düşünmemiştim. Ben birini de çok sevmemiştim. Olmaz dediğim ne varsa olmuştu.

Reha bana bakarken ben de gözlerine baktım. "Birini... Öldürdün mü?"

"Daha değil."

Bayılacak gibi hissettiğim için iki kolunu tuttuğum da o da endişeyle beni tutup salıncağa oturtmuştu. "O zaman... Niye?"

"Birini öldürüp sana sarılamazdım. Seni yaşamım olarak görürken ölümü tutan ellerimi sana süremezdim."

Artık onun elleri buz gibi benim ellerim sıcaklamaya başlamıştı. Nefesimi verirken titreyen en çok kalbimdi.

"Ama öldürmeyi mi düşünüyorsun?"

"Öldürmek zorundaymışım gibi düşünüyorum."

Nefes verip önümde yere çömeldiğinde dizlerimdeki elimin birini tutmuştu. "Hayal, her şeyin sonuna geliyorum."

"Reha..."

"Sandığın gibi bir adam olmak için çok uğraştım." Yutkundu. "Sen daha 18 yaşındasın. Böyle şeyleri düşünmek zorunda değilsin."

Eliyle alnını ovdu. "Hayatına girdiğim için özür dilerim. Ama sana bunu yaşatmaya hakkım da yok. Seni bir uçuruma sürüklemeye hakkım yok."

"Ben..." Ne diyeceğimi bilemeyerek nefesimi tuttum.

"Sen sınava girip üniversiteye gitmelisin. Benim boktan hayatımdan ve battığım bataklıktan geride durmalısın."

O kötü bir adamdı, buna mecbur bırakılmıştı.

"Ne olacak şimdi?"

Tebessüm ettiğinde bu sefer acı dudaklarının kenarından avuçlarıma akmıştı. "Seni terk ediyorum."

Yutkundum. Hayır, yutkunamadım. Her şey bir anda boğazımda kaldı. "Hem seni sevip hem kendimi uçurumdan itemem. Ben de seni seçiyorum."

Gülümsedi hafifçe. "Ben hep seni seçerim Hayal, bunu hiçbir zaman unutma tamam mı?"

Dizlerinin üzerinde hafif doğrulup alnımdan öptüğünde gözlerimden bir yaş ikimizin avcunun üstüne düşmüştü.

"Sıkı giyin."

Ayağa kalkıp yürümeye başladığında başımı eğip kendime ağlamak için izin verdim. Ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında Reha'nın adımları hızlanmıştı. Geri dönmemek için kaçıyordu.

İki elimi yüzüme kapatıp hıçkırıklarımı durdurmaya çalışırken beni ilk bulup kabul ettiği parkta beni terk etmesini sindirmeye çalıştım.

"Sana en ihtiyacım olan yerde, geldiğin yerde gitmek sana yakışırdı!"

Çığlığım motorun sesini bastırıp bir iki saniye durduğun da ne ara burda olduğunu fark etmediğim araba çalışmayı bırakmıştı.

SAAT 11.24  yarı texting.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin