sanırım ilk adım zamanı

79 16 23
                                    

Sapnap's pov:

Nick:
-Ben havaalanındaydım, uçak bekliyordum. Uçağın kalkmasına yarım saat vardı. Ben de uçakların önünde ki bekleme alanlarında  beklemeye karar verdim. Bankın birinde tanımadığım kişilerin valizleri vardı. Bu yüzden oturmadan ayakta bekliyordum

George:
-Beklerken ne yapıyordun peki?

Nick:
-Gelen geçen kişilere bakıyordum.

George:Eee? Durup kalıyorsun sapnap dalma. sanki denize dalıyorsun?

"Sanki denize dalıyorsun" aslında bir çeşit denizdi benim için. o aklıma gelince kendimi kaybediyor, kızarıyordum. Neden sizce utanıyor, kekeliyordum.

Nick:
-Ben gelen geçen insanlara bakarken kahve rengi irislerim onun deniz mavisi irisleri ile buluştu.. o zaman onu süzmeye başladım. Kiraz rengi dudakları, açık buğday tenli vücudu, kestane rengi bulutları andıran saçları, üstünde mor bir gömlek...

George:
-Dostum sen tutulmuşsun

Nick:
-Onu düşündükçe kendimi kaybediyorum, kızarıyorum, utanıyorum! Ama gözümün önünden gitmiyor.

George:
-Sırıl sıklam aşık olmuşsun dostum, ciddyim.

Nick:
-Olaya dönersem; Ben beklerken yanıma geldi. Konuştuk, tanıştık, kaldırıma oturup gülüştük. Yeni tanımıştım onu ama sanki yıllardır beraberdik.
Onunla aynı üçakta yan yana oturacağımı öğrenince bayağı bi sevindim ama çok belli etmedim tabi. Bana telefon numarasını verdi. Uçağın kalkmasına 15 dk kala hala konuşuyorduk ve kafası omzumdaydı cidden çok güzel bir histi o güzel kokusunu içime çektim saçları resmen ipektendi

George:
-Çocuğun ismini öğrendin değil mi?

Nick:
-Evet, tabi! adı Karl Jacobs

George:
-kilitlenip kalmıştı karşımda
Ee sonra?

Kilitlenip kalmasının bir sebebi vardı elbet, onun en yakın arkadaşı olduğunu sonradan öğrendim

Nick:
- uçağın kalkmasına 5 dk kalmıştı ve biz anca yetişmiştik, ben cam kenarına oturdum o da yanıma.Ucak kalkmıştı ve biz sohbet etmeye başladık

George:

-Neler konuştunuz George sabır ile dinliyordu

Nick:
-Dilim söylemeye yetişmiyor, kalbim parçalanıyor ama gerçekler acıdır ki... Sevgilisi varmış.

George:
-George'un ağzı açık kalmıştı cidden çok şaşırmıştı çünkü karl'ın sevgilisi yoktu olsa da George a kesinlikle söylerdi George onun en yakın arkadaşıydı.

Nick:
-Ben buna üzülürken kulaklarımda sözleri çınlıyordu. Bana seslenmiş ki duymadım. Birşey olmadığını söyledim. Bir şey olduğunda söylememi, çekinmemem gerektiğini söyledi cidden çok ince bir davranıştı. Tekrar etkilenmiştim. Sonra kafasını omzuma yasladı ve uydu. Uyması bile çok çekici ve tatlıydı. Saçını okşamaya başladım uyduğu için hissetmez sandım. Hostes kadın iniş yapacağımızı söyleyince Karl'ı  uyandırdım ve bana çok güzel uyduğunu saçlarıyla oynamamın hoşuna gittiğini söyledi. Uçaktan sonra birbirinize veda ettik ve ben clay i bekledim
Onunla geçirdiğim 2 saat benim için bir ömür gibiydi cidden

George:
-Sen demek bu yüzden geldiğinde domatesdin

Nick:
-Evet ehe...

Bir deniz karlUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum