1. BÖLÜM: BAŞA SAR

72 7 37
                                    

Yaşam kadar beyaz, ölüm kadar siyah

Yaz kadar sıcak, kış kadar soğuk

Ay kadar karanlık, güneşe kadar arıza

Ateş kadar yakıcı, aşka kadar kalan

Farklılıklar, tamamlar, birbirinize, yoksa kabusunuz, onu birbirinizle mi?

Ben hep birincisine inandım. Zıtlıkların beraber benliğini göreceğimi düşünüyordum. Ama genişledikçe ki kötü dağıtırdı iyi toplardı. Ama onun iyinin arkasında onu kıranları darmaduman edecek bir kötü vardı.

Kötü hep yapması gerekeni yapar yani. Dağıtırdı ve giderdi.

Sonra geri döndü. Sanki bir şey yapılmaması gibi. Bu seferki dağınıklık öncekinden daha çok zordu iyiyi. Günler aylar yıllar geçiyordu. İyi dağılan ölüme bakar gibi bakardı. Dağ bir şey kalacağında da bozulduğunda kötü ya da ölürdü. Sözde iyiyi bir daha dağıtamazdı. Bir daha canını yakamazdı.

İyinin kaybettiği ömrün hesabını verecek kimse kalmazdı.

Kötü gidişiyle bile dağıtırdı.

Kötü hep dağıtırdı.

Bana bu masalda hangi rol düşer bilmem ama benim yazdığım bu masalda ben ne iyiyim ne kötüyüm ne cadıyım ne de periyim. Ben kendi hikayemde savaşçıyım . Kılıçlına kuşanmış bir asker yürüdüğü yola adını kanıyla yazmış bir avukatım ben.

Hayatı için savaşan, arkadaşlık için savaşan, aile için savaşan, sevgisi için savaşan ama en büyük savaş ve yakınına olan o savaşçıydım ben.

Mahkeme salonunda çıktığımda karşıdaki koltuklarda oturan ufak bir kız çocuğu gördüm. Yanında babası vardı. Elinden tutmuş aynı kendi gibi masmavi gözlü kızının saçlarını okşuyordu. Bunları uzaktan izleyin. Mutluluğunu sağlamaktan kaçınan çocuktu bilmem ama çocuklardan nefret eden ben bile içimi ısıtan bu görüntü karşısında karşılaşmadım.

Adam beni fark edince yanlarına yaklaştım. Küçük kız üstümdeki cübbeme baktı, büyük bir merakla. İçindeki heyecan bana benim küçüklüğümü anımsattı. İlk kez adliyeye geldiğim günü, şimdi aceleyle yürüdüğüm koridorlarda oyun oynamak için koştuğum zamanları hatırlattı.

"Allah senden razı olsun Avukat Hanım" dedi adam. Sesindeki minneti hissedince yürüdüm. Bir müvekkil, kızının velayetini isteyen bir adam daha fazlasını içerenden öğrenilen ölesiye korkan bir baba... "Siz içeriğiniz elde edemezdim ben çalıştırılamaz" Kafamı eğdim teşekkür ettiğimi belirtmek için.

"Ben olması gerektiğini yaptım. Bence kızınıza bu kadar iyi bir baba olabileceğiniz için size1 teşekkür etmem gerekir Ata Bey." Bu sefer o benim gibi yürüyordum. Defterine bir çizgi daha avukatta. Birini daha güldürmeyi başardı.

"Avukat Hanım" Bu sefer fısıldadı çekinir gibi. "Siz bana yardımcı oldunuz ama bir ücret hakkında..."

"Acelesi yok" diye kestim sözünü. "Siz kızınızla güzel vakit geçirmeye bakın şimdi. Büroya boş bir vakitte uğradığınızda size yardımcı olurlar." Para için mi?

Para için değil; hayatın bana vermediği o adalet için, gerekirse canımı vereceğim o isim için...

"Çok sağ olun. Size ne kadar teşekkür etsem az." Gülümsedim ve saatime baktım. Büroya geçmem gerekiyordu. Manzaram ne kadar güzel olsa da.

KUKLACIWhere stories live. Discover now