16🌌 Bir Küçük Ziyaret (yeni bölüm)

1K 146 50
                                    

Yorum yapmayı unutmayın aşklar öpüldünüz 😚

****
Günlerdir kendimle olan savaşımı kaybetmiştim. Haftalardır kapısından geçmediğim Fakültenin girişinde öylece durmamın nedeni birazda bu kaybedişti. İnsanlarla yüzyüze gelmeye hazır değildim. Yaptığım hata kimse tarafından bilinmiyordu ama peşimi bırakmayan utanç arkadaşlarımla bile arama girmişti.

Ne kadar istemesemde arkadaşlarımla arama giren bu mesafe gün geçtikçe artıyordu. Bir süre sonra asla aşamayacağım bir uçuruma dönüşmesinden korktuğum bir soğukluk girmişti aramıza.

Artık gülüşlerine eşlik edemiyordum mesela. Kalbimde ki amansız sızı her şeyin önüne geçiyordu. Oysa en çok dostlarımla güler, en çok onlarla konuşurdum...

Dudaklarım sanki söylediğim yalanlara en çok kendisi inanmış gibi inatla aralanmıyordu uzun zamandır. Gerçektede konuşamayan, yalanlarla süslenen o "Derin" olmuştum.

Yinede bir yerde gerçek olan Derin'in hayata dönmesi için çabalıyordum. Bunun için en çok ihtiyacım olan kişiye sarılmaktı niyetim. Çevremdeki tüm dostlarım benim gibi kirli geliyordu gözüme. Sadece bir kişi...

"Derin!"

İşittiğim her an kalbimi huzura boğan ses kulaklarıma dolduğunda derin bir iç çektim... Yeşil gözler bütün derdimi alıp götürecekmiş gibi amansız bir umuda kapıldı yüreğim...

"Ahu!"

Sarıya çalan parlak kumral saçları rüzgar yüzünden uçuşurken güzel gülümsemesi ısıttı yüreğimi...

O herkesten farklıydı... Kim görse gözlerinin iyilik saçtığını söyleyebilirdi. İyiydi... Kimseyi üzmeyecek, kırmayacak kadar ince biri...

"Çok özledim seni!"

Omzuma sarılan elleri ile hızla beline dolandı kollarım. Günler sonra ilk kez ciğerlerime kadar inen derin bir soluk çektim içime. Burnumdaki hafif sızı nedendi bilmiyordum. Farkında olmadan kalbimdeki sızıyı silikleştiriyordu.

Suçluluk duygusu ağır geliyordu bedenime. Yaptıklarımı savunan diğerlerinin aksine hatamı anlayıp beni teselli edecek tek insan o olduğu içindi belkide... Ağlamak istiyordum tam da şu an.

Sanki kaybetmemem gereken bir şeyi kaybetmiştim...

"Çok özledim seni! Uzun vakittir yoktun. O kadar merak ettim ki sizinkilere bile sordum."

Ahu pek sevmezdi iki grubuda. Sağcılarda Solcularda haksızdı ona göre. Bu yüzden iki gruptanda olabildiğince uzak dururdu. Belki sınıf arkadaşı olmasak benle bile konuşmazdı. Şu anki bütün yakınlığımız benim çabalarımın bir sonucuydu.

"Hastaydım biraz."

"Evet, Ali bahsetti biraz. Daha iyisindir umarım."

Gözlerim gözlerine değse anında salıverecekti bütün yaşlarını. Bu yüzden yeşillerine bakmamak için kampüsün yavaştan sararmaya başlamış ağaçlarında gezdirdim gözlerimi. Ben farkına varmadan Sonbahar gelmişti...

"İyiyim biraz kırgınlık vardı üzerimde..."

Ne söyleyeceğimi bilemediğimden biraz duraksadım. Konuşma yetim gittikçe kötüleşiyordu. Reisin ahımı çıkıyordu acaba?

Aklıma gelen yüzle dudaklarım istemsizce aşağıya doğru sarktı. Şerefsiz bir faşistin bu kadar canımı sıkmaması gerekiyordu.

"Yüzünde asık gibi... Eğer canını sıkan bir şey varsa çekinmeden bana anlatabilirsin, biliyorsun değil mi?"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 05 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Faşist Yemini (b×b)Where stories live. Discover now