Angel (Omegaverse)

[30] Beni Bıraktın

İyi Okumalar 🦋
_________

J: "Öp beni"

Bu sefer şaşkınlıktan donup kalan taraf Minho olmuştu. Tabii ki deli gibi istiyordu minik dudakları tatmayı ama kulakları duyduğu şeyi beyine aktaramıyordu resmen.

Jisung, Minho'yu biraz daha kendine doğru çekiştirmiş ve kollarını alfa'nın boynuna dolamıştı. Daha yeni yeni kendine gelen alfa elini omega'nın ince beline dolamış ve vücutlarını daha da yaklaştırmıştı.

Minho, başını hafif yana eğmiş ve dudaklarını küçük dudaklarla birleştirmişti. Omega'nın heycan dolu feromonlarını hissettiğinde elini Jisung'un çenesine yaslamış ve ağzını açması için baskı yapmıştı.

Omega'nın dolgun alt dudağını sesli bir şekilde kendini kaptırmışçasına emiyordu alfa. Jisung ise Minho'nun boynundaki ellerini sıkılaştırarak öpücüğe karşılık vermeye çalışıyordu küçük dudak hareketleriyle.

Jisung'un alt dudağını serbest bırakıp üst dudağına geçen Minho, aralık kısımdan sıcak ağıza doğru dilini ittiğinde küçük bir inleme almıştı omega'sından.

Kendini daha fazla kaptıran alfa, Jisung'un arkasında duran masadaki silahların hepsini tek el hamlesiyle yere atmış ve boş kalan masaya, Jisung'u kalçalarından tutarak kaldırarak oturtmuştu.

Ne olduğunu anlayamayan omega sorgulamayı bırakmış sadece dudakları üzerinde durmadan hareket eden, ağzını parçalamak istercesine keşfe çıkan dili hissetmeyi seçmişti.

İki taraf da kendini fazlasıyla kaptırmış, o kadar kaptırmıştı ki biraz daha nefes almazlarsa öleceklerdi.

Minho, istemeden de olsa dudaklarını dolgun dudaklardan ayırmış ve alnını Jisung'un alnına yaslamıştı nefes nefese kalırken.

....

Felix başında hissettiği dayanılmaz ağrı ile uyanmıştı. Oda karanlıktı ama kimsenin olmadığını biliyordu. Oysaki uyuduğunda yanında Jisung ve Jeongin vardı.

Nereye gittiklerini düşünemeyecekti çünkü başı çok ağrıyordu. Alnına giren kramplar gözlerini açmasına bile izin vermiyordu.

Gamma, yavaşça doğrulmuş ve Jeongini bulmak için dışarı çıkmaya karar vermişti. En azından o doktordu ve ilaç verebilirdi. Yoksa böyle bir ağrıyla uyuması mümkün değildi.

Tek eliyle yataktan destek alarak ayağa kalkmıştı, Felix. Ayağa kalkar kalkmaz dizleri titrediği için hala yataktan destek almaya devam ediyordu.

Yavaş yavaş adımlayarak kapıya yaklaşmış ve hemen duvara tutunmuştu düşmemek için. Sanki tüm güç kırıntıları uçup gitmişti, bir yerden destek almazsa düşecekmiş gibiydi.

Tek eliyle duvara tutunmaya devam ederken diğer eliyle kapıyı açmış ve odanın dışına çıkmıştı. Ama hala düşmemek için kapıya tutunuyordu.

H: "Bebeğim iyi misin? Bir şey mi oldu?"

Duyduğu kalın ses tarafa dönmüştü gamma. Hyunjin sandalyede oturmuş kucağında bilgisayarla işlerini hallediyordu. Felix, bir süre konuşmadan delta'yı süzmüştü. Günlerdir uykusuz kaldığı apaçık belliydi. Gözleri çökmüştü.

Şimdi de gecenin köründe kapının önündeydi ve işlerini buradan hallediyordu. Hiç ayrılmamış mıydı buradan?

Hyunjin, sorusuna cevap alamayınca sandalyesinden kalkmış ve bilgisayarı boş kalan sandalyeye bırakmıştı.

Gamma ise tek eliyle kapıya tutunmaya devam ederken diğer elini başını okşamak için kullanmıştı.

F: "Başım ağrıyor. Jeongin hyung yok mu?"