0.5

458 28 20
                                    

2 Eylül 1977

(Gülümsedi ve tek düşünebildiğim "kahretsin" oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Gülümsedi ve tek düşünebildiğim "kahretsin" oldu.)

*

"Gelmeyecek mi yoksa Reg? Kız harbi iplemedi mi bizi acaba?"

"Saçmalama Barty, gelmek zorunda. Sabah ağlıyordu bir şey konuşamadık zaten, şimdi de gelmezse gider getiririm onu."

"Hadi be Sia," diye mırıldandı Sirius Astronomi Kulesi'nden manzarayı izlerken. Kızın geleceğinden emindi ama yine de içine şüphe düşmüştü. Gelmezse ne yapacaktı?

Sia aynada kendine bakmaktan bıkmıştı. Elleriyle yüzünü kapattı ve Francesca hoşnutsuzlukla mırıldandı. "Öyle işte, anlattım ana inanmadılar."

"Neden inanmadılar ki? Yani sana güvenmeleri gerekmiyor mu?"

"Galiba Peter'a daha çok güveniyorlar Crys. Bak, bana inanmadılar ama Sirius Sia'ya kesin inanır."

"Ne," diye kaşlarını kaldırdı Sia. "Siriusla ben mi konuşayım yani?"

"Sia, Fran haklı. Madem Sirius'u üzmek istemiyorsun, ona Regulusla nişanlanacağını ve Peter'ın ihanetini söyle. Sana inanacaktır."

"Sence ona kardeşiyle nişanlanacağını söylersem bana inanır mı? Bakın, bu fikri rafa kaldıralım çünkü onunla konuşamam. Şimdi... Şimdi tek yapmam gereken iskeleye gidip Regulusla konuşmak ve asla ağlamamak."

"Sia, Sirius mutlaka öğrenecektir, kardeşi değil mi? Senden duyması daha iyi olmaz mı?"

"Olmaz Isi, onu kırmak istemiyorum. Lütfen, önce Regulus."

"Seni Astronomi Kulesi'nde bekliyordu hani? Gitmeyecek misin?"

Sia zorla kafasını iki yana salladı. "Gidemem. Oraya gidersem daha da ümitlenecek ve kardeşiyle nişanlandığımı duyarsa benden nefret edecek."

Üç kız da bunun doğru olduğunu bildikleri için sustular ve Isabella aynanın yanındaki kutuya baktı. Sirius'un hediyesine. "Onu da takmaman gerek o zaman."

"Takmak istiyorum ama," diye mırıldandı Sia. Sirius'u sevmese bile sevgisini yanında taşımak istiyordu.

"Görünmemesini sağla Sia. Bu gece yanına gitmeyip yarın hediyesini takarsan Sirius bir bahanen olduğunu düşünür. Zaten senden vazgeçmeye çok hevesli değil, ona daha fazla ümit vermiş olursun."

Sia Isabella'ya kafa salladı ve kutudan çıkardığı kolyeyi Francesca'ya uzattı, gülümsedi. "Takar mısın?"

Francesca içinde filizlenmeye başlayan kıskançlığı bir çırpıda yok etti ve Sia'nın elindeki kolyeyi alıp boynuna geçirdi. "Saçların," diye mırıldandı kızın aynadan saçlarına bakarken. "Toparlayayım mı?"

"Lütfen. Ve senin parfümünü kullanabilir miyim? Şu güzel kokandan?"

Fran Sia'nın saçlarını toparlarken gözlerini kıstı. "Hmm, benim kadar güzel kokmak istemenin sebebi ne?"

𝐭𝐚𝐭𝐞𝐦𝐚𝐞, 𝐫𝐚𝐛. (ASKIDA!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin