0.7

430 27 10
                                    

10 Eylül 1977

(O günışığıydı, ben gece yağmuru

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(O günışığıydı, ben gece yağmuru.)

*

"Kıza ne yaptın Regulus? Bir haftadır senden kaçıyor desem az gelir, yüzüne bile bakmıyor. Ayrıca eski haline dönmüş gibi, yine sürekli gülümsüyor."

"Sence bu daha iyi değil mi Barty? Yani, sürekli yanımda suratsızca dolanmasından daha iyi. Nişandan vazgeçmedi ve eski hâline döndü, bu benim için daha iyi. Onunla konuşmaya çok hevesli değilim zaten."

"Reg, aklıma bir şey takıldı. Şimdi sen işareti alacaksın ama nişanlın? O işareti alacak mı?"

Regulus eğdiği kafasını kaldırdı ve Barty'e bakıp kaşlarını kaldırdı. "Ben, bunu hiç düşünmedim." Bakışlarını Hufflepuff masasına çevirdi ve arkadaşlarıyla gülerek sohbet eden kıza baktı. "Hiç işaret alacak birine benzemiyor."

"Belki o da Cissy gibi olur? Yani işareti almadan da toplantılara katılabilir. Lord ona da ayrıcalık yapabilir."

"Öyle olacaktır Barty. Sirius'u üzdüğü için bayılan kız, birini öldürürse ne olur acaba?"

"Deneyelim mi?"

"Ne?"

"Eğer biriyle kavga etmesini sağlarsak ve kavga ettiği kişiye ölü takliti yaptırısak ne yapar acaba?"

"Saçmalama Barty," dedu Regulus bakışlarını tekrar kıza çevirirken. "Bu kadarı fazla. Onu test eden Lord olmalı, biz değil."

"Aman be Reg, hiç eğlenceli değilsin."

"Bugünkü maçta kesin varsın değil mi Sia? Yine tezahürat yapmazsan maçı kesin kaybederiz."

"Yapma Isi, benim tezahüratlarımla değil yeteneğiniz sayesinde maç kazanıyorsunuz, ama yine de geleceğim. Sizi asla yalnız bırakmam."

"Bak bu konuda Sia haklı Isi, Fran ve sen gördüğüm en iyi kovalayıcılarsınız. Gryffindor'un hakkından rahatça gelirsiniz."

"Tabii ki geleceğiz," diye konuya dahil oldu Fran. "Karşı tarafı ezip geçeceğiz. Özellikle Black ve Potter'ı."

"Fran, lütfen, çok sert oynamasanız olur mu? En azından birini süpürgeden düşürecek kadar değil."

"Bilemiyorum Sia, karşıma Black çıkarsa kendimi durdurabileceğimi sanmıyorum. O kadar mazimiz vardı Çapulcularla ve bana inanmadılar, böyle dediğime gelirler işte."

"Dediğine gelmişler mi bilemiyorum ama Peter hâlâ onlarla," dedi Isabella Gryffindor masasındaki dörtlüye bakarken. "Ne?" diye şaşırarak bakışlarını Çapulcular'a çevirdi Fran. Peter gerçekten gerçekten hâlâ onlarlaydı. "Dalga mı geçiyorlar? Bir dediğime inanıp diğerine inanmadılar mı?"

"Boşver Fran, onlara takılma. Arkadaşlarını çok seviyorlar belli ki, yaşayıp görsünler, bir kez daha pişman olurlar sana inanmadıklarına."

"Doğru diyorsun Crys, bu arada babamdan hâlâ mektup gelmedi, yoksa hiç ulaşmadı mı?"

𝐭𝐚𝐭𝐞𝐦𝐚𝐞, 𝐫𝐚𝐛. (ASKIDA!)Where stories live. Discover now