9.Bölüm "SON ŞANS"

12 2 18
                                    

Pazartesi okula gittiğimde olanlara inanmadım. Hüseyin hoca okuldan atılmış, Elifin aileside onu okuldan almıştı.

Hocalar panik halinde müdüre hanım dan bir açıklama bekliyordu. Lakin fırtına öncesi sessizlik hakimdi etrafta.

Ta ki duyulan anonsa kadar. Tüm okulun bahçe de toplanmasını istiyordu müdür yardımcısı. Göktuğa dönüp "Hayır olsun" dedim "Amin kardeşim amin" dedi panikle.

Aşağıda neredeyse bir izdiham mevcuttu. Öğrencileri susturmak zaman almıştı. Müdüre hanım ve oğlu Oğuz konuşma yapmak için bekliyordu. Söze ilk annesi başladı.

"Okulumda yaşananlar katiyen kabul edilecek cinsten değildir. Siz ve ailelerinizi temin ederim ki bu olanlar bizzat ben ve meslektaşlarımın itibarını zedelemek ve karalamak üzerine düzenlenen bir komplodur"

Pür dikkat onu izleyen gözlere ateş püskururcesine devam etti "Yaşananları kendinize ders edinin çocuklar. Böyle bir rezilliğin tekrarlanmaması adına her türlü tedbiri alacağım, tek ben değil aileleriniz de. Yaşanan olaydaki şahıslar bir daha bu okulun kapısından içeri dahi giremeyecekler bilginiz dahilinde olsun. Bu olanların hiç bir şekilde manşet haline getirilmesine lüzum yok" diyerek mikrofonu Oğuza verip içeri adimladı.

"Aklınızda ki soru işaretlerinin kalktığını düşünüyorum. Öyleyse herkes tekrardan dersine dönsün" dedi gözlerimiz keşiştiği gibi kafasını çevirip hızla okula girdi.

"Film sahnesi gibi şu olanlara bak" dedi arkalardan Arda "Midem bulandı nasıl bir zihniyet ya" dedi Mihran "Orası öyle ama acaba Elife ne oldu aşırı merak ediyorum" dedi Göktuğ.

"Babası Elif'i öldürmesin" dedi Arda "Allah korusun" dedi Mihran. "Olabilir" dedim şaşkınlıkla bana döndüler "Yalan mı hepimiz biliyoruz yani babasının ne kadar katı ve sert olduğunu" dedim hak verdiler.

Elifin yakın arkadaşları kendi aralarında konuşurken kulak kabarttım. Hepsi bu okul çıkışı toplanıp Elif'e gidecekmiş biraz olsun bu içimi rahatlamıştı.

Bende isterdim gidip görmek ama babası beni görürse eğer herhalde oracıkta vururdu beni. Sınıfa çıkarken gözlerim istemsizce Oğuzu aradı.

Dersler geçerken tek düşündüğüm çabucak matematik dersinin gelmesiydi. Çabucak olmasada sonunda Oğuzun dersi gelmişti. İçeri girdiğinde ilk dikkatimi çeken dağınık saçlarıydı.

Ders boyunca hiç bana bakmamıştı. Yaşadığım hayal kırıklığı ile kafamı sıraya gömdüm. O gün, o partide aramızda yaşananlar hayal miydi acaba? Nasıl bu kadar soğuk durabiliyor aklım almıyordu.

Yüzüme atılan minik kağıtlarla sinirle doğruldum Arda piçi benimle uğraşıyordu. "Kes şunu" dedim fısıltıyla ama sadece daha geniş sırıttı. Etrafim küçük kağıtlarla dolarken Göktuğ alayla "Tenefüste götu kolla" dedi Ardaya.

"Oğlum kaşınma lan" dedim. Testin ucunu yırtıp içine yerden bulduğum küçük taşı koyup yuvarlak top haline getirdim. "Mühimmat mı hazırlıyorsun oğlum" Göktuğun dediğini duymamazlıktan gelip hızla kafasını nişan alıp attım ki Arda'nın çığlığı ile Oğuzun bağırması birbirine karıştı.

"Alaz çık dersimden" kekeme olmuş gibi konuşamadım "Çık dedim" daha fazla durmadan koridora çıktım siniri beni bile korkutmuştu. Camın önünde dururken kapının açılıp kapanma sesiyle arkamı döndüm, Oğuzdu.

"Bir daha böyle bir taşkınlık istemiyorum" dedi kafamı salladım "Akıllı durman için uyarılma yaşını geçtin" yine sadece kafamı salladım bu yaptığım nedense daha çok onu sinirlendirdi. "Dilini mi yuttun çocuk cevap ver" dedi "Bir daha olmaz" dedim çatlak sesimle.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 26 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Ruh-u Revan |bxb|Where stories live. Discover now