48. Bölüm: Boşanma

432 25 8
                                    

Aylarca gözyaşıyla, acıyla kıvranarak; kimi zaman kızı için kaygılanırken uykusuz kaldığı, bir insan bedeni için gerekli tüm konforu sağlayabilecek koca yatağında, sırtında diken varmışçasına uyuyamadığı gecelerin ardından şimdi hala enerji dolu olan bedeni yüzünden dönüp duruyordu. Güneş, arkası ona dönük Çetin'in çıplak sırtıyla bakışırken bir saat öncesine kadar nasıl delicesine seviştiklerini yeniden anımsadı ve sarhoş bir gülümsemeyle dudaklarını birbirine bastırdı. Bir kadın olarak uzun zamandır hem bedenen hem de ruhen sevilmeye öylesine ihtiyacı vardı ki günlerdir köşe bucak kaçtığı Çetin, bu gece onun hem ruhunu hem de bedenini ziyadesiyle tatmin etmiş, kulağına fısıldadığı her sözde mutluluğu iliklerine kadar tatmasına neden olmuştu. İnce pikenin altında üşümeye başlayan, iki büklüm çıplak bedeni hala nemli, kalbi ayrıntılarını hatırladığı romantik dakikalar yüzünden hala hızlı atıyordu.

Nefes alışverişleri düzene giren Çetin'e doğru hafifçe uzandı ve sessizce vücudunun açıkta kalan yarısını da örttü. Muhtemelen bir iki saate uyanıp duş alacağını bildiği için şimdilik uykusunu bozmak istemiyordu ancak kendisi bu şekilde uykuya dalamadığı için yavaşça yataktan kalktı ve yerde duran kalın pijamasını üzerine geçirdi. Karanlıkta iç çamaşırlarını bulamamıştı ama zaten dolaptan yeni kıyafet alıp aşağı inecek, burada ses yapmamak için oradaki banyoda duş alacaktı. El yordamıyla, fazla hareket etmeden bulduğu tişörtü üzerine geçirdiğinde çıplak bedeni soğuktan irkilmişti. Giydiği ona büyük gelen Çetin'in tişörtüydü. Çetin'in kendine has erkeksi kokusu bir kez daha etrafını sarmalarken midesinde uçuşan kelebekler yeniden kanat çırpmaya başladı.

Sessizliğini sürdürmeye çalışarak hızla dolabından iç çamaşırı ve saten bir pijama takımı çıkardı, korkak adımlarla parmak uçlarında aşağı indi. Karanlığa bürünen evde yolunu bulabilmek için telefonunun ışığını kullanıyordu. Çetin gelmeden önce, Nil'le hiç bu kadar karanlıkta kalmadıklarını fark etti. Zira nerede uyurlarsa uyusunlar ya bir gece lambası ya da yakın bir odanın lambası açık kalırdı. Şimdi Nil de odasında, karanlıkta uyuyordu. Güneş onu kontrol etmek için girdiği odada prize takılı gece lambasını da yaktı. Odanın tavanı yıldızlarla dolarken beşiğinde, derin ve huzurlu bir uykuda olan kızına karşı vicdanı rahatlamıştı zira ondan uzak olduğu her an kafasında binlerce 'acaba'lı soru birikiyor ve ne durumda olduğunu merak ediyordu.

Güneş'in vücudu aylar sonra salgıladığı serotonin miktarını fazla bulmuş olmalıydı zira zerre uykusu gelmiyordu. Duşa girmeden önce bu akşam paylaştığı fotoğraf ve videolara gelen tepkileri merak ettiği için Nil'in odasındaki tekli, rahat koltuğa kuruldu ve bildirimlerini açtı. Onlarca, hatta yüzlerce bildirim görmeye alışkın olduğundan çok daha fazlaydı. Aynı zamanda hala takipçilerinin arttığını da görüyordu ve bu onun için bir noktadan sonra tatmin edici gelmeye başlamıştı. Tüm bildirimleri açtı ve okuyabildiği kadar mesaj ve yorum okudu...

guzeldiro33 Aaa Nil'in babası ne kadar büyükmüş! Kaç yaş var aranızda? Siz çok genç duruyorsunuz

evlimutlucocuklu Adamın ağzı kulaklarında, bulmuş tabi gencecik kızı 😹😹

binnurlucum ayyy Nil çok tatlı olmuş yaa yicem şu tipe bak 😻😻

Yüzlerce mesaj ve yorum. Aylardır merakla Çetin'i soran tayfa şimdiye kadar onu yalnızca Güneş'in paylaştığı nikah fotoğrafında görmüşlerdi ve şimdi ikisi de çok farklı görünüyorlardı. Güneş tekrar tekrar çektikleri fotoğrafa baktı ve videoları izledi. Kendini Çetin'in yanında gördükçe kalbinde hissettiği sıcaklıktan başka bir şey yoktu. Onun çehresini, gülümseyen yüzünü ve doğrusu biraz da her zaman sinekkaydı olan kemikli yüz hatlarını sevmişti. Koyulaşmış ten rengi ve yer yer minik beyaz sakalların karıştığı yüzü onun için de hala alışılmış değildi ancak yine de ona bakınca mutlu oluyordu. Bakarken gördüğü yalnızca ona bunca sıkıntıyı yaşatan adam değil, aşık olduğu ve delilercesine özlediği adamdı. Bu yüzden yüzde seksen diyebileceği büyük oranda şaşkınlık içeren, onları yakıştırmayan ve Çetin'i büyük bulan tepkileri anlamsız buluyordu.

KALBENWhere stories live. Discover now