Sabahın ışığında Hyunjin'in telefonun çalmasıyla uyanan ikiliden Hyunjin doğrulup telefonuna uzanmaya çalıştığında Minho, onu belinden tutup tekrar aşağı doğru çekmiş ve gece yaşananlardan sonra bir başka öpücük daha bırakmıştı Hyunjin'in tenine.
Tıpkı Jisung'un dediği gibi açtığı yarayı tedavi etmişti. Bunun için çok ama çok uğraşmıştı üstelik. Telefon sustuktan hemen sonra bir daha çaldığı zaman Hyunjin küfrederek,
"Kim sabah sabah arayan?" diye sızlanmıştı. Minho ise yataktan çıkmaya hiç niyeti olmadığını belli edercesine,
"Bırak çalsın. Pes eder sonunda bırakır aramayı her kimse." dediğinde gerçekten de Minho'nun dediği gibi olmuştu. 6 veya 7 sefer çalmış ve en sonunda susmuştu.
Tam tekrar uyuyacakları zaman cama atılan taş ile yerlerinden hoplamış ve panikle doğrulmuşlardı. Hyunjin o panikle kalkmaya çalışırken örtüye dolanıp yere düşmüş ve Minho, Hyunjin'e gülerken elini yatak yerine boşluğa yaslayarak düşmüştü onun ardından.
Camı açıp ne olduğu görmek için eğildikleri zaman kendilerine sırıtarak bakan Jisung'u gördüler.
"Kaç defa aradım açsanıza lan!" diye bağırdıktan hemen sonra eline yeni aldığı taşı yere atarken,
"Kapıyı açın. Ve lütfen altınıza bir şey giyin." diyerek ön kapıya doğru yol aldığında ikili hemen geri çekilerek birbirlerinin üstünde yere düşmüşlerdi bu sefer. Gerçekten de altlarına bir şey giymeleri gerekiyordu. Hyunjin, kendi pijamasını giyerken Minho'ya da burda bıraktığı pijama altlarından birini vermişti.
Minho, dolaptan kaptığı bi tişörtü kendi üzerine geçirmişken Hyunjin'e de bir tane fırlatmıştı.
"Vücudunda ki izleri kapatır, giy." diyerek güldüğü zaman Hyunjin, tişörtü üstüne geçirirken,
"Sana iz bırakma demişttim aptal." diye sızlanmış ve Minho, bu sızlanış karşısında Hyunjin'e yaklaşıp boynuna bir öpücük daha kondurup,
"Tenin tuvalim, tenim tuvalin." demiş. Ardındansa bir kere daha çalan zil ile küfrederek odadan çıkıp merdivenleri hızla inmiş ve Jisung için kapıyı açmıştı. Jisung, Minho'yu sırıtarak süzerken içeri girmiş ve elindeki poşetleri kenara bırakmıştı.
"Sen üstündeki pijama altını 3 ay önce kaybetmemiş miydin?" diye sorduğunda Minho, Jisung'un bunu hatırlayacağını hiç düşünmemişti.
Şu an giydiği Minho'nun en sevdiği ve rahat ettiklerinden biriydi. Jisung, ona kalmaya geldiği zaman neden şu an üstündekini giymediğini sorduğunda Minho, kaybettiğini söylemişti. Jisung gibi bir balık hafızanın bunu hatırlayacağını düşünmemişti.
Merdivenlerden inen Hyunjin'e bakarak sırıttı bu sefer.
"Madem geç karşılıyorsun misafirini bari kapatıcı bir şey sür boynuna. Gerçi şiş dudağını saklamak için yapabileceğin bir şey de yok." dedikten sonra,
"Yumruktan şişti derdim ama.." der demez Minho'ya dönmüş ve,
"Senin yumruk yediğini hatırlamıyorum." demesiyle Hyunjin,
"Susacak mısın artık? Utanmaz." diye çıkışıp koltuğa oturduğu zaman,
"Siz yaparken utanmayın da ben dillendirdim diye mi utanayım?" diye itiraz edercesine sorduğu zaman Minho,
"Evet." demişti. Jisung, eğilip poşetleri tekrar alırken Minho'nun eline tutuşturmuş,
"Hadi git bize yiyecek bir şey hazırla. Siz iki azgının evinin de bomboş olacağına emindim o yüzden gelirken alışveriş yaptım." dediği zaman Minho gözlerini devirip mutfağa gitti. Hyunjin ise,
