Uyandığım, su içmek için kalktım, saat'e baktım 12.34'e geliyordu, aşşağı indim, kapı açıldı, yoongi girdi.
Beni gördüğünde güldü "günaydın hoseok" dediğinde kafamı salladım "günaydın" diyerek mutfağa gittim, arkamdan geldi "masayı hazırlayayım" dediğinde kafamı salladım "gerek yok" diyerek suyumu içtim.
Belime sarıldı "yeni uyandın ama" dediğinde geri çekildim, mutfaktan çıktığımda peşimden geldi "ne istiyorsan yapayım" dediğinde göz devirdim "aşure istiyorum yapsana" dediğimde kaşlarını çatarak "aş-aşure? O ne?" dediğinde güldüm "Türk mutfağından, ondan istiyorum" dediğimde kafasını salladı "yapmaya çalışırım" diyerek mutfağa gittiğinde güldüm.
2 saat sonra çağırdığında gittim, tabağı uzattı "oldu gibi ama bilmiyorum" dediğinde şaşkınca "ciddimisin" diyerek üstünde nar olan kaseye baktım, kafasını salladı "tatlı, güzel bir tadı olması gerekiyor dedi kadın" dediğinde güldüm.
Cidden uğraşmıştı, Min Yoongi ki yüzlülükte fazla iyisiniz, bir kaşık aldım, tadı güzeldi, çok güzeldi, umut ile bana bakıyordu "idare eder" dediğimde gülüşü kırıldı, yutkundu "neğenmedin mi" dediğinde kafamı salladım "fazla değil" diyerek mutfaktan çıktım, yoongi "bir daha yaparım" dediğinde güldüm "istemiyorum, iştahım kaçtı" dediğimde ağlamaklı sesi ile "özür dilerim" dediğinde tv'yi açtım.
Kaseyi bitirdim, mutfağa girdiğimde tencerenin yanında durmuş kaşlarını çatarak "nerede yanlış yaptım" diye düşünüyordu, gülerek kafamı salladım.
Bana döndü "şekerimi az, suyumu çok" dediğinde göz devirdim "boşversene artık, iyi bir aşçı değilsin zaten" dediğimde gözleri doldu, cidden yoongi iyi oyuncusun, sen benim kalbimi kırdın bende seninkini kırıcam, yutkundu "özür dilerim" dediğinde göz devirdim.
Mutfaktan çıktım, o da yukarı çıktı, 5 dakika sonra telefon çaldığında ses mutfaktan geliyordu, alarak yukarı çıktım, odasına girdim,banyodan su sesi geliyordu, kapıyı çaldım "telefonun çalıyo" dediğimde "kim arıyo" dediğinde göz devirdim "numara" dediğimde "aç kimmiş" dediğinde açtım, hoparlöre aldım.
Bir kız hemen "yoongi bir şans daha ver, beni seviyorsun biliyorum, biz ayrılmadık" dediğinde kapattım, yoongi "kimmiş" dediğinde yutkundum "s-sevgilin" dediğimde güldü "sevgilim değil, engelle" dediğinde numarayı engelledim.
Yutkundum, hani randevuya çıkıyordunuz?
Aşşağı indim, koltuğa oturdum "randevuya çıkmadıysanız sen neredeydin" diyerek düşünmeye başladım, yanımda ağırlık hissettiğimde kafamı çevirdim, yoongi gülerek "ne düşünüyorsun" dediğinde kafamı salladım "boşver" dediğimde "tamam" diyerek kafasını eğdi.
Saçlarını kurutmamıştı, kaşlarımı çattım "saçlarını neden kurutmadın" dediğimde güldü "sen kurutsana" diyerek havluyu uzattığında kafamı salladım "bebek" diyerek havluyu aldım, saçlarına koyarak yavaşça kurutmaya başladım.
Belime sarıldığında derin bir nefes aldım, havluyu geri çektiğimde kafasını kaldırarak bana bakıyordu, siyah gözleri ışıldıyordu, eğilerek dudaklarını öptüğümde şaşkınca kaldı, geri çekildiğimde bu sefer kendisi birleştirdi, boynuna sarılarak karşılık verdim, üstüme gelerek beni uzandırdı.
Elleri belimi okşarken elimi nemli saçları arasına sardım, dilini ağzıma gönderdiğinde kabul ederek girmesine izin verdim, dilini yalamaya başladığımda soğuk eli boynumu okşamaya başladı, nefessiz kaldığımda dudaklarından ayrıldım.
Boynuma inerek küçük küçük öptü ve geri çekildi, yanağımı okşadı "neden beni effetmiyorsun" dediğinde gözlerimi kaçırdım, yutkundum "nereye gittin" dediğimde kaşlarını çatarak "nasıl" dediğinde göz devirdim "öğlen geldin, nereye gittin" dediğimde "jungkook'a işinde yardım ettim, jimin'e hediye alıcakmış" dediğinde kafamı salladım.
Jungkook hyung'a sorucaktım "anladım" dediğimde kaşlarını çatarak "neden ki, ne oldu" dediğinde kafamı salladım "merak ettim sadece" dediğimde güldü, kafasını boyma saklayarak üstüme uzandı "seni seviyorum hoseok" dediğinde kafamı salladım.
Bende seni seviyorum yoongi ama bilmesende olur.
