12.BÖLÜM

23.7K 1.8K 1.4K
                                    

Selamlaar^^

Paragraf aralarına birkaç yorumu bana çok görmeyin lütfen. İnanın okurken çok daha iyi hissediyorum. Ne kadar yorum atarsanız o kadar hızlı yazıp atmaya çalışacağım söz! Oylarımızı da vermeyi unutmayalım.
Keyifli okumalar balım🫶🏼

☀️

Dilara Altındal

Düşüncesinin bile endişe küplerine binmeme sebebiyet verdiği o yerdeyim.

Alperen'in evinin kapısında.

Bugün hangi kafayla uyanmıştım, buraya hangi kafayla gelmeye karar vermiştim kendim bile bilmiyordum. Tek bildiğim kendime düşünme izni bile vermeden sabahın köründe soluğu burada almış olmamdı.

Üstelik bunun için işten birkaç saatliğine izin almıştım.

Sonrasında kendime çok kızacağımı bilerek zili çalarak beklemeye başladım. İçimden bari Lara'yı da yanımda getirseydim diye düşünsem de onun Utku ve ailesiyle birlikte olduğunu anımsadım. Kapı saniyeler içerisinde açılırken orta yaşlarda, kahverengi saçlı bir kadının kapıyı aralamasıyla duraksadım. "Buyurun?" diyerek gülümsediğinde bir süre ne diyeceğimi bilerek yüzüne bakmaya başladım.

Omzuma astığım çantamı daha sıkı tutarken gülümsemeye çalıştım. "Ben Alperen'e bakmıştım?"

"Ah," diyerek kapıyı daha da araladı. "Buyurun lütfen. Hoş geldiniz. Alperen içeride."

Başımı aşağı yukarı sallayarak içeri girdim. "Hoş buldum." Kapının dibinde ayakkabılarımı çıkardığımda kadının parmağıyla koridorun sonundaki odayı göstermesiyle o yöne ilerlemeye başladım. Kendisi kapıyı kapatmasının hemen ardından mutfak olduğunu açık kapıdan gördüğüm yere girdi. Garipti ama ne kadar gergin olsam da ayaklarım geri geri gitmiyordu. Pekala, bana karşı olan hislerini bir kenara koyduğumda onunla en azından arkadaş olabilirdim.

Kapısı açık olan odaya girdiğimde üçlü koltukta sargılı ayağını uzatmış sert bir ifadeyle televizyon izleyen Alperen'i gördüm. Bu ifadeyle onu ilk kez görüyordum. Genelde hep sırıtır, eğlenceli ve anlamadığım şekilde değişik sözler ederek görürdüm onu. Bazen tır şoförü olduğundan şüpheleniyordum.

Ama bu ifade bir ilkti. Bakışlarım ondan ayrılıp açık televizyona döndüğünde ekranda Trabzonspor derbisinin tekrarı açıktı. Sakatlanmasaydı o maça ilk on bir olarak çıkacaktı. Sakatlanmadan önce çıktığı maçta attığı golle adını ilk on bire yazdırmaya başarmıştı ancak yaşadığı talihsiz sakatlıkla ne zaman döneceği bile belli değildi.

Döndüğünde tekrardan on bir için forma şansı yakalayacak mıydı bu da belli olmayan konulardan biriydi. Alperen'in yüzünden acı dolu bir ifade oluşturdu. Bakışları televizyondan bacağına yönelirken derin bir soluk bıraktı.

Onu ilk kez böyle görmemden dolayı mıdır bilinmez ancak kaşlarım benden bağımsız çatıldı. Kendime hep çatık kaşlı olduğumu hatırlatsam da şu an daha farklıydı. Zaten buraya gelmek bile çok yanlış gelirken bir de bu tarz düşüncelerle başa çıkmak sinirlerimi geriyordu. Daha fazla burada dikilmek istemediğimden boğazımı temizledim.

Bacağındaki bakışları hızla bana dönerken şaşkınlığı yüzünden okunacak derecedeydi. Biliyordum. Burada görmeyi beklediği en son kişi bendim. Biliyorum çünkü benim de burada olmasını beklediğim en son kişi bendim.

"Dilara?" Adımım dudaklarından dökülmesiyle mimiksiz bir halde ilerleyerek hemen karşısındaki tekli koltuğa oturdum. Bir kez daha, "Dilara?" dediğinde gözlerimi devirdim.

YEDİNİN NABZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin