❛ Adeliane Forbes
yıllar sonra Mystic
Falls'a tekrar döndü. ❜
On yıl önce annesi ve babasının ayrılmasıyla babasının yanına Phoenix'e giden Adeliane yıllar sonra babasının evlenmesiyle tekrardan Mystic Falls'a geri döner.
Geldiği andan itibaren ke...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kabullenmem gerekirse Salvatore'lar Katherine Pierce'e takıntılıydı. Hatta bana göre bu takıntı son derece korkutucuydu.
Damon, Katherine'ı diriltmenin yollarını ararken Stefan da Katherine'nın tıpatıp benzeri olan kızla -Elena'yı kastediyorum tabiki- sevgiliydi.
Elena'nın, Katherine ile görüntü benzerliği de son derece korkunçtu. Birbirlerinin ikizi gibiler. Öyle ki Katherine ve Elena yan yana gelse ikisini ayırt edebileceğimi bile sanmıyorum.
Stefan'ın Elena ile Katherine'a benzediği için çıkmadığının elbet farkındayım ama... Bu durum açıklayamayacağım derece de rahatsız edici.
Damon'ın durumu da.
Yüzyıllarca Katherine'ı diriltmenin -ki Damon yaşadığını söylese de şüpheli bir durum- yollarını arayan büyük kardeş.
"Gerçekten Katherine ile tanışmak isterdim." dediğimde Stefan ve Damon aynı anda bana doğru döndü.
Stefan "Emin ol istemezsin." dercesine bana bakarken Damon "Yakında tanışırsın." dercesine gülümsedi.
"Biriniz aradan yüzyıllar geçse de hala ona bağlı, diğeriniz kendisine tıpatıp benzeyen bir kızla çıkıyor. Geçmişte Katherine yüzünden bozulan aranız daha da kötü."
Demir parmaklıklara dönük bakışlarımı Salvatore Kardeşler'e döndürdüm. "Cidden Katherine'ın etkisi hala üzerinizde." dediğimde ikisi de bana cevap vermedi.
Stefan suratını buruşturdu.
"Katherine'ı aşamayan tek kişi varsa o da Damon." dediğinde Damon da ona döndü. "Ben ona aşığım. Senden daha sadığım. Ona senden daha fazla değer veriyorum. Onun için ölebilirim bile."
Stefan alayla güldü. "Buna rağmen Katherine her zaman beni seçer-"
Damon gürledi. "Sözlerine devam bile etme !"
Dizlerimi kendime çektikten sonra sırtımı duvara yasladım. İki vampirle demir parmaklıkların ardına kilitlenmek beklediğimden daha sinir bozucuydu.
İkisi de çocuk gibiydi.
Bir süre ben sustum ikisi kavga etti. Bazen sözlü olan kavgaları bazen yerini yumrukları veriyordu. İkisinin arasındaki bu gerilimi hissetmemek elimde değildi.
Tanıdık o his içimde burukluk yarattı. Bir anlığına kendimi geçmişten bir anda gibi hissettim.
Duvarın öteki tarafında birbirlerine bağıran Liz ve Bill'in sesleri kulaklarıma doldu. Caroline mutfaktaki kavga seslerini duymasın diye televizyonun sesini açardım. Bazen televizyon bile ikisinin seslerini bastıramazdı. O zamanlardan beridir de yüksek sesli kavgalardan nefret ederim.
"Yeter bu kadar !" diye bağırarak oturduğum yerden kalktım ve iki kardeşin arasına girdim.
